Sosyal Medya İnsan Psikolojisine Zarar Verir mi?

Sosyal Medyanın İnsan Psikolojisine Zararları

Bu yazımıza ara ara gündemimizi meşgul eden Sosyal medya insan psikolojisine zarar mı veriyor, Sosyal medya insanları kötü mü etkiliyor? sorularına bu konuda yapılan araştırmalar ışığında yanıtlar aradık.

Bugün yaşamlarımızın vazgeçilmez bir yerinde duran Instagram, Facebook, Twitter gibi sosyal medya platformların kullanımının tüm dünyada bir hayli artması (We Are Social Digital’in 2021 raporuna göre dünya genelinde sosyal medya kullanıcı sayısı 4,20 milyar olup rapora göre sosyal medya kullanıcılarının yıllık büyüme oranı %13,2 olarak tespit edilmiştir.) beraberinde pek çok soru getiriyor.

Sosyal Medyanın Kısa Tarihi

Sosyal medyanın 1971’de ilk elektronik postanın gönderilmesiyle doğduğunu söylemek mümkün. Çocukluğunu 1994’te oluşturulan ilk kişisel blogla yaşadığını, ilk gençliğinin ise 2000 yılında Wikipedia’nın ortaya çıkması ile devam ettiğini, altın çağını ise sırasıyla 2004’te Facebook, 2005’te Youtube ardından ise bugünlerde adını SpaceX’in sahibi Elon Musk tarafından satın alındığından sıkça duyduğumuz Twitter’ın ortaya çıkması ile yaşadığını söylesek de yanlış söylemiş olmayız. Bizce bu altın çağ 2010’da Instagramın kurulmasıyla sona erdi.

Sosyal medya günümüzde genç bir delikanlı olmasa da hala popülerliğini kaybetmedi. Elbette sosyal medya da bir gün popülerliğini kaybedecek fakat o zaman yerini neyin alacağını öngörmek şuan için olanaksız gibi duruyor.

Sosyal Medyanın Yaşamımızdaki Etkileri

Günümüzde insanların  iletişim kurduğu, satış yaptığı, bilgi edindiği, içerik ürettiği, düşüncelerini paylaştığı kısaca var olduğu  sosyal medya bu denli yaygın hale geldiğinden beri uzmanlar bu alanda pek çok çalışma ve araştırma yürütüyor. Yapılan araştırmalarda ortaya konulduğu üzere sosyal medya iyi ve güzel yanlarının yanı sıra bireyler üzerinde mutsuzluk, asosyallik, yetersiz hissetme, günceli kaçırma korkusu, kendini sürekli başkalarıyla kıyaslama, Imposter Sendromu, Onyomani, Vücut Dismorfik Bozukluğu gibi olumsuz psikolojik durumlara neden olabiliyor.

1. Onyomani ve Kötü Hissetme

Onyomani
Onyomani

Onyomani; alışveriş bağımlılığı olarak da tanımlanan, bireyin kontrolsüzce para harcadığı dürtüsel ve takıntılı bir durumdur .Birey kendini eksik, üzgün ya da kızgın hissettiğinde bu durumdan kurtulmak için bilinçsizce alışveriş yapmaya başlıyor. Alışveriş kısa süreliğine bireye kendini iyi hissettirse de uzun vadede suçluluk, mutsuzluk ve ihtiyaç dışı ve aşırı alışverişten dolayı ekonomik problemler kendini göstermeye başlıyor.

Yapılan araştırmalar sosyal medyanın kişilerin satın alma kararlarını ciddi anlamda etkilediğinin, daha az maliyetle reklam yapılabildiği için de sosyal medya reklamlarının reklam endüstrisi tarafından daha sık tercih edildiğinin altını çiziyor. Hâl böyle olunca modern insanın sosyal medyada geçirdiği zamanda maruz kaldığı reklam sayısı gün geçtikçe artıyor. Sosyal medyadaki özellikle Instagram’daki reklamlar bireyleri sürekli alışveriş yapmaya iterek Onyomani’yi besliyor.

2. Benlik Algısı

Benlik Algısı
Benlik Algısı

Benlik, kişinin kendine has olan fiziksel ve psikolojik özelliklerinin birleşimi ve kişinin kendisi hakkında sahip olduğu algılaması olarak tanımlanmaktadır. ‘’Sosyal Medya Kullanımı Benlik Algısı İlişkisi: Turistik Tüketiciler Üzerine Bir Araştırma‘’ makalesinde sosyal medya kullanımının gerçek benlik algısı, ideal benlik algısı, sosyal benlik algısı ve ideal sosyal benlik algısı üzerinde etkisi olduğu tespit edilmiştir. Araştırmada da belirtildiği gibi bize keyifli bir deneyim sunan kimi zaman bilgiye ulaştıran, kimi zamansa eğlendiren sosyal medya bir diğer yandan bireyin benlik algısını etkileyebiliyor.

3. Imposter Sendromu ve FOMO

Fear of Missing Out
Fear of Missing Out

FOMO; İngilizce ‘’Fear of Missing Out’’ yani ‘’Günceli Kaçırma Korkusu’’ kripto para ve borsada da adından sıkça söz ettiren bu terim kişiyi huzursuz eden ve bazen de saplantılı olabilen, kişinin sosyal etkileşim fırsatını, yeni bir deneyimi, sosyal medyadaki gelişmeleri, kârlı bir yatırımı kaçırabileceği endişesidir. Fomo’ya sahip birey ayrıca kendisi bu endişeleri yaşarken başkalarının daha faydalı daha yapmaya değer uğraşları olduğunu düşünür.

