Karanlık üçlü hakkında bilinmesi gereken tüm detayları, narsisizm, makyavelizm ve psikopati kavramlarının psikolojide ne anlama geldiklerini, insanlardaki belirtilerini ve bu kişilik bozukluklarının ölçüm araçlarının ne olduğunu bu yazımızda örneklerle ele alacağız.
Karanlık üçlü kişilik özelliklerini barındıran bireyler genellikle toplumsal ve etik kuralları göz ardı ederler. Toksik kişilik özelliklerinin birleşimi ile yalan, hile, zorbalık ve aldatma gibi eylemleri kolaylıkla sergileyebilirler. Bu kişilik özelliklerine sahip bireyler genellikle duygusuz ve manipülatif olarak değerlendirilirler.
Dürtüsel ve risk almayı seven yapıları nedeniyle suç işleme ihtimalleri yüksektir. Ancak, bu üçlüyü barındıran kişiler her zaman bir seri katil olarak karşımıza çıkmazlar.
Bu özelliklerin daha düşük seviyeleri ile iş hayatımızda ya da kişisel yaşantımızda da karşılaşma olasılığımız bulunmaktadır. Bu nedenle, karanlık üçlü, bilimin son yıllarda üzerinde durduğu ve oldukça merak uyandıran bir kavramdır.
İçerik Başlıkları
Karanlık Üçlü Nedir?
Karanlık üçlü, narsisizm, psikopati ve makyavelizm kişilik özelliklerini bir arada barındıran bir kavramdır. Karanlık üçlü, kötü amaçlı kişilik özelliklerini barındırdığı için karanlık olarak adlandırılmaktadır. Karanlık olarak adlandırılan üç kişilik özelliği de her ne kadar birbirinden ayrı olarak değerlendirilse de ortak noktalara sahiptir. Hissizlik ve manipülatiflik ortak noktaları arasında yer almaktadır.
Lyons, Evans ve Helle’nin 2019 yılında yayınladığı Do “Dark” Personality Features Buffer Against Adversity? The Associations Between Cumulative Life Stress, the Dark Triad, and Mental Disress adlı çalışmada karanlık üçlüye dair özellikler şu şekilde sıralanmaktadır:
- Entrika
- İnsan doğasına alaycı yaklaşım
- Dürtüsellik
- Duygu yoksunluğu
- Grandiyozite
- Kendini önemli ya da eşsiz biri olarak görme
Amerikalı yazar, Cormac McCarthy’in romanından sinemaya uyarlanan No Country for Old Men adlı film, karanlık üçlü kavramını görselleştirmek için uygun olabilir.
Film, Anton Chigurh karakteri üzerinden karanlık üçlü kişilik özelliklerini sergilemektedir. Bir başka örnek olarak, Anthony Hopkins’in oynadığı Hannibal Lecter karakteri de karanlık üçlü kavramı için uygun olabilir.
Karanlık üçlü kavramı ilk kez Paulhus and Williams tarafından 2002 yılında literatüre kazandırılmıştır. O zamana kadar, makyavelizm, narsizm ve psikopati klinik anlamda bağımsız olarak araştırılan konulardır.
Genellikle suçlularla birlikte yürütülen çalışmaların ana konuları olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Ancak Paulhus ve Williams’ın araştırması, aslında bu üç özelliğin bir spektrum üzerinde değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Herkesin biraz narsist, biraz makyavelist ve biraz psikopati özelliklerine sahip olabileceklerini belirtmişlerdir.
Bu üç kişilik özelliğinin gelişmesinde hem genetik hem de çevresel koşulların etkili olduğunu öne süren çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmalar, karanlık üçlü kişilik özelliklerine sahip bireylerin küçük yaşta olumsuz çevre koşullarına maruz kalmış olabileceklerini göstermektedir.
