Geleneksel tarım uygulamalarına kıyasla sürdürülebilirliği artıran ve ekolojiye fayda sağlayan rejeneratif tarım nedir? Sürdürülebilir tarımın çevreye etkileri ve rejeneratif tarım uygulamaları hakkında bilmeniz gereken tüm detaylar.
Tarımın dünya üzerinde önemli bir itici gücü vardır. Küresel ölçekli arazi kullanımının yaklaşık üçte biri ile ilişkili olan geleneksel tarım faaliyetleri; biyolojik çeşitlilik, karbon emisyonu ve gıda üretimi gibi önemli unsurlara etki etmektedir.
Hem nüfus artışı hem de kişi başına düşen talepteki gıda tüketimi artışının bir sonucu olarak, küresel gıda ihtiyacının artması ekim sahalarının bozulmasına önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır.

Günümüzde doğanın ekolojik ilkelere göre yönetilememesi, pestisit ve kimyasal tarım ilaçlarının aşırı kullanımı, ekim sahalarının geleceğini tehlikeye atmaktadır.
Ayrıca toprağın verimsizleşmesine bağlı olarak bitki örtüsünün azalması ve su yetersizliğinden kaynaklanan erozyonlar canlı yaşamını olumsuz etkilemektedir.
Bu konuda ekolojik araştırmalar yapan yetkili merciiler toprağın yanlış kullanımını azaltmak için daha sürdürülebilir, çevreci bir tarımın mümkün olduğunu savunmakta ve geleneksel tarım faaliyetlerine nazaran daha efektif bir alternatif olan rejeneratif tarımı önermektedir.
İçerik Başlıkları
Rejeneratif Tarım Nedir?
Rejeneratif tarım, çevre bilincini merkeze alan ve doğal kaynakları tüketmek yerine tüm ekosistemi iyileştiren bir çiftçilik ilkeleri sistemidir. Ekosisteme fayda sağlamak için tasarlanmış, çiftçiliğe bütünsel bir yaklaşımı temsil eder.
Hassas tarım için çevresel ve pozitif sosyal etkilere sahip gıda üretmenin alternatif bir yoludur.
Rejeneratif Tarımın Çevreye Etkileri Nelerdir?
Rejeneratif tarım toprak verimliliğini artırmaya yönelik etkinliğinin yanı sıra küresel iklim krizinin etkilerini de azaltmaktadır.
Yapılan zirai araştırmalar neticesinde; sürdürülebilir tarım uygulamalarının toprağın sağlığını iyileştirme, su, bitki örtüsü ve arazi verimliliğini simbiyotik olarak artırma ve yüksek oranda bozulmuş toprağı restore etme gibi çevreye olumlu etkileri olduğu saptanmıştır.
Rejeneratif Tarımda Sürdürülebilir Uygulamalar Nelerdir?
Biyoçeşitliliği artıran, toprağı zenginleştiren, su havzalarını iyileştiren ve ekosistemi geliştiren tüm tarım uygulamaları rejeneratif tarım uygulamalarıdır.
Son zamanlarda oldukça popüler bir terim haline gelen rejeneratif tarım ana akım medya, kamu kuruluşları ve özel şirketler tarafından benimsenmiş, sürdürülebilir arazi yönetimi için çiftçiler bilinçlendirilmeye başlanmıştır.
Teknolojinin gelişimiyle birlikte yeni, sürdürülebilir tarım uygulamalarının ortaya çıkması kaçınılmazdır. Özellikle tarımda dijital araçlara artan ilgi, rejeneratif uygulamaların benimsenmesi için bir fırsat yaratmaktadır.
Yine de bu fırsatların dışında tarımsal alanlarda uygulanabilecek temel rejeneratif tarım yöntemleri bulunmaktadır.
Bu yöntemler aşağıda detaylı olarak listelenmiştir:
1. Az İşlenmiş Toprak Kullanımı

Bozulmamış toprak, mikroorganizmalara daha fazla bolluk ve çeşitlilik sağlar, bu da tarımsal ekosistemi iyileştirebilir, ayrıca ekinlerin çevresel strese karşı daha dirençli olmasına yardımcı olabilir. Buna bağlı olarak ekinlerin genel kalitesi ve miktarı da artar.
2. Örtücü Bitkilerin Kullanımı

Tarımsal ekosistemlerde örtücü bitkileri kullanmak toprak verimliliğini artıran rejeneratif tarım uygulamasıdır. Örtücü bitkilere “Yeşil Gübre” adı verilir.
Örtü bitkileri toprak kalitesini artırarak su kullanımını minimize eder. Ayrıca bitkileri hastalıklara ve yabani otlara karşı korur, erozyonu önler.
Özellikle tahıl çavdarı, toprağı daha gözenekli hale getirdiği için suyu daha çok tutar ve toprakta organik madde oluşumunu destekler.
3. Hayvancılık ve Tarımsal Mahsul Entegrasyonu

Hayvan ve tarımsal mahsullerin bir arada yetiştirilmesi, gübre girdisi ve hayvan yemi maliyetlerinde azalma, işgücü ve makine maliyetlerinde azalma ve artan karbon tutumunda önemli faydalar sağlar.
4. Ekim Sahalarında Ağaç Yetiştiriciliği

Tarımsal ekosistemlerde ve ekim sahalarında çeşitli ağaç ve çalı gibi bitki türlerinin yer alması biyolojik çeşitliliğin artmasına yardımcı olur.
Ağaç ve benzeri bitkiler (palmiye, çalı gibi) besin maddelerini kökleri aracılığıyla üst katmanlara taşır. Suyu tutar ve milyonlarca canlı organizma için bir yaşam alanı sağlar.
5. Bitkisel Kompost ve Organik Gübre Kullanımı

Petrokimyasal pestisit ve yapay gübrelere kıyasla bitkisel kompost ve organik gübre kullanımı topraktaki organik maddeyi artırarak, toprağın dokusunu ve verimliliğini doğrudan etkileyen pH değerini yükseltir.
Ayrıca toprak daha fazla nem tutabilir. Bu da sulama ihtiyacını minimize ederek maliyetleri azaltır.
6. Mahsul Rotasyonu

Farklı mahsullerin farklı beslenme ihtiyaçları olduğundan, çeşitli hastalık ve zararlılara karşı savunmasız olma eğiliminde olduklarından, hangi mahsulün belirli bir yerde yetiştirildiğini bilmek, ayrıca tarlayı nadasa bırakmak ve aşırı pestisit ve kimyasal gübre kullanımını azaltabilir.
Doğru yapıldığında toprak erozyonunu azaltabilir, biyolojik çeşitliliği artırabilir ve toprağın verimliliğini ve kalitesini iyileştirebilir.
7. Yağmurlama Sulama Sistemi Kullanımı

Yüzeyi düzgün olmayan, eğimli ya da engebeli arazilerde avantaj sağlayan yağmurlama sulama sistemi sızdırma hızı yüksek olan ve sığ köklü bitkilerin sulanmasında başarılı sonuçlar veren bir sulama yöntemidir.
Maliyeti ve işçiliği pahalı olmasına karşın sulama için suyun daha verimli kullanımını sağlar. Çünkü yağmurlama sistemleri su kaybını azaltır. Su eşit miktarda verildiği için verim artar ve ürünler arasında dengeli büyüme olur. Ayrıca erozyon oluşumunu önemli ölçüde azaltır.