Brut Art Nedir? Brut Art Tekniğiyle Yapılan 4 Sanat Eseri

Brut art nedir?

Ham sanat akımı Brut Art nedir? Jean Dubuffet kimdir? Brut Art akımının en önemli temsilcileri ve Brut Art tekniğiyle yapılan sanat eserleri hakkında bilmeniz gereken tüm detaylar.

Kelimenin tam anlamıyla ham sanat olarak bilinen Brut Art akımı Fransa’nın erken dönemlerinde ortaya çıkmış bir sanat hareketidir.

İçeriğini toplumdan dışlanmış kimselerin oluşturduğu Brut Art akımının en büyük destekçilerinden olan Fransız ressam ve aynı zamanda heykeltıraş olan Jean Philippe Arthur Dubuffet, akımın gelişiminde büyük rol oynamıştır.

Dubuffet sanatçı arkadaşlarıyla birlikte Ham Sanat akımına yöneldiğinde ilk olarak hiçbir sanat yeteneği olmayan kişiler, akıl hastaları ve mahkumların çizdiği tabloları ele almıştır.

Bilhassa bu tarz eserler için geniş bir koleksiyon derlemeye bile kalkışmıştır. Bu eserler sanat ve estetik bir kaygı gütmeden insanın özünü yansıtması bakımından ham sanat akımının temelini oluşturur.

Ham Sanat Akımı (Brut Art) Nedir?

Naif sanat, kaba sanat, ilkel sanat, yabancı sanat ve ham sanat olarak da bilinen Brut art, vizyoner bir bakış açısı veya gelenek tarafından engellenmemiş kaba olarak tarif edilen ve estetik kaygı gütmeyen sanatların tümüne denir.

1948 yılında Dubuffet geniş bir Brut Art sanat koleksiyonu toplayarak resmi üretimden uzak olan bu sanatı desteklemiştir. Üstelik Compagnie de l’Art Brut’u kurarak bu sanat akımının gelişmesini sağlamıştır.

Topladığı koleksiyonu şu an da İsviçre’nin Lozan kentindeki La Collection de l’Art Brut müzesinde sergilenmektedir.

İsviçre'nin Lozan kentindeki La Collection de l'Art Brut Müzesi
İsviçre’nin Lozan kentindeki La Collection de l’Art Brut Müzesi

Brut Art başlı başına ilkel ögeleri barındırdığından bireylerin kendini ifade etmesine olanak tanıdığı gibi sanat terapisi çeşidi olarak da kullanılabilir.

Bilhassa psikolojide bireyin çocukluğuna inerek travmalarını keşfedebilmesi bu sanat akımının özünü oluşturur.

Sanatın iyileştirici etkisi Brut Art akımı için oldukça önem arz eder. Nitekim kendi benliğinin bilinmeyenlerini keşfeden birey, bilinçaltının bilinçli bir tezahürüyle farkındalığını artırır. Bu süreç tıpta terapötik olarak adlandırılır.

Brut Art, bireyin duygu ve düşüncelerini geliştirme de fayda sağladığı bilimsel araştırmalar nezdinde kanıtlanmıştır.

Bir Sanat Terapisi Olarak Brut Art

Brut Art, sanat terapisinin çıktığı ilk dönemlerde Jean Dubuffet bu tekniğin psikiyatri kliniklerinde, psikoloji ve rehabilitasyon merkezlerinde psikolojik rahatsızlığı olan hastalarda uygulanabileceğini kanıtlamıştır.

Bir sanatçı olarak Jean Dubuffet Brut Art ile bireyin bilinçaltı ve çocukluk dönemiyle bağlantı kurarak bireyin ilkel zihnini keşfetmesini teşvik eder.

Ayrıca çocukların çizdiği resimlere öykünerek bilinçli veya bilinçsiz resim uygulamalarıyla bireyin kendi benliğini dışa yansıtmasını sağlar.

Bu akımla sanatta yeni bir furya başlatan Dubuffet, birçok naif ressamı da etkileyerek bu akıma sanatsal perspektifte birçok eser kazandırmıştır.

Brut Art Tekniğiyle Yapılan Sanat Eserleri

Brut Art hareketi bireyin öznelliğine dem vurduğundan klasik üslubun kusursuz sanat anlayışını başlı başına reddeder.

Özellikle Dubuffet’in “güzel algısını yerle bir etmek” deyimi bu sanatın ana temasını oluşturduğundan marjinal diyebileceğimiz Brut Art eserler ortaya çıkmıştır.

