Slav folklorunda ve Rus masallarında adı geçen kötü ruhlu cadı Baba Yaga Kimdir? Baba Yaga ne demek? Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya’da binlerce halk hikayesine konu olmuş, Baba Yaga efsanesine değindik.
Eski Slav mitolojisi ve Rus halk masalları, gizemli ve büyülü karakterlerle doludur. Bu karakterler arasında, hem kötü niyetli hem de zaman zaman yardımsever bir danışman olarak karşımıza çıkan ve okuyucuları büyüleyen çelişkili bir figür bulunmaktadır.
Ormanın derinliklerinde, sıra dışı bir evde yaşayan bu karakter, masalların büyülü dünyasına derinlik katar ve birçok hikayede kahramanların karşılaştığı en büyük zorluklardan biri haline gelir. Bu makalede, söz konusu karakterin kökenlerine, karakter özelliklerine ve onun masallarda nasıl kullanıldığına dair genel bir bakış sunuyoruz.
İçerik Başlıkları
Baba Yaga Ne Demek?
Baba Yaga, Slav mitolojisine dayanan ve özellikle Rus masallarında sıkça karşımıza çıkan bir cadı karakteridir. Adı, “Baba” kelimesi ile “Yaga” kelimesinin birleşiminden oluşmaktadır.
“Baba” kelimesi, yaşlı kadın veya büyükanne anlamına gelirken, “Yaga” kelimesinin kökeni ve tam anlamı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak bazı kaynaklara göre, “Yaga” kelimesi “Yek” kelimesinden türemiştir, Türk ve Altay halk inancında İblis anlamına gelir. Yeg veya Yiğ olarak da bilinir.
Baba Yaga Kimdir?
Klasik Rus masallarının kötü cadısı olarak bilinen Baba Yaga ya da Baba Jaga nesiller boyu (Rusya’da Hıristiyanlık öncesi dönemden on sekizinci yüzyıla kadar) Rus kültüründe; hayranlık, korku ve merak uyandırdı.
Bir Baba Yaga’nın tam olarak ne olduğu-“bir” diyorum çünkü birçok masalda genellikle kız kardeş olan üç Baba Yaga’dan bahsedilir. Ve bu masalların çoğunda tasvir edilen hiçbir Baba Yaga tam olarak diğerine benzemez.
Bir Baba Yaga anlaşılmaz ve o kadar güçlüdür ki Şeytan’a, Tanrı’ya ve hatta hikaye anlatıcılarına bile bağlılık borcu yoktur. Aslında, tüm Yahudi-Hıristiyan ve Müslüman tanrılarına ve inançlarına karşı çıkar. O kendi kendisinin efendisidir, partogenetik bir anne ve bir çift tavuk ayağı üzerinde yükselen kulübesine gelen insanlara yardım edip etmeyeceğine vaka bazında karar verir.
Hıristiyan kilisesi tarafından şeytanlaştırılan ve genellikle güzel ve baştan çıkarıcı, zalim ve gaddar olma eğiliminde olan batılı cadıların çok az özelliğini taşır. Baba Yaga tip olarak korkunç yüz hatlarına sahiptir – sarkık göğüsleri ile korkunç uzun bir burun ve keskin demir dişleri vardır. Özellikle, Rus kanıyla beslenir ve yamyamdır. Başlıca avı çocuklar ve genç kadınlardan oluşur, ancak ara sıra yetişkin bir erkeği yemekle tehdit eder.
Kasırga veya başka kılıklara girerek adam kaçırır. İsteyerek öldürür. Bunu nasıl yaptığını hiçbir zaman öğrenemesek de, genellikle emrini yerine getiren yardımcıları vardır. Kendi bölgesi olan ormanda yaşar. Hayvanlar ona saygı duyar ve ormanı bir doğa ana figürü olarak korur.
Oradan ayrıldığında bir tokmak, kazan ve arkasındaki izleri süpürmek için bir süpürge ile seyahat eder. Bazen başkalarına tavsiye verirken cömert olabilir, ancak tavsiyesi ve yardımı ucuza gelmez, çünkü bir Baba Yaga, kulübesine şans eseri veya kendi seçimiyle gelen insanları her zaman sınar.
