Yeni Başlayanlar İçin Sosyolojiye Giriş Kitapları

felsefe kitapları

Sosyoloji bölümü öğrencisi ya da sosyoloji alanına ilgili biriyseniz fakat okumaya nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız işte sosyolojinin tarihini ve temellerini eksiksiz kavrayabileceğiniz sosyoloji başlangıç kitapları!

Sosyoloji kitap önerisi aradığınızda sıklıkla karşılaşacağınız şey artık popülerleşmiş hâle gelen, başlangıç düzeyi için dili ağır ve yazarların fikirlerini neye dayandırdıklarını tam olarak anlayamayacağınız ünlü sosyoloji kitapları ile karşılaşırsınız.

Seri halinde planladığımız sosyoloji kitap okuma listesi olan içeriğimizde ise ilk etapta sizin için başlangıç düzeyinde, dili yormayan sosyoloji konulu kitap önerisinde bulunacağız.

Sosyoloji Tarihi

Sosyoloji Tarihi
Sosyoloji Tarihi

Sezgin Kızılçelik’in sosyoloji talebeleri için hazırladığı bu dört ciltlik çalışma, olan Sosyoloji Tarihi kitabı sosyoloji bölümünü bitirene kadar gerçek anlamda en iyi yardımcınız olabilir.

Sosyoloji tarihi başta olmak üzere gireceğiniz bütün sınavlarda size sosyolojinin kurucu babalarının görüşlerini damıtılmış bir halde sunan bu eser gerçek bir kurtarıcıdır.

Bilhassa sosyoloji bölümüne yeni başlamış öğrenciler için müthiş bir kaynak olarak sosyoloji ders kitabı niteliği taşıyan bu çalışma sadece sınavlar için bir reçete teşkil etmekle kalmaz; aynı zamanda sosyolojiyi amiyane tabirle kısa yoldan anlamak isteyen kitap kurtlarına da harika hap bilgiler sunar.

Bir şeyi kısa yoldan halletmeye çalışmak elbette söz konusu hangi branş olursa olsun öncelikle o branşın tarihine ve literatürüne bir saygısızlık olarak görülebilir.

Bunu kabul etmekle beraber özellikle sosyoloji öğrencilerinin sınavlara hazırlanma aşamasında bu tarz reçete formatında bilgilere gerçekten çok ihtiyaç duyduğunu da bilfiil tecrübe etmiş bulunuyoruz.

Bu sebeple Sezgin Kızılçelik Hocanın bu çalışması sosyolojinin ne idüğünü öğrenmek isteyen herkesin başucu kitabı olacak niteliktedir.

Sosyoloji Tarihi

Sosyoloji Tarihi
Sosyoloji Tarihi

Yıldız Akpolat’ın Sosyoloji Tarihi ders notlarını okumak ise artık sosyoloji öğreniminde resmen hile kullanmak gibidir.Bu notlar çok kısadır ve sosyoloji talebeleri için sınavlara harika bir hazırlık niteliğindedir.

Ancak eğer sosyoloji disiplini hakkında derli toplu bilgiye ihtiyacınız varsa bu kısa notlar sizin için yeterli olmayacaktır çünkü bu notların yorumlanması için de branş hakkında bilgi sahibi olmanız gerekir. Bu yüzden Sezgin Kızılçelik’in çalışmasından istifade etmeniz daha makul olacaktır.

Sosyoloji Nedir

Sosyoloji nedir
Sosyoloji nedir

Fitchter’ın Sosyoloji Nedir isimli kitabı da Sezgin Kızılçelik hocanın sosyoloji tarihi serisi gibi özellikle sosyoloji bölümü öğrencileri için çok işlevsel bilgiler içermektedir.

Kitap Nilgün Çelebi tarafından Türkçeleştirilmiştir. Bu kitapta sosyoloji tarihi serüvenini değil daha çok sosyolojinin temel kavramlarına dair bilgileri bulacaksınız.

Kültür, statü, sosyalizasyon, etkileşim gibi gündelik hayatta da kullandığınız sosyolojik kavramlara dair açıklamalar ihtiva eden kitabın basit ve anlaşılır bir dili var.

Sosyolojinin Ana Başlıkları

Sosyolojinin Ana Başlıkları
Sosyolojinin Ana Başlıkları

Baykan Sezer’in Sosyolojinin Ana Başlıkları kitabı ile birlikte daha esaslı kısımlara geldiğimizde ise ilk üç kitapta daha çok sosyoloji bölümü öğrencileri için sınavlara hazırlanma kolaylığı sağlayacak kitapları önermiştik.

Şimdi ise sınav odaklı değil, sosyoloji disiplinini enine boyuna anlamaya çalışan birinin istifade etmesi gereken kitaplara değineceğiz.

