Merakla beklenen “Sıcak Kafa” isimli kitaptan uyarlanan, Türkiye de ilk defa yapılmış distopik bir dizi Netflix’te izleyici ile buluştu. Dizi incelemesi, dizinin eksileri ve artıları. Sıcak Kafa dizinin konusu, oyuncuları ve fragmanını sizler için derledik.
2 Aralık’ta Netflix’ te izleyici ile buluşan, Afşin Kum‘ un “Sıcak Kafa” adlı bilim kurgu romanından aynı isimle uyarlanan bir dizi. Yönetmen koltuğunda Fi dizisinden de tanıdığımız Mert Baykal oturuyor. Sıcak Kafa ilk Türk yapımı distopik dizi olma özelliğini taşıyor. Dizide tüm dünyayı ele geçiren, iletişim yani duyma yolu ile bulaşan bir hastalık ve bu hastalığa karşı bağışıklığı olan dilbilimci Murat Siyavuş (Osman Sonant) çevresinde gelişen olayları izliyoruz.
İçerik Başlıkları
Sıcak Kafa Dizisinin Konusu
Dünyayı iletişim yoluyla bulaşan bir hastalık sarmıştır. Konuşma ile bulaşan bu hastalığa yakalananlar ‘abuklama‘ denilen bir tür deliliğe esir oluyorlar. Hasta olan kişi anlamlı anlamsız kelimeler söylemeden bir an bile duramıyor ve düşünme kabiliyetini kaybediyor. Bu hastalık 8 yıldır tüm dünyayı kasıp kavuruyor ve haliyle İstanbul’u da etkisi altına almış. İstanbul birden fazla karantina bölgelerine ayrılmış, şehir harabeye dönmeye başlamıştır.
Konuşarak, kulaktan kulağa yayılan bulaşıcı bir delilik hastalığı, ARDS halk tabiri ile abuklama.
Dizide karşımıza, hastalığı yeneceğini söyleyen ve devlet otoritesini eline almış bir kurum olan SMK ( Salgınla Mücadele Kurumu) çıkıyor. Bu kurum her ne kadar salgına son vermek için çabaladığını söylese de ülkedeki kaosun belki de tek nedeni.
Murat Sivayuş, ARDS hastalığının ortaya çıktığı ilk zamanlar bu konuda çalışmalar yapmış bir bilim insanı. Çevresindeki sevdiklerini bu hastalık neticesinde ve araştırma yaptıkları merkezde çıkan bir yangın neticesinde kaybetmesiyle umudu kalmamış ve annesinin yanında yaşayama başlamıştır. Sıcak Kafa, Murat Sivayuş’un lakabı çünkü o abuklamaya maruz kaldığında diğer insanlar gibi hastalanmıyor. Sadece baş bölgesinde, vücuttan müstesna, yüksek ateş ve epilepsi atakları geçiriyor.
Murat Sivayuş hastalığa karşı bağışıklığı olduğunu sır olarak saklaması, ardından bunun birileri tarafından öğrenilmesi ile olaylar silsilesi başlıyor.
Sıcak Kafa Dizisi Oyuncu Kadrosu
Sıcak Kafa’nın oyuncu kadrosunda, Osman Sonant, Şevket Çoruh, Hazal Subaşı, Tilbe Saran, Kubilay Tunçer, Özgür Emre Yıldırım, Gonca Vuslateri, Zerrin Sümer, Yetkin Dikinciler, Hakan Gerçek, Erdem Akakçe, Barış Yıldız, Arda Anarat, Furkan Kalabalık, Şebnem Hassanisoughi, Cüneyt Uzunlar gibi başarılı oyuncular yer alıyor.
Tüm bu oyuncuların yanı sıra Haluk Bilginer ilerleyen bölümlerde karşımıza sürpriz bir rol ile çıkıyor.
Sıcak Kafa Dizi Analizi
Dizi, biraz sonra izleyeceklerimizin bir anlam ifade etmesi için başrolün salgın hastalıkla ilgili genel bir bilgi vererek başlıyor. Aynı zamanda içinde bulunulan ortamı anlatıyor.