Örneğin; Rus masallarında bazı karakterler Baba Yaga’dan bazı konularda yardım veya malzeme ister mesela; Güzel Vasilisa masalında Vasilisa ondan ateş ister, Koschei’nin Ölümü masalında İvan ondan sihirli bir at ister. Baba Yaga da isteklerini vermek için onlara bir takım zor işler yaptırır eğer o işleri yapamazlarsa o kişiyi akşam yemeğinde yer.
Bir Baba Yaga bazen öldürülebilir ama onun yerini alan başkaları da vardır. Baba Yaga, yaşam suyunun sırrını elinde tutar ve hatta Toprak Ana’nın kendisi bile olabilir. Bu nedenle Baba Yaga bugün çok canlı ve sadece Ana Rusya’da değil, aynı zamanda tüm dünyada biliniyor.
Örneklerle Rus Masallarında Baba Yaga’nın Karakteristik Özellikleri
Rus masallarında Baba Yaga, karakteristik özellikleri ile sıradışı ve önemli bir figürdür. İşte Baba Yaga’nın tipik özelliklerini gösteren bazı örnekler:
Fiziksel Görünüm: Baba Yaga genellikle yaşlı, çirkin ve korkunç bir cadı olarak betimlenir. Koca bir burun, çıkıntılı çene ve uzun tırnaklar gibi dikkat çekici özellikleri vardır.
Baba Yaga’nın koca burnu, çorba kazanının içine doğru uzanıyordu. Uzun, çirkin tırnakları kötü niyetlerini ortaya koyuyordu.
Ev ve Yaşam Alanı: Baba Yaga’nın evi, büyülü ve gizemli bir yapıdır. Genellikle tavuk bacağı üzerinde duran ve ormanın derinliklerinde bulunan kasvetli bir evde yaşar.
Ormanın derinliklerinde, tavuk bacağı üzerinde duran garip bir ev buldular. Bu ev, ürkütücü cadı Baba Yaga’ya aitti.
Ulaşım: Baba Yaga, süpürge kullanarak uçabilen bir cadıdır. Ayrıca, genellikle harabe veya havada süzülen bir havanın içinde de seyahat eder.
Baba Yaga, süpürgesiyle havada süzülürken, kahkahalarını tüm ormana duyuruyordu.
Kötü Niyetli ve Kurnaz: Baba Yaga, çoğunlukla kötü niyetli ve kurnaz bir karakter olarak tasvir edilir. İnsanları kandırarak onların başına bela olur, ancak bazen iyi niyetli ve yardımsever olabilir.
Baba Yaga, kayıp prensesi bulmak için ormana giren genç kızı kandırdı ve onu evinde hapsederek, kölesi yaptı.
Bilgi ve Güç Sahibi: Baba Yaga, bilgi ve güç sahibi bir varlık olarak görülür. Masallarda, kahramanlar ondan yardım isterken, diğer yandan da onun tehlikelerinden kaçmaya çalışırlar.
Kahraman, büyülü taşı bulmak için Baba Yaga’dan yardım istemeye karar verdi. Ancak, cadının kurnazlığından ve tehlikelerinden kaçınmak için dikkatli olmalıydı.
Doğaüstü Varlıklarla İlişkisi: Baba Yaga, genellikle doğaüstü varlıklar ve yaratıklarla ilişkisi olan bir karakterdir. Ormanın canlılarına hükmeder ve onlardan yardım alabilir.
Baba Yaga, ormandaki kurtları, yılanları ve örümcekleri emri altında topladı. Bu yaratıklar, onun kötü planlarını gerçekleştirmek için kullanılıyordu.
Şifacı ve Büyücü: Baba Yaga, şifacı ve büyücü yönleri de olan karmaşık bir karakterdir. İyileştirici iksirler ve büyüler hazırlayarak, kimi zaman masallardaki kahramanlara yardım ettiği görülür.
