Günlük hayatta birçok yerde karşımıza çıkan Hawthorne etkisinin ne olduğunu örneklerle açıklayıp Hawthorne deneylerini ve örneklerini mercek altına alıyoruz.
İçerik Başlıkları
Hawthorne Etkisi Nedir?
Hawthorne Etkisi, bir bireyin davranışındaki gözlemlenme farkındalığından kaynaklanan bir değişikliği tanımlamak için kullanılır. Bu etki, çalışanların amirlerinden gördükleri gözetime yanıt olarak iş yerindeki davranışlarını değiştirme eğiliminde olduklarını göstermektedir.
Hawthorne Etkisi, adını 1920-1930 arasında Chicago’nun Hawthorne banliyösünde gerçekleştirilen endüstriyel deneylerden alır.
Araştırma, aydınlatma, mola süreleri ve çalışma saatleri gibi çalışma yapılarındaki değişikliklerin çalışan verimliliği üzerindeki etkisini test eden çeşitli üretkenlik çalışmalarından oluşuyordu.
Hawthorne Deneyleri
Hawthorne etkisini araştırmak için yapılan Hawthorne deneyleri; aydınlatma deneyleri (1924-1927), Röle Montajı Test Odası deneyi (1927-1932), Banka Kablolama Odası deneyi (1931-1932) olmak üzere 3 farklı deneyi içerir.
1. Aydınlatma Deneyleri
Hawthorne deneylerinden ilki ve en etkilisi, Hawthorne etkisine adını veren çalışma, 1924 ve 1927 yılları arasında “Ulusal Araştırma Konseyi” sponsorluğunda yürütülen “Aydınlatma Deneyi” idi. Aydınlatma deneyinde İşçi grupları için çevresel değişiklikler yapıldı ve üretimde meydana gelen değişiklikler not edildi.
Özellikle aydınlatma miktarı ve kalitesi değişti, hem arttı hem de azaldı. Araştırmacılar, değişiklik ne olursa olsun çalışanların üretkenlikte bir artış gösterdiğini kaydetti. Ancak çalışanlar, artık araştırmacılar tarafından gözlemlenmediklerinde verimlilikte bir artış olmadı.
Araştırmacılar, işçilerin verimliliğinin çalışma koşullarındaki değişikliklerden değil, daha çok birinin çalışma koşullarıyla ilgili bir deney yapacak kadar endişe duymasından etkilendiği sonucuna vardılar.
2. Röle Montajı Test Odası Deneyi
Aydınlatma deneylerinin devamı niteliğindeki “Röle Montajı Test Odası deneyi”, 1927’de Elton Mayo ve Fritz J. Roethlisberger tarafından başlatıldı. Deney, röle montaj departmanında çalışan beş kadınla yapıldı.
Artan dinlenme süreleri, yiyecek sağlanması, saatlerdeki değişiklikler vb. dahil olmak üzere birçok değişken test edildi.
Röle montaj bölümündeki bu grubun çalışmaları 1932’ye kadar devam etti ve bu çalışma yürütülen tüm Hawthorne deneylerinin en uzunu oldu.
Ne tür değişiklikler yapılırsa yapılsın daha üretken ve verimli çalıştıklarının ortaya çıktığı aydınlatma deneylerinde olduğu gibi bu deneyde de benzer sonuçlar gözlemlendi.
Bu yüzden Mayo ve Roethlisberger artan performansı özel ayrıcalıklara bağlamadılar; daha ziyade artan verimlilik düzeylerinin denetim düzenlemesinin bir sonucu olduğu sonucuna varmışlardı.
Yani gözlemcilerin işçilere olan gözetimi, beş kadının performansını değiştirme motivasyonunu artıran şeydi. Beş kadın, gözlemciler tarafından yüksek performanslı olarak görülmek istedi.
3. Banka Kablolama Gözlem Odası Deneyi
1930’ların başında Amerikalı antropolog W. Lloyd Warner tarafından Hawthorne deneylerinin üçüncüsü yapıldı. Amacı, ödeme teşviklerinin çalışan verimliliği üzerindeki etkisini bulmaktı.