Olumsuz çevre koşulları ile baş etmek için de bu şekilde davranmayı öğrenmiş olma ihtimallerini öne sürerler. Aynı zamanda, karanlık üçlü kişilik özellikleri kalıtım yoluyla da bireye aktarılmış olabilir. Genetik yatkınlığın olumsuz çevre koşulları ile birleşmesi sonucu karanlık üçlü kişilik özelliklerinin tetiklenmiş olabileceği de söylenmektedir.
Duygusal (Emosyonel) zeka, stresle ve olumsuz koşullarla baş etmek için gereken bileşenlerden biridir. Duygusal zeka sayesinde kişi hem kendi duygularını hem de karşı tarafın duygularını anlamlandırarak kendine baş etme yöntemleri belirler.
Ancak yapılan çalışmalar sonucu, makyavelist ve psikopati özelliklerine yüksek oranda sahip kişilerin düşük empati yetisine sahip oldukları gösterilmiştir. Bundan dolayı, bu kişilerin stresli olaylar karşısında da etkili baş etme yöntemleri kullanamadıkları bilinmektedir.
Karanlık üçlü, üç farklı kişilik yapısı üzerinden ele alınır. Bu üç kişilik özelliği karanlık olma dereceleri açısından farklılıklar gösterebilir. Stres karşısında işlevsel olmayan baş etme stillerine başvururlar.
Bu nedenden dolayı, toplumsal ve bireysel anlamda zarar verme olasılıkları yüksektir. Olumsuz kişilerarası ilişkiler ve antisosyal davranış eğilimleri sergilerler. Düşük empati yetenekleri nedeniyle ahlaki ve etik kuralların önemini anlamakta zorluk çekerler.
Narsisizm Kişilik Özellikleri Nedir?
Narsisizm terimi, Yunan mitolojisinde yer alan nehir tanrısı Kephissos’un oğlu, Narcissus’un efsanesinden gelmektedir. Narcissus suda kendi yansımasına aşık olur. Gözlerini kendi yansımasından alamaz ve sonunda açlık ve susuzluktan ölür.
Bu Yunan mitinden de anlaşılacağı üzere, narsistik kişiler aşırı derecede kendileriyle meşgul olmaktan memnun olan kişilerdir denebilir.
Cem Keçe’nin Psikoterapistin El Kitabı adlı eserinde Narsisistik Kişilik Organizasyonu detaylı bir şekilde tanımlanmaktadır. Kitaba göre, narsisistik kişilik organizasyonu çocuk ve ebeveyn arasındaki çarpık ilişkiden kaynaklanmaktadır. İhmal, ilgisizlik, eksik duygusal besleme ve çocuğun yok sayılan bireyselliği ileri dönemlerde narsistik kişilik organizasyonuna sebep olabilir.
Narsistik kişiler genellikle insanların takdirini ve onayını almaya yönelik yoğun istek duyarlar. Girdikleri her ortamda sevilmeyi, huzurlu olmayı, mükemmel ve hatta kusursuz görülmeyi amaçlarlar. Çevrelerindeki insanların hayranlığını elde ettiklerinde güvenli, mutlu ve başarılı hissederler. Eğer aksi gerçekleşirse, yoğun sıkıntı, umutsuzluk ve huzursuzluk hissederler.
Eski Amerikan yapımı, Mommie Dearest ve Gone With The Wind adlı filmlerin ana karakterleri narsisizm temel özelliklerini ekranlara yansıtmaktadır. Biyografik bir drama olan Mommie Dearest filmi, narsist bir annenin çocukları üzerindeki etkisini işlemektedir.
Ebeveyn ve çocuk arasındaki çarpık ilişkiye güzel bir örnek olabilir. Aynı zamanda, 1939 ABD yapımı Gone With The Wind filminde oynayan Vivien Leigh, etrafındakileri çıkarları için kullanan bir narsist olarak karşımıza çıkmaktadır.
