Exxen platformunun en sevilen dizilerinden Gibi’nin kısa bir aranın ardından tekrardan sevenleriyle buluştuğu 4. Sezon 1. Bölümü Övgü’yü inceliyoruz!
Gibi 4. Sezon 1. Bölüm Konusu
Gibi dizisinde gündelik konuları ustalıkla bir komedi unsuru haline getirebilen Gibi’nin bu bölümünde sahte övgüler ve bu övgülerden doğan hayali mutluluğun yol açabileceği problemler işleniyor.
Yılmaz ve Ersoy, övgülerden dolayı gerçeklik algısını yitiren İlkkan’ı kurtarmaya çalışırken kendilerini ilginç bir çeteyle uğraşırken buluyor.
Bölüm, insanın psikolojik olarak övülmeyi neden sevdiği, övülmenin ve sövülmenin nasıl farklı sonuçlar doğurabileceği hakkında komik bir o kadar da gerçekçi izlenimler içeriyor.
Gibi 4. Sezon 1. Bölüm İncelemesi
Bölüm İlkkan’ın satılık arabasını görmeye gelen Korhan’ın İlkkan’ı övmesiyle başlıyor.
Gamsızlığıyla tanıdığımız Yılmaz başta bu durumu pek umursamasa da aynı günün akşamında İlkkan’ın gülerek Korhan’la mesajlaştığını görünce şüphelenmeye başlar fakat durumu Ersoy’a danıştığında Ersoy İlkkan’da herhangi bir gariplik görmediğini söyler.
Ancak ertesi gün Korhan ve beraberinde getirdiği arkadaşı Erol ile kafeye gittiklerinde Ersoy da olanları garipsemeye başlar.

Kafe sahnesinde İlkkan’ı övme akımına Korhan’ın arkadaşı Erol da katılır. İlkkan’ın çok güzel koktuğunu söyleyen Erol İlkkan’a hangi parfümü kullandığını sorar. Bu soru ve övgüler karşısında adeta mest olan İlkkan parfüm kullanmadığını söyler.
Elbette bu cevabı daha fazla övgü takip eder ve sonunda Korhan İlkkan’ın satılığa çıkardığı arabayı ödünç almak istediğini söyler. Yılmaz bu teklife pek sıcak bakmadığından bahaneler öne sürse de İlkkan teklifi kabul eder.
Bu olayların yanı sıra, kafe sahnesinde kimsenin kullandığı parfümü fark etmemesinden rahatsızlık duyan Ersoy’un kullandığı parfümün markasını söylemesi aslında onun da İlkkan gibi övülmek istediğinin bir göstergesi ve bölümün gelecek sahnelerindeki asabi tavırlarının, bölümün sonlarına doğru övgülere direnmeyi bırakmasının bir foreshadowing diyebiliriz.
Kafe sahnesinin ardından, Yılmaz ve Ersoy İlkkan’a kötü davranarak onu içinde bulunduğu illüzyondan kurtarabileceklerine karar verir. Burada günlük hayatta sık sık duyduğumuz birine kötü davranırsan sana ilgi duyar klişesiyle dalga geçiliyor.
Haliyle bu klişe pek işe yaramaz ve ikili İlkkan’ı kendilerinden daha da uzaklaştırır. Dahası, Korhan ve Erol’un yanına bir de arkadaşları Buğra eklenir.

Korhan, Erol ve Buğra’nın İlkkan’a ilginç bir o kadar da ekstrem övgüler yağdırdığı gecenin ardından Yılmaz İlkkan’ın telefonunu karıştırır.
Karşılaştığı durum hiç de şaşırtıcı değildir. Çünkü, İlkkan’ın telefonu Korhan ve arkadaşlarının övgüleri ve istekleriyle doludur. Tüm bu mesajların üzerine, İlkkan’ın mesaj attığı son beş kadın tarafından da umursanmadığını görünce Yılmaz iyice endişelenir ve Korhanları takip etmeye başlar.
Buradan sonra olaylar Gibi’de sık sık karşılaştığımız ilginç bir o kadar da absürt bir noktaya bağlanıyor. Yılmaz, İlkkan’ı övenlerin aslında bir örgüte bağlı olduklarını keşfediyor. Bu örgüt insanları durmaksızın överek onları oluşturdukları illüzyonun bir parçası haline getirmeyi hedefleyen ilginç bir topluluk.
Daha sonra, durumu açıklamak için Ersoy’la buluşan Yılmaz, örgütün Ersoy’u da kendi saflarına çekmek için övdüğünü, hatta ona bir kasket hediye ettiğini öğreniyor. Burada yine Ersoy’un tıpkı İlkkan gibi pohpohlanmaktan duyduğu hazzı görüyoruz. Ersoy’un aksine Yılmaz olanların gayet farkında olduğundan Ersoy’a kasketten kurtulması gerektiğini söylüyor.
Yılmaz’ın sahte övgülere kanma lüksü yoktur. İkili Yılmaz’ın liderliğinde çeteyle yüzleşmeye ve dostları İlkkan’ı kurtarmaya kararlıdır.

Yılmaz ve Ersoy’un İlkkan’ı kurtarmak için yapmaları gereken şey sahte övgülere kulak asmamaktan geçiyor. Ancak, adeta bir final boss edasıyla Yılmaz ve Ersoy’un karşısına geçen çetenin lideri, ikiliye zor anlar yaşatıyor.
Bunun sebebi çetenin liderinin çok iyi bir gözlemci olmasından geçiyor. Hatta, geçmiş bölümlerde cilt bakımı, makyaj gibi muhabbetlere olan ilgisini bildiğimiz Ersoy’un bu ilgisini fark etmiş olacak ki Ersoy’u ellerinin yumuşaklığını överek hipnotize etmeyi başarıyor. Kısacası, yine iş Yılmaz’a düşüyor.
Bu sahnede, Yılmaz ve örgütün lideri arasında ilginç bir mücadeleye şahit oluyoruz. Yılmaz övgülere direnmeye, örgütün lideriyse Yılmaz’ı övgüleriyle etkilemeye çalışıyor.
Her ne kadar bölüm boyunca sahte övgülere şahit olduysak da bu atışmada Yılmaz hakkında yapılan bazı tespitler gerçekten de Yılmaz’ın kişiliğini oluşturuyor.
Karmaşık ilişkilerine geçmişte şahit olduğumuz Yılmaz belki de bir an için yalnızlığının çaresini övgülere teslim olmak olarak görmüş olabilir. Yine de Yılmaz, güçlü iradesini koruyor ve övgülere karşı yılmayarak arkadaşları İlkkan ve Ersoy’u kurtarıyor.
Şahsen, özlediğimiz Gibi’nin Övgü isimli bölümle 4. sezona oldukça güzel bir başlangıç yaptığını düşünüyor, gelecek bölümleri merakla bekliyorum.
Eğer siz de Gibi dizisini severek izliyorsanız yine sitemizde yer alan, İlkkan karakterini canlandıran “Kıvanç Kılınç İle Gibi Dizisi Üzerine Röportaj” adlı yazımıza da göz atabilirsiniz.