Imposter Sendromu; yani ”Sahtekar Sendromu” diğer pek çok sendrom ve bozukluk gibi çoğunlukla çocukluk çağı travmalarından kaynaklanan ve günümüzde sıklıkla kendini gösteren bir sendromdur. Imposter Sendromuna sahip birey başarılı biri dahi olsa kendini başarısız ve yetersiz hisseder. Özellikle üst düzey ve başarılı insanlarda görülen Imposter giderek yaygın hâle geliyor.

Sosyal medyada oluşturulan yapay ve gerçek dışı profiller, bu profillerde yayınlanan ve yaşamın yalnızca olumlu taraflarını yani başarıları, seyahatleri, olumlu deneyimleri öne çıkaran içerikler kişiyi Fomo ve Imposter gibi sendromlara iterek kendi hayatını sorgulamaya neden olabiliyor.

4. Vücut Dismorfik Bozukluğu

Vücut Dismorfik Bozukluğu
Vücut Dismorfik Bozukluğu

Vücut Dismorfik Bozukluğu kişinin temelde kusuru olsun ya da olmasın dış görünümüyle zihinsel olarak aşırı derecede meşgul olması olarak tanımlanıyor. Beden Dismorfik Bozukluk kişinin kendi bedenini çok çirkin ya da kusurlu görmesiyle ortaya çıkar ve bir algılama bozukluğudur. Bu bozukluk kişiyi kozmetik bağımlılığa ve estetik operasyonlara da itebiliyor.

Sosyal medyada giderek tek tipleşen insan profilleri ve bu profillerde lanse edilen gerçek dışı beden algısı insanları bu algıya sahip olmak zorunda hissettirebiliyor. Bu algıya örnek olarak estetikli burunlar, aşırı makyajlı görünümler, dolgulu dudaklar, aşırı zayıf bedenler, dümdüz karınlar, pürüzsüz ciltler, dolgun saçlar gibi uzun bir liste yapabiliriz. Siz de tek tıkla erişebildiğiniz sosyal medya profillerinden bu durumu rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz.

5. Asosyallik

Asosyallik
Asosyallik

Asosyallik genellikle kişinin sosyal çevresi ile yeterince ve kaliteli bir iletişimde bulunamaması olarak tanımlanır. Diğer pek çok şeyin dijitalleştiği çağımızda iletişim de artık dijital araçlar üzerinden yapılıyor. Bu yüzden de yüz yüze iletişim giderek azalıyor. Amerikan Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan sosyal medya araştırması gösteriyor ki insanların sosyal medya kullanımı ile sosyalleşmesi arasında ters bir orantı var. Birey vaktinin çoğunu sosyal medyada geçirirken sosyalleşmeyi ihmal edebiliyor.

Ülkemizde yapılan bir diğer araştırmaya göre ise Ayrıca günlük 5 ve saat üstü internet kullananların çatışma halinde oldukları asosyal eğilimli oldukları buna bağlı olarak sosyal medya bağımlılıklarının arttığı sonucuna varılmıştır.

6. Mutsuzluk ve Kıyas

Mutsuzluk ve Kıyas
Mutsuzluk ve Kıyas

Sadece ınfluencer olarak tabir ettiğimiz sosyal medya önderlerinin değil normal kullanıcıların da yaşamalırnın yalnızca olumlu yanlarını; en mutlu anları, en enerjik görünümleri, en güzel hallerini, sahip oldukları en büyük imkanları kısacası sürdürülebilir hatta gerçek olmayan taraflarını paylaştıkları Instagram, Facebook gibi sosyal medya platformları insanlar üzerinde bir kıyaslamaya ardından da mutsuzluğa neden olabiliyor. Bunun başlıca sebebi olarak da kişilerin kendi yaşamlarını es geçerek takip ettikleri profilleri taklit etme ve takip ettikleri profillerin standartlarına sahip olmak isteği gösteriliyor.

Bu tarz içerikler ilginizi çekiyorsa yine sitemizde yer alan Hawthorne Etkisi Nedir? Hawthorne Deneyi ve Örnekleri adlı yazımıza da göz atabilirsiniz.

Abone ol
Bildir
guest
5 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
Esma Nur SARI
Esma Nur SARI
1 yıl önce

Gerçekten de bu maddeleri okuduğum zaman tüylerim diken diken oldu. Umarım insanlar sosyal medyayı her şeyde olduğu gibi kararında kullanır ve ona göre anlam yükler.

Orhan
Orhan
1 yıl önce

Teknoloji ve sosyal medyayı nadiren de olsa böyle gerçek açıklayıcı ve düşünülmüş konularda kullanmak insanlığımız adına umut veriyor emeğinize saygı duyuyor yazılarınızın devamını beklıyorum teşekkürler..

Nobody
Nobody
1 yıl önce

Teşekkürler

Streader
Streader
1 yıl önce

Açıklayıcı güzel ve bilgilendirici olmuş. Özellikle teknolojinin her meyvesini yediğimiz şu zamanda zehirli elmaları bize gösteren bir yazı olmuş. Yazarın eline sağlık.

Ali ilaslan
Ali ilaslan
1 yıl önce

Günümüzün en önemli sorununu bu kadar etraflıca olarak bizleri aydınlattığın için sana çok teşekkür ediyorum. Yazılarının devamını bekliyoruz selam ve sevgiler..

İlgili İçerikler