Narsistik kişilik organizasyonuna sahip kişiler sürekli olarak ilgi çekmek isterler. İnsanlar üzerinde hayranlık yaratmayı amaçlar. Bundan dolayı, kendilerini en iyi şekilde sergilemeyi hedeflerler. Narsistik bireyler, kişilerarası ilişkilerde yetkili rol üstlenirler. Kendilerini söz sahibi görme ve çevrelerindeki kişileri istismar etme gibi özelliklere sahiptirler.
Bu kişiler, kendilerini herkesten üstün görürler ve buna inanırlar. Grandiyöz özelliklere sahiptirler. Çevrelerindeki insanları anlamaya ve sevmeye yönelik yoğun bir çaba sarf etmezler.
Yalnızca kendilerine hayranlık beslemeleri gereken birtakım insanlar olarak değenlendirirler. Eğer çevresindeki kişiler onlara hayranlık ve ilgi göstermezlerse, o kişileri yok sayarlar. Aynı zamanda bu durum onları öfkelendirebilir. Başrol olmaktan keyif duyarlar. Kendilerine biçtikleri rol bir başkası tarafından ellerinden alınırsa, kıskançlık gösterirler.
Narsistik kişilerde sahte iyimserlik durumu gözlemlenir. Bu sayede kendi benliklerini koruma altına aldıklarını ve istediklerini elde edebileceklerine dair bir inanca sahiptirler. Narsistik kişi manipülatif olabilir.
İlaç ve maddeye olan bağımlılıktan da söz edilebilir. Cinsel yönden aşırı aktif davranışlar sergileyebilirler. Ancak tüm bu özelliklerin yanı sıra narsisizm kişilerde değişik boyutlarda gözlemlenebilir. Bu kişilik organizasyonunun alt boyutları mevcuttur ve diğer kişilik özellikleri bu duruma eşlik edebilir.
Makyavelizm Kişilik Özellikleri Nedir?
Makyavelizm, bir kişilik özelliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Klinik anlamda bir tanı grubu olarak değerlendirilmez. Makyavelist kişi, kişiler arası ilişkilerde manipülatif bir tavır sergiler. Makyavelist bireyler, amaçlarına giden yolda insanları kandırabilir ya da yanıltabilirler.
Makyavelizm ilk kez 16.yüzyılda Niccolo Machiavelli’nin Prens adlı eserinde bahsedilmiştir. Bu eserden yola çıkarak makyavelist kişiler hakkında oldukça zengin bilgiler elde edilmiştir.
Makyavelizm, insan doğasına küçümseyici ve alaycı bir yaklaşım ile tanımlanır. Makyavelist kişiler, çevrelerindeki insanların zayıf noktalarını belirleme konusunda yetenekli kişilerdir. Planlı ilerlemeyi severler. Stratejik yaklaşımları sayesinde çevrelerindeki insanların güvenlerini kolayca kazanabilir.
Hedefleri doğrultusunda hareket ederler. Bu süreçte ne yapmaları gerekiyorsa yaparlar. İnsanlarla kurdukları ilişkilerde manipülatif taktikler benimserler. Bu sayede belirledikleri stratejileri kolaylıkla uygularlar. Bu başarılı yöntemlerinin yanı sıra makyavelist kişiler strese maruz kaldıklarında etkili baş etme teknikleri benimseyemezler.
2013 yılında yayınlanan Different routes to limited empathy in the sexes: Examining the links between the Dark Triad and empathy adlı çalışmada, makyavelizm, aleksitimi (duygusal körlük) ile ilişkilendirilmiştir. Başkalarının duygularını göz ardı etmek ise makyavelist insanların stresle baş etme konusunda yeterince iyi olmadıklarını göstermektedir.
Karizmatik ve alımlı görünüşlere sahiptirler. Bu özellikleri onları amaçlarını elde etme adına oldukça avantajlı kılmaktadır. Dayanıklı ve güven odaklı ilişkilerde tutunamazlar. Hayata dair pragmatik bir bakış açısına sahiptirler.
Başkalarının duygularına önem vermedikleri için onların hayatında nasıl bir etki yarattıklarını anlamazlar. Geleneksel ahlaki değerleri yok sayarlar. Kendilerini değerlendirirken daha gerçekçi bir yaklaşım sergileyebilirler.