İşte karşınızda Ham Sanat başka bir deyişle Brut Art akımından etkilenmiş en iyi sanat eserleri:

1. Adolf Wölfli, Mental Asylum Band-Copse

Mental Asylum Band-Copse
Mental Asylum Band-Copse

Brut Art akımının ilk temsilcilerinden olan Adolf Wölfli çocukluğunda bir travma geçirmiş ve iki kıza tacizde bulunarak Bern’deki St. Johannsen hapishanesine gönderilmiştir.

Hapis sürecinde sürekli hücre cezası alan Wölfli iki yıl sonra hapisten çıkmış ve 1895’te tekrardan genç bir kızı taciz etmiş akabinde tutuklanarak mental sağlığının yerinde olmadığı gerekçesiyle Waldau akıl hastanesine yatırılmış, burada şizofreni teşhisi konmuştur.

1930’daki ölümüne kadar kaldığı akıl hastanesinde, sık sık şiddet eylemlerine başvuran Wölfli sürekli hücre cezası alıyordu. Bunun üzerine sanat terapisi alan Wölfli haftada bir kurşun kalem kullanarak şiddet eylemlerini yazarak ve çizerek azaltmaya başladı.

Görevliler bu değişimi fark etti ve Wölfli’yi destekleyerek daha fazla kalem ve kağıt kullanmasına müsaade ettiler.

Wölfli fırsattan istifade mitolojik bir gelecek tasvirini öngördüğü 25 000 sayfalık  otobiyografik, resimli anlatısını yazdı.

Üstte yer alan resimde gördüğünüz eserde 4. kitabının 203. sayfasından bir Brut Art örneğidir.

2. Ferdinand Cheval, Le Palais Idéal

Ferdinand Cheval'in Le Palais Idéal adlı Brut Art tarzı mimari eseri
Ferdinand Cheval’in Le Palais Idéal adlı Brut Art tarzı mimari eseri

Brut Art’ın en saf eserlerinden biri olan Le Palais Idéal, hayatı boyunca hiç mimari eğitim almamış bir postacının eseridir.

Bu harika eseri bir postacı 33 yılda inşa etti. Fransız bir postacı olan Joseph Ferdinand Cheval 40 kilometrelik posta dağıtım rotasında hem postaları sahiplerine ulaştırıyor hem de yanında getirdiği bir el arabasına yolda gördüğü güzel taşları dolduruyordu.

Gündüz mesleğini icra ederken geceleri hayalindeki ideal sarayı inşa ediyordu. Birçok kültürden izler taşıyan Le Palais Idéal, Postacı Cheval’in postalarda gördüğü pullarda yer alan resimleri referans alarak yaptığı ilginç bir Brut Art örneği.

Yemyeşil bir bahçede yer alan Cheval’in sarayı mimari yazarlar Ulrich Conrad ve Hans Sperlich’e göre ideal saray ne pagoda, ne mezar, ne de barok dönemine ait ancak hem helenistik hem barok hem hint hem de budist!

Hatta daha doğru bir tabirle eklektik ve vizyoner bir bakış açısıyla oluşturulmuş.

3. Séraphine Louis, The Tree of Life

Séraphine Louis'in The Tree of Life
Séraphine Louis’in The Tree of Life

1864 doğumlu sanatçı Séraphine Louis, natürmort resimler çizen Fransız bir ressamdı. Sanatta kesin bir doğru olmadığından Louis bambaşka bir doğa yarattı resimlerinde.

Ağaçlar ve çiçekler çizen ressamın eserleri aslında doğal bir natürmont olmaktan çok melez bir natürmonttu. Özellikle Tree of Life adlı eseri Brut Art diyebileceğimiz bir örnek teşkil ediyor.

4. Jean Dubuffet, Personnage pour Washington Parade

Personnage pour Washington Parade
Personnage pour Washington Parade

Jean Dubuffet’in en ünlü heykelsi eseri, vücudu bölümlere ayıran kalın siyah çizgilerle vurgulanmış bir insan formudur. Bölümlerin bazıları beyaz bazıları birbirine paralel düz kırmızı çizgilerle belirtilmiş olup kırmızı ve mavi renklerle boyanmıştır.

Açıkçası bu eser Dubuffet’in 1972 -1974 dolaylarında resimlerine heykelsi ve mimari bir boyut kazandırmak isterken Hourlope döngüsünde ortaya çıkmıştır.

Bu tarz içerikler ilginizi çekiyorsa yine sitemizde yer alan ve birbirinden ilginç sanat akımları hakkında faydalı içeriklerin yer aldığı Sanat kategorimize göz atabilirsiniz.

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
İlgili İçerikler