Dizi her ne kadar yakın geçmişte yaşadığımız pandemi gibi bir dönemi ve salgın hastalığı anlatsa da uyarlandığı “Sıcak Kafa” isimli kitap 2016 yılına ait. Dizi salgından sonraki sekizinci yılı anlatılıyor. Hastalığa yakalanmayanlar bir şekilde hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar. İletişim ile bulaşan bu salgın için alınan önlem dışarda ses geçirmez kulaklık takmak. Bazen evde kulaklıkların çıkarılıp dışarda takılmasını, bazen de dışarıda çevrelerinde abuk yokken kulaklıkların kollarına takıldığını görüyoruz. Abuklar her ne kadar yüksek sesle konuşmasalar da her an bir yerden anlamsızca konuşan biri çıkacakmış gibi hissedebiliyorsunuz.
Türkiye’de daha önce de bilim kurgu adı altında birçok dizi denense de ne yazık ki görsel efektler konusunda hep bir yapaylık ve olmamışlık gördük. Ama Sıcak Kafa daha birinci bölümün ilk beş dakikası içerisinde seyirciyle buluşturduğu görsel efekt sahnesinde şimdiye kadar yapılmışların en başarılısı diyebiliriz. İstanbul’un vahim durumu, şehir içerisindeki karantina bölgeleri, şehrin Galata Kulesiyle birlikte kuşbakışı görünüşü efektlerin ve dekorun başarısını gözler önüne seriyor.
Dizide halk hiçbir teknolojik aleti kullanamıyor ama SMK diye anılan kurum son teknoloji ile donatılmış. Bunun nedeninin halkı daha çok baskı altına almak olduğu veya iletişimi engelleyerek salgının bulaşmasını engellemek olduğu düşünülebilir. Sonuçta SMK kurumu salgının getirdiği düzenden oldukça memnun gözüküyor. Bununla birlikte halkın elinde eski model tuşlu olarak tabir ettiğimiz telefonlar kullanımda bununla birlikte şehre harabe görüntüsü verebilmek için yerli yersiz her tarafa anten benzeri çanaklar takılmış. Bunlar harabe görüntüsünü verse de abartı olduğu ilk bakışta bile anlaşılıyor.
Dizide teknolojik aletler kullanılmıyor, ekonomik buhranda, iktidarı ele geçiren tiranlık peşinde bir kurum ve özgürlüklerin kısıtlandığı gözler önünde olsa da pazar sahnesinde elde bir hayvan kafası ve bunun satılması oldukça gereksiz olmuş denebilir.
Dizide iki taraf görüyoruz biri SMK diğeri adına Artı 1 denilen bir direniş grubu. Dizinin ilerleyen kısımlarında karakterlerin ikiye ayrılacağını ve gruplardan birinin yanında yer alacağını anlıyoruz.
Dizide her karakterin ayrı bir hikayesinin olması ve bunların anlaşılır bir şekilde anlatılması da dizinin oldukça akıcı bir şekilde izlenebilmesini sağlıyor. Karakterlerden bahsetmişken arabesk rap söylerken karşımıza çıkan karakter distopya dizisi için ne kadar gerekliydi tartışılabilir. Ayrıca Özgür karakteri ve Gonca Vuslateri’nin canlandırdığı Yasemin karakterinin bazı hareketleri veya özellikleri abartı bulunabilir. Ama her şeye rağmen bu karakterler kesinlikle absürt değil.
Dizi genel itibariyle sürükleyici ve izleyiciyi distopik dünyasının içine alabiliyor.
Sıcak Kafayı izlerken covid-19 salgını da bu kadar uzun sürseydi acaba nasıl olurdu bizi böyle bir dünya mı beklerdi diye düşünüp, salgının bitmesine siz de bir kez daha sevinmiş olabilirsiniz. Bu içeriğimizde “Sıcak Kafa” ismiyle kitabından uyarlanan bir Netflix dizini inceledik. Bir bilim kurgu dizisi olan 1899 dizi incelemesini de Netflix 1899 Dizi İncelemesi adlı yazımızdan okuyabilirsiniz.