Game of Thrones dizisinde yer alan Lord Baelish adlı karakter bir makyavelist olarak neredeyse tüm özellikleri dizi boyunca sergilemektedir. Özellikle politik anlamda hedefleri doğrultusunda her şeyi yapmayı göze alan bir karakter olarak karşımıza çıkmaktadır. Güvenilir değildir ve etrafındakilerin duygularını çok fazla önemsemez.
Psikopati Kişilik Özellikleri Nedir?
Psikopati terimi, DSM-V’te antisosyal kişilik bozukluğuna denk olarak tanımlanabilir. Ancak psikopati, klinik anlamda bir tanı grubuna dahil değildir. Karanlık üçlü bileşenleri arasında en tehlike olanı olarak değerlendirilir. Yaklaşık 200 yıl önce psikiyatrist Philippe Pinel, psikopatiyi deliryumun olmadığı çılgınlık (madness without delirium / manie sans délire) şeklinde tanımlamıştır.
Psikopati, bilimsel literatürde, Berg ve arkadaşlarının 2013 yılında yayınladığı Misconceptions regarding psychopathic personality: Implications for clinical practice and research adlı çalışmada ikiye ayrılmıştır. Birincil (Primary) psikopati boyutunda, bireyler duygu düzenleme konusunda daha başarılıdırlar ve korkusuz hareket ederler. Psikopatinin ikincil (Secondary) boyutunda ise kişiler daha dürtüsel, kaygılı ve saldırgan olarak karşımıza çıkmaktadırlar.
Birincil psikopati, kişilerarası ilişkilerde manipülatif ve soğukkanlıdırlar. İnsanları kandırmaya eğilimlidirler. Bencildirler. Çevrelerindeki insanları çıkarları doğrultusunda kullanmaktan çekinmezler. Empati yoksunluğu nedeniyle eylemlerinden dolayı pişmanlık duyamazlar.
Birincil psikopati grubuna dahil kişiler, ikincil psikopatiye kıyasla stresli durumlar karşısında hassas bir tavır sergilemezler. Ancak ikincil psikopati boyutunda, kişiler kaygılı ve dürtüsel bir yapıya sahip oldukları için stresli durumlarla kolay başa çıkamazlar.
Karanlık üçlü hakkında yapılan Kişiliğin Karanlık Üçlüsü: Narsisizm, Makyavelizm ve Psikopati adlı derleme çalışmasında, birincil psikopatinin daha çok genetik faktörlerden dolayı ortaya çıktığı söylenmektedir. Öte yandan, ikincil psikopati grubu daha çok olumsuz çevre koşullarından ve yetersiz ebeveynlikten kaynaklı olarak gelişen bir durumdur.
Tıpkı narsisizm ve makyavelizm örneklerinde olduğu gibi psikopatinin de işlendiği çeşitli filmler vardır. Bunlardan ilki, 1992 yılında çıkan ABD yapımı Temel İçgüdü (Basic Instinct) adlı filmdir. Sharon Stone, Catherine Tramell adlı karakteri canlandırırken psikopati kişilik özelliklerini sergilemektedir. Çekici ve alımlı yapısı, kendisine atfettiği önem ve grandiyöz tavırları ile karakterin psikopatik kişilik özellikleri ekrana yansıtılmıştır.
Bir diğer film ise Stanley Kubrick’in Otomatik Portakal (A Clockwork Orange) adlı distopik bir dünyayı ekranlara yansıtan filmdir. Alex DeLarge adlı karakteri canlandıran Malcolm McDowell, davranışlarının sorumluluklarını almayan bir psikopati kişilik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Karanlık Üçlü Kişilik Özellikleri Ölçüm Araçları
Karanlık üçlü kişilik özelliklerine sahip kişileri anlamak tahmin edilenden çok daha zordur. İnsanların karanlık üçlüye dahil olup olmadıkları ancak bilimsel olarak kanıtlanmış ölçekler ile mümkündür. Karanlık üçlü, doğası gereği manipülatif olduğu için bu kişileri tespit etmek kolay değildir.