Bunların ilki hiç şüphesiz Türk Sosyolojisinin büyük isimlerinden olan Baykan Sezer’in Sosyolojinin Ana Başlıkları kitabıdır. Baykan Sezer, sosyoloji literatüründe Batı ile hesaplaşan ilk sosyolog olarak bilinir. Kemal Tahir’i iyi okumuş ve ondan istifade etmiştir. Ümit Meriç onun için şöyle demiştir:  “O ne yalnız Doğu’nun ne de yalnız Batı’nın sosyoloğudur. O hem Asya’nın hem Avrupa’nın, yani Avrasya’nın sosyoloğudur.”

Bu minvalde sosyoloji literatürüne yerli bir perspektiften bakabilmek için Baykan Sezer Hoca ile tanışmak gerekir. Onun 1985’te yayımladığı Sosyolojinin Ana Konuları kitabı günümüzde de geçerliliğini korumakta ve Batı sosyoloji literatürü ile Türkiye sosyoloji literatürü arasındaki ilişkiyi büyük bir özenle anlatmaktadır. Bu yönüyle harika bir başlangıç kitabı olacağından şüphemiz yok.

Felsefeye Giriş

Felsefeye Giriş
Felsefeye Giriş

Felsefeye Giriş kitabı ile adını anacağımız Ahmet Arslan, hepimizin bildiği gibi Türkiye’de felsefe branşında yetişmiş en büyük isimlerden biridir. Kendisine uzun ömürler diliyoruz. Burada Ahmet Cevizci’nın meşhur Felsefe Sözlüğü’ne veya Felsefe Tarihi’ne de yer verebilirdik ama başlangıç düzeyinde bir liste kaleme aldığımız için bu metinler biraz ağır gelecekti.

Biz de Ahmet Arslan’ın Felsefeye Giriş metnini tercih ettik çünkü bu metin gerçek anlamda her kesimden insanın okuyup anlayabileceği bir sadelikte yazılmıştır.

Felsefe başta Fen Edebiyat ve İBF bölümleri olmak üzere her bölümden öğrencinin ve hatta her meslek grubundan insanın faydalanması gereken temel bir disiplindir. Ahmet Arslan’ın Felsefeye Giriş’i ise belki de ilkokullarda bile müfredata konulması gereken harika bir kitaptır.

Haliyle iyi bir sosyolog adayının felsefî bilgiden yoksun olması düşünülemez. Sosyoloji disiplinini hakkıyla anlamak için temel düzeyde ve hatta ileri düzeyde felsefe bilgisine de ihtiyaç vardır.

Pozitif Felsefe Dersleri

Pozitif Felsefe Dersleri
Pozitif Felsefe Dersleri

Sosyolojinin kurucu babalarına geldiğimizde ise: Bildiğiniz üzere Auguste Comte Sosyolojinin kurucusu olarak kabul edilir, içeriğimizde bahsedeceğimiz eseri ise Pozitif Felsefe Dersleri kitabıdır. Tabi Comte, kurucu baba sayılsa bile Cemil Meriç’e göre “ilk sosyolog sosyalist” Saint Simon’dur ve Comte aslında Saint Simon’un yardımcısı konumundadır.

Fakat yine de kitabının dipnotlarından birinde “sosyoloji” kelimesini ilk defa kullanan ve bu disiplinin ismi olarak öneren kişi Auguste Comte olduğu için genellikle kurucu isim olarak Comte öne çıkar.

Öyle ya da böyle meşhur Pozitivizm İlmihali’ni kaleme alan kişi Comte’dur ve bu eser Pozitivizmi seküler bir din olarak önermesi ile sosyoloji alanında ün salmıştır. Bu dinî temayülü dönemin pozitivist çevrelerinde eleştirilse ve abartılı bulunsa da pozitivizm ideolojisini meşhur etmek konusunda Comte çok başarılı olmuştur.

Bugün pozitivizmin ne idüğünü anlamak istersek yine dönüp Comte’a bakmamız gerekir. Bu minvalde Comte’un önerisinin ne olduğunu ve neden seküler bir din formatına ihtiyaç duyduğunu iyi tahlil edebilirseniz sosyolojinin neşvünema bulduğu 18. ve 19. yy. ruhunu da anlamış olacaksınız.

Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu

Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu
Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu

Sosyolojinin kurucu babalarından Weber’i ise Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu ile konuşacağız. Weber, Marx’ın aksine toplum hakkındaki tahlillerine sınıf kavramıyla değil statü kavramıyla yaklaşmasıyla meşhurdur.