Baba Yaga, ölümcül hastalığa yakalanan kralın oğlunu iyileştirecek büyülü bir iksir hazırladı, ama karşılığında genç prensin hizmetine gireceğini şart koştu.
Şartlar ve Görevler: Baba Yaga, kahramanlardan bazen neredeyse imkansız görevler ve şartlar ister. Bu görevlerin üstesinden gelen kahramanlar, aradıkları yardımı veya bilgiyi elde ederler.
Baba Yaga, genç kızdan güneşin doğuşundan önce altın tellerle dokunmuş bir elbise getirmesini istedi. Eğer başarırsa, kayıp kardeşinin yerini öğrenecekti.
İnsan Yemeği: Baba Yaga, masallarda bazen insanları yemeyi seven bir karakter olarak betimlenir. Bu, kahramanların onunla karşılaşmalarını daha da tehlikeli ve korkutucu hale getirir.
Baba Yaga’nın evindeki kemikler ve kafatasları, onun insanları yediğini açıkça ortaya koyuyordu. Genç kız, oradan canlı çıkmak için çok dikkatli olmalıydı.
Dönüşüm ve Değişim: Baba Yaga, masallarda bazen dönüşüm ve değişim yeteneğine sahip olan bir karakterdir. Bu, onun aldatıcı ve tehlikeli yönünü daha da güçlendirir.
Baba Yaga, genç kızı kandırmak için güzel ve nazik bir kadına dönüştü. Fakat kız, cadının gerçek kimliğini anladığında, onun tuzaklarından kaçmak için bir plan yapmaya başladı.
Popüler Kültürde Baba Yaga
Bir Baba Yaga hala benzersiz bir Rus halk karakteri olsa da, artık uluslararası bir efsanevi figür haline geldi ve muhtemelen asla ölmeyecek. Korkunç ve şanlı eylemleriyle ilgili hikayeler, çeviri olarak tüm dünyada dolaşıyor.
Muhteşem kitap çizimleri, resimler ve her türden eserin üzerine basılmış, boyanmış veya oyulmuş renkli tasarımlar yirminci ve yirmi birinci yüzyıllarda gelişti. Esas olarak bir cadı olarak işlev görse de, genellikle resimli çocuk kitaplarının yıldız figürüdür. Filmler (Hellboy 3), animasyonlu çizgi filmler (The Owl House) ve dijital sanat eserleri, bir Baba Yaga’yı her şeye gücü yeten, korkunç ve komik olarak tasvir etti.
Görüntülerin çoğunda, Viktor Bibikov, Dimitri Mitrokhin ve Viktor Vasnetsov’un çizimlerinde olduğu gibi, elinde tokmak kazanında uçarken gösteriliyor. Her zaman takıntılı ve gaddar görünüyor.
Aleksandr Nanitchkov ve Rima Staines gibi bazı sanatçılar, onu tavuk bacakları üzerinde garip tipte kulübelerde göstermeye bayılıyorlar. Nasıl tasvir edilirse edilsin, Baba Yaga resimlerinde her zaman Rus mirasının ipuçları vardır.
Rus Folklorundan Bir Baba Yaga Masalı
Bir zamanlar bir köyde bir adam ve karısı yaşarmış. Bu çiftin bir kızları olmuş. Daha sonra adamın karısı ölmüş. Adam başka bir kadınla evlenmiş ve onunla da bir kızı olmuş. Bu kadın üvey kızından nefret edermiş; zavallı kızın hiç iyi bir hayatı yokmuş.
Adam düşünüp taşınmış ve kızını ormana götürmeye karar vermiş. Ormanda giderken, tavuk bacaklarının üzerinde duran küçük bir ev görmüş. Sonra adam, “Küçük ev, küçük ev, arkası ormana, önü bana dönsün.” demiş. Ev dönmüş. Adam evin içine girmiş ve içerde Baba Yaga’yı görmüş; başı dümdüz, bir bacağı bir köşede, diğeri öteki köşede.
Rusça “bir şeylerin kokusunu alıyorum!” demiş Yaga. Adam ona eğilip, “Baba Yaga, kemik bacak! Kızımı sana hizmet etmesi için getirdim.” demiş.