Çalışma, normal iş rutini telefon değiştirme ekipmanının monte edilmesi olan 14 erkek çalışanı içeriyordu. Çalışanlar, bireysel üretkenliklerine göre ücretlendirildi. Atölyede yaptıkları işin aynısını gözlem odasında yapmaları istendi. Diğerlerinden farklı olarak ustabaşı tarafından sıkı denetim altına alınmışlardı.
Parça başına ücret alındığı için hızlı çalışanların yavaş çalışanları etkilemeyeceği veya onlardan etkilenmeyeceği varsayılıyordu. Ancak gözlemcinin kayıtlarına göre grup belli bir üretim standardı oluşturdu ve herkes aynı sayıda üretim yapmaya başladı.
Bunu daha üstünde üretim yapanlara grup baskı yapıyor, psikolojik cezalar veriyor ve dışlıyordu. Bu çalışma, personel üzerinde fiziksel olmayan değişkenlerin fiziksel değişkenlerden daha büyük etkisi olduğunu gösterdi. Örneğin, personelin morali ve motive edilmesi, para desteğinden daha önemliydi.
Hawthorne Etkisi Örnekleri
Hawthorne etkisi, günlük hayatta pek çok yerde karşımıza çıkar. Başlıca alanları ise; eğitim, iş yeri ve tıptır.
Eğitim
Eğitimde Hawthorne etkisini görmek yaygındır. Örneğin öğretmen, müdürün onu gözlemlediğini biliyor olabilir, bu nedenle ders planı ve performansı için ekstra çaba gösterir.
Aynı zamanda, ilkenin varlığı çocukların davranışları üzerinde etkili olabilir. İzlendiklerini bilmek, çocukları disiplin cezasına çarptırılma korkusuyla daha uslu ve disiplinli davranmaya teşvik edebilir.
İş yeri
Hawthorne çalışmaları, çalışan verimliliği ile araştırmacılar tarafından gözlem arasındaki dinamik ilişkiyi ortaya koymaktadır. Çalışanların gözlemlendiğinin farkında olması, performansı artıran ve dolayısıyla çalışan verimliliğini artıran bir sorumluluk duygusuna yol açtığı sonucuna varıyor.
Ancak çalışanlar gözlemin ardındaki gizli nedenleri algıladığında sonuç farklıydı. Örneğin, çalışanlar artan verimliliğin iş arkadaşlarına veya kazançlarına zarar verebileceğini düşünürlerse performanslarını iyileştirmeye çalışmazlar ve bu da verimliliğin düşmesine neden olur.
Tıp
1978’de yapılan Serebellar nörostimülatörler (Beyin pili tedavisi) çalışması Hawthorne etkisinin tıpta da etkili olduğunun göz önüne serdi.
Bu çalışma, beyin felçli hastalarda beyin pili tedavisinin, beyne ait olan fonksiyonel bozuklukları azaltıp azaltamayacağını belirlemek için yapıldı.
Test sonuçları, hastaların çalışma süresi boyunca bir iyileşme bildirdiklerini gösterdi. Bununla birlikte çalışmanın nicel analizi, hastaların motor işlevlerinde çok az kalıcı iyileşme olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar, çalışma sonuçlarının Hawthorne etkisinden etkilendiği sonucuna vardı. Fonksiyonlardaki geçici iyileşme, araştırmaya katılan araştırmacılar ve tıp uzmanları tarafından hastalara verilen ilginin artmasından kaynaklanıyordu.
Bu yazımızda Hawthorne etkisinin ne olduğuna, Hawthorne deneylerine ve günlük hayattaki Hawthorne etkisi örneklerine yer verdik.
Bu tarz içerikler ilginizi çekiyorsa yine sitemizde yer alan “Fomo Etkisi Nedir? Belirtileri ve Sonuçları Nelerdir?” adlı yazımıza da göz atabilirsiniz.