Yönetmenliğini Roman Polanski’nin yaptığı, gerçek bir hayat hikayesi olan 2002 yılı yapımlı dram türündeki ‘Piyanist’ filmini ve Wladyslow Szpilman’ın etkileyici yaşamında başına gelen talihsiz olaylar dizisinin filme aktarılış biçimini inceliyoruz!
Piyanist Filminin Konusu
Piyanist (The Pianist) filmi yetenekli bir piyanist olan Szpilman’ın (Adrien Brody) hayatını konu almaktadır. Yahudi olduğu için çektiği zorlukları konu alan bu film, Nazi soykırımından önce bir Polonya radyosunda piyanistlik yapan Szpilman’ın sıradan ve orta halli ailesiyle olan yaşamını göstermektedir.
Naziler ’in başlattığı bu soykırım sonrasında birçok ayrımcılığa ve eşitsizliğe maruz kalan Szpilman ilk olarak Almanlar tarafından Yahudiler için ayrılmış olan bir bölgeye ailesiyle birlikte diğer Yahudiler gibi sürgün edilir.
Bir süre burada yaşadıktan sonra toplama kamplarına götürülmek üzere yola çıkarılır ancak bu sırada Szpilman’in hayatı tanıdığı bir Yahudi polisi tarafından kurtulur. Maalesef ailesi toplama kamplarında hayatlarını kaybederler.
Szpilman daha sonrasında Yahudiler için hazırlanan bir bölgede işçilik yapmaya başlar. Orada kaldığı süre boyunca Yahudilerin ve Polonyalıların yapacağı bir ayaklanmaya yardım eder. Daha sonra bir arkadaşının yardımı ile kamptan kaçar.
Szpilman artık Nazi askerlerinden kaçarak hayatını sürdürmeye başlar. Szpilman’a tanıdığı birkaç arkadaşı yardım etse bile gittiği hiçbir yerde uzun süre kalamaz. Bu durumdan dolayı ev ev gezip Alman askerlerinden saklanır.
En son kendini Alman askerlerinin harabeye çevirdiği bölgeye atar. Günlerce aç susuz kalmasının ardından kendisine bir gün konserve yiyecek bulur, konserveyi açmaya çalışırken bir Alman askerine (Thomas Kretschmann) yakalanır.
Asker, Szpilman’ın bir piyanist olduğunu öğrendikten sonra, ondan piyano çalmasını ister. Aylarca sadece hayallerinde piyano çalabilen Szpilman piyanonun başına oturur ve o çok sevdiği piyanoyu büyük bir tutkuyla çalmaya başlar.
Çaldığı parçayı bitirdikten sonra asker Szpilman’dan, ona saklandığı yeri göstermesini ister. Szpilman yaşadığı yeri gösterdikten sonra asker onu orada bırakır ve gider. Canı bağışlanan Szpilman sonunda derin bir nefes alabilir.
O günün ardından asker ara sıra Szpilman’a yiyecek götürmeye başlar. Bir süre sonra İkinci Dünya Savaşı başlar. Savaş sona erdikten sonra Szpilman tekrar Polonya radyosunda piyano çalmaya başlar.
Piyanist Film İncelemesi
Yönetmenliğini Roman Polanski’nin yaptığı film ilk olarak 2002 yılında vizyona girmiştir. Filmin başrolünde oynayan Adrien Brody (Szpilman), ‘Piyanist’ filmi ile 29 yaşındayken en iyi erkek oyuncu Oscar’ını kazanan en genç oyuncu olmuştur.
Adrien Brody, Szpilman rolüne hazırlanırken neredeyse bütün hayatını değiştirmiştir. Bu rol için 14 kilo vermiştir. Ayrıca Szpilman rolüne kaybolmuşluk ve yalnızlık hissini iyi yansıtabilmek için bir süre boyunca evine gitmemiştir hatta evini ve arabasını satmıştır. Bütün bu süre içerisinde piyano çalmasını da öğrenmiştir.
Yönetmen Polanski bu film çekilirken bazı sahnelere kendi başından geçen olayları da eklemiştir. Roman Polanski Yahudi asıllı, Polonyalı bir yönetmendir.
Polanski’nin ailesi Holokost döneminde toplama kamplarına gönderilmiştir ancak Polanski’nin babası onu daha küçük yaştayken bir arkadaşlarına bırakmıştır ve bu sayede hayatı kurtulmuştur.
Filmi izlerken çoğu kişinin gözyaşlarını tutamaması, filmin hüznü çok pürüzsüz bir şekilde aktarmasına bağlanabilir. Her bir sahnesi insanlara ayrı bir duygu yaşatmaktadır. Sadece hüzün değil, kimi zaman sinirlenip, kimi zaman ise güldüren bir film olmuştur.
Filmin en güzel özelliklerinden bir diğeri ise akıcı olmasıdır. Filmdeki oyunculukların güzelliği, duyguları çok iyi yansıtması, seçilen müzikler filmi çekici yapan en önemli özelliklerinden biridir.
Filmde birçok etkileyici sahne bulunmaktadır, bunların başında Szpilman’ın Yahudilerin toplama kamplarına götürülürken yaşadığı korku ve hüzün sahnesi gelmektedir. Yahudi bir polis tarafından hayatı kurtulan Szpilman daha sonrasında gördüğü, öldürülen onca insanın arasından geçerken üzüntüsünü seyirciye aktarma şekli bu sahneyi etkileyici yapan bir diğer durum olmuştur.
Bu sahne Adrien Brody’nin oyunculuğunun ne kadar pürüzsüz ve mükemmel olduğunu bir kez daha kanıtlar nitelikte bir sahne olmuştur.
The Pianist filminden bir sahne:
Filmin senaryosu ünlü piyanist Szpilman’in hayatını anlatmaktadır. Szpilman, hayatı boyunca birçok zorluklarla karşılaşmış bir piyanisttir. Kendisi 6 Haziran 2000 yılında, 88 yaşındayken hayata gözlerini kapatmıştır.
II. Dünya Savaşı bittikten sonra filmde olduğu gibi Polonya radyosunda piyanistlik yapmaya devam etmiştir. Szpilman aynı zamanda hayatını anlattığı ‘Piyanist’ kitabının da yazarıdır.
Piyanist, yaşadığı onca zorluğa rağmen hayata tutunmuş yetenekli Wladyslow Szpilman’ın etkileyici hayatı. Her sahnesinde göz yaşlarının aktığı muhteşem bir film.
Bu yazımızda 2002 yapımı The Pianist filminin konusuna ve detaylı film incelemesine değindik. İlginizi çektiyse sitemizde yer alan “Clue (1985) Film İncelemesi” adlı yazımıza göz atabilirsiniz.