Bu arada bu listede Marx’ın meşhur Elyazmalarına, Manifestosuna veya Kapital’ine yer vermemekteki amacımız bunları kurucu metinlerden dışlamak değil, başlangıç seviyesi listesinde Marx’ın epey kafa karışıklığına sebep olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurmamızdır.

Öte yandan biz burada popüler bir liste oluşturmak yerine sosyoloji okuyan ya da sosyoloji hakkında bilgi sahibi olmak isteyen, sosyoloji kitap önerisi arayan insanların ihtiyaçlarını karşılayabilecek metinlere yer vermeyi tercih ediyoruz. Bu minvalde modernizmin temelinde yer alan Protestan ahlakının iyi anlaşılması önemlidir.

Descartes ve Felsefe

Descartes ve Felsefe
Descartes ve Felsefe

Karl Jaspers’in Descartes ve Felsefe kitabıyla hakkında konuştuğu Descartes, Yöntem Üzerine Konuşma eseriyle modern felsefenin temelini atan filozoflardan biri olmuştur. Yöntem Üzerine Konuşma ile metodik şüphe olarak bilinen soruşturma tarzını ortaya atan Descartes modernitenin kilometre taşlarından birini döşemiştir.

Descartes’i okumak modernitenin kurucu babalarından birini okumak demektir ve bu da sosyolojinin neden ortaya çıktığını ve neyi incelemeye çalıştığını anlamanızı sağlayacaktır.

Karl Jaspers ise ünlü Alman varoluşçu ve psikiyatristtir. Descartes’in doğrudan Yöntem Üzerine Konuşma’sını okumak ilk etapta zor gelebileceği için Jaspers gibi bir usta bir isimden, Descartes ve Felsefe kitabıyla Descartes hakkında bilgi edinmeye çalışmak daha isabetli olacaktır.

Toplum Sözleşmesi

Toplum Sözleşmesi
Toplum Sözleşmesi

Toplum Sözleşmesi kitabıyla en tartışmalı filozoflardan biri olan Rousseau’ya gelirsek eğer, onu nasıl hatırlamak istediğiniz size kalmış: İster çocuklarıyla karısını bıraktığı halde Emile isimli kitabıyla nasıl çocuk yetiştirilmesi gerektiğini öğretmeye çalışan bir kaçık, ister de “bazı insanlar özgür olmaya zorlanmalıdır” gibi afili aforizmalarıyla meşhur bir romantik… O Jean Jacques Rousseau. Peki ne anlama gelir toplum sözleşmesi?

İnsanların nasıl bir araya geldiğini ve bu bir aradalığın toplumu nasıl oluşturduğunu tartışan Rousseau’nun toplum sözleşmesi kavramı toplumsal düzenin temellerini tartışır.

Adeta sosyolojinin taşıyıcı kolonlarından biri olan bu kitap ilk toplumların nasıl oluştuğundan genel irade kavramına, yönetim biçimlerinden kölelik, yasa ve seçim kavramlarına kadar toplumu bir arada tutan tüm siyasi dinamikleri gündeme getirmeyi hedefler.

Rousseau bu kavramla sosyoloji tarihinin önemli düşünürlerinden biri olmuştur. Modern devlet anlayışının temelinde yatan bu kavram ulus devletlerin kuruluşunda önemli bir yer tutar.

İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme

İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme
İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme

İnsan zihnini boş bir levha olarak tanımlamasıyla tanıdığımız John Locke, bu fikrinin temellerini bize İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme adlı kitabında detaylı bir şekilde sunar.

Ona göre bilgilerimiz doğuştan gelmez, doğduğumuz anda boş bir levha olan zihnimize bilgileri yaşantımız yoluyla tek tek kazırız. Deneyimleri içsel ve dışsal deneyim olarak ikiye ayırır.

Açık ilkelerin doğuştanlığı varsayımını kabul etmeyen John Locke, insanın doğuştan doğruluğunu bildiği hiçbir önermenin olmadığını belirtir. İnsanın anlama yetisinin alanında yer alan idelerin ve  varlık görüşlerinin aslında dışımızdaki şeylerden beş duyumuz ve zihinsel işlemlerimizin iç duyumu ile edinildiğini iki kitabı ile bize aktarır.

John Locke bu eseriyle birlikte modern epistemolojinin temellerini atmıştır. Kitapta insanın bilgiyi edinme yetisinden bahsederken ayrıca yanlış bilgilerin nasıl oluştuğunu da tartışır.

Eğer yeni başlayanlar için sosyoloji konulu kitap öneri listemizi beğendiyseniz felsefeyle birlikte aynı zamanda sosyolojinin de kendisinden beslendiği Hegel felsefesini anlamak için “Hegelcilik: Hegel Felsefesi Nedir?” konulu içeriğimizi okuyabilirsiniz.

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
İlgili İçerikler