İslam dininde, kadınlara evlenme sırasında verilen bazı haklar ve hediyeler vardır. Bunlardan birisi de “mehir” denilen para veya eşyadır. Bu eşya veya para, kadınlara sosyal güvence olarak eşleri tarafından verilir. Tabii ki, mehir verilirken dikkat edilmesi gereken kurallar da bulunmaktadır.
Mehir Nedir?
İslam hukukunda evlilik akdinin doğurduğu bir yükümlülük olan mehir, erkeğin kadına vermesi gereken para ya da mala denir. Mehir kadına bir değerin ifadesi ve kritik bir dönemdeki sosyal garantisi olarak verilmektedir.
Satışı veya kullanılması yasak olmayan her şey mehir olarak verilebilmektedir. İslam’ın yasakladığı şeyler (domuz eti, alkollü içecekler, ölmüş hayvan etleri vb.) mehir olmamakla birlikte mal ve paradan başka bir şey de Hanefi mezhebine göre mehir sayılmamaktadır.
Mehir Türleri Nelerdir?
Mehir türleri, mehirin verilme zamanına, veren kişiye, verilme durumuna göre değişmesinden dolayı birkaç parçaya ayrılır:
- Mehr-i Müsemma: Belirlenmiş, tayin edilmiş mehir anlamına gelen mehr-i müsemma, eşlerin dini nikahtan önce anlaşarak karar verdikleri mehir türüdür.
- Mehr-i Muaccel: Acelesi olan mehir anlamına gelen bu mehir türü dini nikah sırasında veya öncesinde peşin olarak ödenen mehre denir. Kadın bu mehir türünü almadan kocasının evine gitmeme hakkına sahiptir.
- Mehr-i Müeccel: Tecil edilmiş, ertelenmiş mehir anlamına gelen mehr-i müeccel, dini nikah esnasında belirlenip ödemesi sonraya bırakılan mehir türüdür. Ödeme zamanı belirtilmişse kadın zaman gelene dek mehri isteyemez. Zaman belirtilmemişse ödeme herhangi bir zamanda yapılabilmektedir. Boşanma veya kocanın ölümü halinde nikahın sona ermesiyle mehir peşin olarak ödenmelidir. Boşanma durumunda mehri koca öderken ölüm halinde mirastan ödenir.
- Mehr-i Misil: Benzer mehir anlamına gelen mehr-i misil, dini nikah esnasında miktarı belirlenmeyen veya geçersiz sayılan mehir için müstakbel gelinin baba soyundan veya emsalleri arasında dengi olan kadına verilmiş mehir örnek alınarak verilen mehir türüdür.
Mehir Miktarı Nedir?
Mehir vermek adına bir üst sınır bulunmamaktadır. Hz. Ömer, kendi halifelik döneminde evlilikleri kolaylaştırmak için 400 dirhem üst sınır getirmek istese de bir kadının, “onlara kantarla vermiş olsanız da hiçbir şeyi geri almayın” ayetini öne sürmesi üzerine üst sınır ortadan kalkmıştır.
Mehir vermenin alt sınırı konusunda ise mezhepler farklı görüşlere sahiptir. Hanefilere göre o dönemlerde yaklaşık iki koyun bedeli olan on dirhem gümüş alt limit sayılırken, Malikilere göre ise üç dirhem gümüştür. Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre mehir için bir üst sınır olmadığı gibi alt sınır da yoktur.
Mehir Ne Zaman Verilir?
Nikah akti gerçekleştikten sonra eşler arasında cinsel birleşme ya da sahih halvet (cinsel ilişkide bulunmalarına herhangi bir engel olmayan ortamda baş başa kalmaları) gerçekleşmiş olursa, erkek kadına mehirin tamamını vermekle yükümlüdür.
Eşlerden birinin ölümü halinde de mehir kesinleşmektedir. Ölen kadın ise mirasçıları, mehiri talep edebilmektedir. Ölen koca ise -zifaf gerçekleşmemiş olsa bile- kadın mehirin tamamına sahip olur. Eğer akit esnasında mehir tespit edilmemiş ve eşlerden biri zifaftan önce ölmüş ise, kadın mehr-i misile hak kazanır.
Evlilik, zifaftan veya sahih halvetten önce kocanın fiiliyle sona ererse kadın kararlaştırılan mehirin yarısını alabilmektedir. Eğer bir mehir tespit edilmemişse sadece müta denen teselli hediyesiyle yetinmek zorunda kalmaktadır. Evlenme, zifaftan veya sahih halvetten önce kadın nedeniyle sona ererse kadın mehirin tamamını kaybetmektedir.
Mehir Farz mıdır?
Mehir farzdır ve farziyeti Kuran ile sabittir. İlgili ayette, “Kadınlara mehirlerini gönül rızası ile verin” buyrulmuştur. Bu sabeple, İslami usüllere uygun yapılması planlanan her evlilikte mehir verilmesi zorunludur.