“Peki, tamam! Hizmet et bana, hizmet et.” demiş Yaga kıza. “Bunun karşılığını öderim.” Baba kızına veda edip eve dönmüş. Baba Yaga, kızdan sepetten iplik çekmesini, sobayı yakmasını ve her şeyden biraz yemek hazırlamasını istemiş. Kendisi dışarı çıkmış. Kız sobayı yakmaya çalışmış ama becerememiş ve ağlamaya başlamış. Küçük fareler çıkıp ona, “Kızım, güzel kızım, neden ağlıyorsun? Bize biraz mama ver, sana akıl verelim.” demişler. Kız onlara mama vermiş. “Şunu yapman gerekiyor,” demişler. “Her iğde bir iplik çek.”
Baba Yaga eve gelmiş: “Peki,” demiş, “her şeyden hazırladın mı?” Kız gerçekten de her şeyi hazırlamış. “Hadi o zaman, beni hamamda yıka.” demiş Yaga. Ardından, kızı övmüş ve ona her türlü güzel elbise vermiş.
Yaga tekrar dışarı çıkmış ve kıza daha zor görevler vermiş. Kız tekrar ağlamaya başlamış. Küçük fareler çıkıp, “Neden ağlıyorsun, güzel kızım? Bize biraz mama ver, sana iyi bir öğüt verelim.” demişler. Kız onlara mama vermiş ve yine ona ne yapması ve nasıl yapması gerektiğini söylemişler.
Baba Yaga tekrar gelmiş, onu övmüş ve ona daha güzel elbiseler vermiş… Bir süre sonra, üvey anne, adamı kızının yaşayıp yaşamadığını görmesi için ormana göndermiş. Adam gitmiş. Baba Yaga’nın evine vardığında kızının çok zengin olduğunu görmüş. Yaga evde değilmiş, bu yüzden adam kızını alıp evine götürmüş.
Köye doğru giderken, evdeki küçük köpek havlamaya başlamış. “Hav, hav, hav! Bir hanımefendi geliyor, bir hanımefendi geliyor!” Üvey anne dışarı çıkmış ve köpeğe bir oklava ile vurmuş. “Yalan söylüyorsun,” demiş. “Hav, hav, hav! Kutuda kemikler getiriyorlar! diye söyle” Ama köpek istediğini söylemeye devam etmiş. Sonunda adam ve kız köydeki evlerine varmışlar. Üvey anne, üvey kızının zengin olduğunu görünce kocasını kendi öz kızını da oraya götürmesi için sıkıştırmaya başlamış.
Adam kızı da ormana götürmüş. Baba Yaga ona da iş vermiş ve dışarı çıkmış. Kız hayal kırıklığına uğramış ve ağlamaya başlamış. Küçük fareler çıkıp, “Kızım, kızım! Neden ağlıyorsun?” demişler. Ama kız onların konuşmasını bile bitirmelerine izin vermemiş. Birine sonra diğerine oklava ile saldırmış. Onları kovalamaya devam etmiş ve yapması gereken işi de yapmamış. Yaga eve gelmiş ve sinirlenmiş. Aynı şey ikinci kez olduğunda, Yaga kızı parçalara ayırmış ve kemiklerini bir kutuya koymuş. Anne, kocasını kızını alması için ormana geri göndermiş. Baba oraya vardığında, sadece kemikleri alıp götürebilmiş.
Adam elinde kutuyla köye doğru giderken, küçük köpek yine verandada havlamaya başlamış: “Hav, hav, hav! Kutuda kemikler getiriyorlar!” Üvey anne oklava ile dışarı çıkmış. “Yalan söylüyorsun,” demiş. “Bir hanımefendi geliyor de!” Ama köpecik tekrarlamaya devam etmiş: “Hav, hav, hav! Kutuda kemikler getiriyorlar!”.
Bu tarz içerikler ilginizi çekiyorsa, sitemizde yer alan “Orta Çağ’da Cadı Avı ve Salem Cadı Mahkemeleri” adlı yazımızı inceleyebilirsiniz.