‘Estetik’ Kavramı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Resim galerisinde insanlar.

Bu yazımızda sizlerin ‘estetik’ terimi ile karşılaşınca aklınıza gelen bütün soruları cevaplandırmaya çalışacağız. Estetik kavramının anlamından kullanımına, kökeninden deneyimlenmesine ve ünlü filozofların estetik deneyim hakkındaki yorumlarına kadar değindik.

Estetik Kavramının Kökeni ve Anlamı Nedir?

Etimolojik köken bakımından Yunanca duyum ve algı anlamlarında “aisthesis” sözcüğünden gelen ‘estetik’ kavramı ile ilk defa Antik Yunan filozoflarının metinlerinde karşılaşıyoruz. Antik Yunan düşünürleri bilgiyi ‘akıl yoluyla edinilen’ ile ‘algı ve duyular yoluyla edinilen’ olmak üzere ayrıştırmışlardır. Estetik, algılarımız ve duyularımız yoluyla edindiğimiz bilgi anlamına gelir.

Duyusal bilgiden yola çıkarak estetik konusunu ele alan Baumgarten ‘’Aesthetica’’ (1570) yapıtında ‘estetik’ kavramını ilk defa teknik bir terim olarak kullanmıştır. Baumgarten’a göre estetik, ‘güzel olan üzerine düşünme bilimi’dir. Kaynağı ister doğa ister insan tarafından oluşturulan bir yapıt olsun, insanda estetik haz uyandıran nesnelere ‘güzel’ denir.

Genel anlamı itibariyle Antik Dönem’den itibaren filozofların düşünsel alanlarında yer alan estetik, aynı zamanda sanat felsefesi ve beğeni olarak da değerlendirilmiştir. Platon’dan itibaren yakın dönem düşünürlerine kadar birçok filozof tarafından sınırları belirsiz felsefi kapsamlarda, değişik önermeler ve eleştiriler ile tartışılmıştır. Bu tartışmalar ve eleştirel yaklaşımlar tüm sanat dallarını etkilemiş, çeşitli ekollerin ve sanat akımlarının doğmasına neden olmuştur.

Estetik Alanı Nedir? 

Antik Çağ’dan günümüze kadar güzel olanı arama, bulma, tanımlama ve yaratma çabası içerisinde olan insan, estetik ve sanatı betimlemeye çalışmıştır. İnsanın tüm duyularında türeyen; tatmin ve faydayı da içerisinde barındıran toplumsal beğeni kavramı, zamanla fiziksel tatmin ve faydadan uzaklaşarak duyguların ve hayal gücünün baskın olduğu ‘’estetik’’ adı altında farklı bir beğeni alanı yarattı.  Baumgarten’a göre estetik, güzel olan üzerine düşünme bilimidir demiştik. Güzellik ise çağdan çağa, milletten millete, insandan insana, hatta insanın yaşamındaki farklı dönemlere göre değişkenlik gösteren bir değerdir.

Estetik Deneyim Nedir?

Estetik deneyim, sanat yapıtlarıyla karşılaşmaların neden olduğu tepkidir. Bu tepki kişiye özel olan bir bilme türüdür. Kişiye ait olduğu için başkalarına devredilemez. ‘Estetik’ terimi Yeni Çağ’a kadar tanıtılmamış olsa da, çağdaş tartışmalarda “estetik deneyimler” olarak tanımlanan şeylerin bundan çok önce bireyler tarafından hissedildiği açıktır: örneğin Antik Dönem‘de Platon şiir okumalarına aşırı duygusal tepki verilmesi durumundan endişelenmiştir, Aristoteles tiyatroya gitmenin pozitif etkilerini tanımlamıştır. Bununla birlikte, estetik deneyimin kesin doğası -böyle eşsiz bir deneyim biçimi olduğu fikri bile- bir tartışma konusu olmaya devam ediyor.

Heykel iki kadının da aklına ”all the single ladies” dansını getirmiş.

Estetik Deneyim Nasıl Hissettirir?

Çekişmeli görüşlerin baskın olduğu bir diğer alan ise, estetik bir deneyime sahip olmanın nasıl bir his olduğu ile ilgilidir -yani, kişinin yaşadığı şeyin başka bir his değil, estetik bir deneyim olduğunu fark etmesini sağlayan bazı özel duygu veya tutum ya da başka bir içsel işaret olup olmadığı ile ilgilidir. Bu tür soruları ele alan ilk filozoflardan Immanuel Kant, estetik deneyimi ‘kişinin bir şeyin güzel olduğu yargısına vardığı durumlarla ilişkili zevkler’ olarak nitelendirir. Kant, bu hazzın kişinin kendisiyle ilgili özel şeylerden dolayı bir nesnenin yararlı veya hoş olduğunun yargısına varmadan kaynaklandığını ileri sürer. Bunun yerine zevk, yalnızca yapıtın hoş olduğu ve herkes ondan bu hissi alabileceği için ortaya çıkar.

Alman filozof Immanuel Kant.

Çoğu teorisyen estetik deneyimlerin, en azından kısmi olarak, deneyimleyenin duygusal kalıtımı nedeniyle böyle tanımlandığı konusunda hemfikirdir. Kişi güzel bir gün batımına ya da zarif bir şiire (ya da kokan bir çöplüğe) estetik olarak tepki verdiğinde iyi (ya da kötü) hisseder. Ancak, pek çok teorisyene göre estetik deneyimleri karakterize eden şey sadece bir zevk (veya acı) hissinden daha fazlasıdır.

Örneğin John Dewey, estetik deneyimlerin mümkün olan en eksiksiz, en zengin ve en yüksek deneyimler olduğunu savunur. Kişi aktif olarak meşguldür ve kişi, dünyanın kendisi üzerindeki etkisinin bilincindedir, ancak aynı zamanda kişinin dünya üzerinde hareket etme olanaklarını da takdir etmektedir. Kişi, sıradan estetik olmayan deneyimlerin yoksun olduğu geçmişin, şimdinin ve geleceğin bir bütünleşmesinin yanı sıra bir örgütlenme, tutarlılık ve tatmin duygusu duyar.

Amerikalı filozof John Dewey.

Sonuç olarak, bireylerin estetik kavramı denince akıllarına gelen algıyı yenmeye ve her kişinin estetik deneyim süreçlerinin farklı olduğunu ve süreçlerinin hissettirdiklerinin farklı olduğunu hatırlatmak isterim. Sanat hakkında ayrıntılı okumalar yapmak hoşunuza gidiyorsa Klecksography Nedir? Klecksography’nin Sanat ve Psikolojide kullanımı‘nı okumanızı tavsiye ederim. 

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
İlgili İçerikler