Bilimsel olarak, karanlık üçlüye dair kişilik özelliklerini ölçmek için iki farklı yol tercih edilmektedir. Bunlardan biri karanlık üçlü içinde bulunan her bir kişilik özelliğinin tek tek ölçmektir. Bir diğer yöntem ise, bu üç özelliği aynı anda ölçmekten geçer. Karanlık üçlü hakkında yapılan Kişiliğin Karanlık Üçlüsü: Narsisizm, Makyavelizm ve Psikopati adlı yazıda bu ölçüm araçları detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Eğer karanlık üçlü aynı anda ölçülmek isteniyorsa:
- Dirty Dozen (Kirli Düzine): Jonason ve Webster tarafından 2010 yılında düzenlenen Dirty Dozen (Kirli Düzine) olarak adlandırılan ölçek tercih edilmektedir. İçerisinde 12 farklı madde bulunmaktadır. Her bir kişilik özelliği için 4 madde vardır. Bu ölçeğin güvenirliği ve geçerliliği konusunda şüpheler vardır.
- Short Dark Triad (SD3): Short Dark Triad, 2014 yılında Jones ve Paulhus tarafından geliştirilmiştir. Toplamda 27 madde vardır. Her bir kişilik özelliği için 9 madde konmuştur. Dirty Dozen’e kıyasla daha çok tercih edilmektedir.
Eğer karanlık üçlüye ait özellikler tek tek ele alınmak istenirse:
- Narcissistic Personality Inventory (NPI): Narsisistik kişilik envanteri, 1979 yılında Raskin ve Hall tarafından ortaya konmuştur. İçinde 40 madde vardır. Daha sonraları ölçeğin fazla uzun olduğu düşünülmüştür. Bundan dolayı, 2016 yılında Ames, Rose ve Anderson tarafından kısa bir versiyonu geliştirilmiştir.
- Mach-IV: Makyavelizmi ölçmek için 1970 yılında Christie ve Geis tarafından düzenlenmiştir. 20 maddeden oluşmaktadır.
- Self-Report Psychopathy Scale (SRP-III): Paulhus, Neumann ve Hare tarafından 2009 yılında psikopatiyi ölçmek için geliştirilmiştir. Psychopathic Personality Inventory (PPI) ve Levenson Self-Report Psychopathy Scale (LSRP) envanterleri de psikopatiyi ölçmek için kullanılan diğer ölçme araçlarıdır.
Her üç kişilik özelliği de kişiler arası ilişkilerde yeterince iyi olamamakla ilişkilidir. Etik ve ahlaki değerleri göz ardı ederler. Antisosyal eğilim gösterebilirler. Karanlık üçlü kişilik özellikleri ağır basan bireyler, stresle baş etme konusunda başarılı olmayabilirler. Bu nedenle, dürtüsel ve kaygılı bir yapıya sahiptirler.
Suç işlemeye olan yatkınlıkları onları tehlikeli kılan en önemli özelliklerinden biridir. Manipülatif taktikleri sayesinde çevrelerindeki insanları kolayca etkileyebilirler.
Psikolojinin karanlık tarafı olan bu üç temel kişilik özelliğini barındıran kişiler yıllar boyunca çeşitli filmlere ve kitaplara konu olmuşlardır. Sanatsal olarak ele alınan bir konu olmasının yanı sıra bilim dünyasının da hala üzerinde araştırmalar yürüttüğü bir çalışma alanıdır.
Karanlık üçlü hakkında daha detaylı bilgiler edinmek isterseniz, aşağıda bulunan Youtube videosunu izlemenizi öneririm. Eğer bu içeriğimiz hoşunuza gittiyse, sitemizde yer alan George Dedlow’un Tuhaf Hikayesi: Hayalet Uzuv adlı yazımıza da göz atabilirsiniz.