Koku: Bir Katilin Hikayesi Film İncelemesi

Koku: Bir Katilin Hikayesi Film İncelemesi

Patrick Süskind’ in çok okunan Perfume isimli kitabından uyarlanan Tom Tykwer’ in yönetmenliğini yaptığı Koku: Bir Katilin Hikayesi ( Perfume: The Story Of a Murderer) filmini inceledik.

Koku filmi, ilk sahneden itibaren sahip olduğumuz ve çoğu zaman farkında bile olmadığımız koku duyumuzu bize hatırlatırken, kendi kokumuza sahip olmadığımız bir durumun nelere mâl olabileceğini çarpıcı bir hayat hikayesiyle sunar.

Koku filmi konusu itibariyle 2 saat 27 dakika boyunca, kendi kokusuna sahip olmadığı için herkes tarafından örselenen, hiçbir zaman sevgi göremeyen ve insandan ziyade hayvan muamelesi gören Grenouille’ in kendisine koku ve şahsiyet kazanma mücadelesini bize sergiler.

Kabullenilemeyen Bir Şahsiyet: Grenouille

IMDb puanı 7.5 olan, 15 ödül alan ve 20 adaylığı bulunan Perfume: The Story Of A Murderer’da  olaylar 18. yy Fransa’sında geçer. Karakterimiz Grenouille, Fransa’nın en pis kokan kentinde, en pis kokan pazaryerinde dünyaya gelmiş ya da “dünyaya fırlatılmıştır”.

Annesi, önceki çocukları gibi onun da öldüğünü düşünüp bebeğini doğar doğmaz bir kenara atmıştır fakat Grenouille, pazaryerinin o çirkin kokusundan derin bir nefes çekerek hayata tutunmuştur.

Tıpkı bu ilk, derin nefesle başlangıcı gibi yıllar boyu tutunduğu şey de sadece kokular olmuştur. Grenouille, güzel çirkin ayırt etmeden bütün kokuları içine çeker, hepsini tanır. Hayatı boyunca ona kendini açacak kadar cömert davranan yalnızca kokular olmuştur.

Sırayla karşısına çıkan herkes ürpeti ve tiksintiyle uzaklaşır ondan. Annesi, sütannesi, Madam Gailard ve ustası Grimal… İlginçtir ki Grenouille bu insanların hayatlarından çıktığı anda absürt sayılabilecek sebeplerle teker teker ölürler.

Grenouille’un Yaşama Nedeni: İlk Cinayet

Grenouille yalnızca hayatta kalmaya ve güzel çirkin fark etmeksizin karşılaştığı her yeni kokuyu tanımaya adapte bir şekilde günlerini geçirirken kızıl saçlı, büyüleyici bir kokuya sahip olan kızla karşılaştığı anda yaşama nedeni tamamıyla değişmiştir.

Hayatında hiçbir zaman hiçkimseden sevgi görmemiş ve kimseye sevgi göstermemiş olan Grenouille, birkaç dakika da olsa sevgi gördüğü bu güzel kalpli kızın kokusuna sahip olmak için beklenmedik bir şekilde kızı öldürür. Fakat kız öldüğünde, kızın kokusunun uçup gittiğini fark eder. Sevgi görebileceği tek insanı da kokusuna sahip olmaya çalışırken kaybeder Grenouille.

Kızıl Saçlı Kız
Kızıl Saçlı Kız

Bu gerçekle baş edemez ve kendisini neredeyse hiç koku duyamayacağı bir mağaraya atar. Mağarada onu yıkan bir gerçekle daha karşı karşıya gelir. Grenouille, bir kokuya sahip olmadığını, kendi kokusunun olmadığını fark eder. Bu korkunç gerçeği kabullenebildiği andan itibaren artık yaşamak için yeni bir nedeni vardır: Kendi kokusunu yaratmak…

Grenouille’un Parfümleri ve Baldini’nin Şöhreti

Dikkat çekmeden sessiz ve sinsi bir planla başarısız bir parfümcü olan Baldini’nin karşısına çıkar. Ona marifetlerini gösterir ve koku yeteneğinin yardımıyla onu zenginliğe ulaştıracak kadar iyi parfümler yapar.

Grenouille’ in tek isteği nesnelerden koku üretmenin yollarını öğrenmektir. Baldini’nin yanında durduğu sürede insanlara hülyalar gösterecek kadar güzel parfümler yapar Grenouille fakat bunlar onun için önemsiz, birkaç dakikalık işlerdir.

Onun asıl amacı kendi kokusunu yapmak bunun için de güzel kadınların bedeninden koku elde etmektir. Toplum tarafından kabul görmüş, arzu edilen, saygı duyulan bir kadın kokusu…

Grenouille ve Baldini
Grenouille ve Baldini

Öğrendiği yöntemleri denemeye başladığında yerde bulduğu taştan, sokaktan yakaladığı bir kediden koku elde etmeye çalışır. Bunun mümkün olmadığını gördüğünde ürpertici bir şekilde neredeyse ölecek kadar hastalanır ve bunun bir yolu olduğunu öğrendiğinde şaşırtacak derecede hızlıca iyileşir.

Baldini’den öğrenebileceği her şeyi öğrendiğinde terk edilme sırası Baldini’ye gelmiştir ve Baldini artık Grenouille’i kaybettiği gibi hayatını da kaybetmiştir.

Grenouille, yolculuğuna Montpellier’de devam eder. Orada öğrendiği yöntem ile peşine düştüğü bir kadından elde ettiği kokunun bu defa başarılı olduğunu fark eder.

Parfümün 12 Notası: 12 Cinayet

Böylelikle planını uygulamaya koyulur ve 12 notalık parfümü için seçtiği kadınları teker teker yakalar, öldürür ve bedenlerini kullanarak kokularını parfümünün bir parçası haline getirir.

Kentte artık bir kaos hakimdir. Tehlikeli görünen her erkek suçludur ve şüphe uyandırdığı takdirde linçlenerek kurban edilmeye mahkumdur. Fakat katil bir türlü bulunamaz. Kokusunu alamadıkları, varlığının bile farkına varamadıkları bir katili yakalamaları zaten mümkün değildir.

Hedefindeki bütün kadınları öldürdükten sonra asıl hedefi haline gelen Laure’a sıra geldiğinde, babası durumun ciddiyetini anlar ve kızını şehirden kaçırmaya çalışır fakat Grenouille onun kokusunu zihnine çoktan kazımıştır ve kokusunu takip ederek Laure’u bulması çok da zor olmamıştır.

Artık bütün kokuları elde ettiğinde ve tam anlamıyla büyüleyici diyebileceğimiz parfümünü yarattığında, gömdüğü cesetlerin bulunmasıyla yakalanır ve öfkeli kalabalık arasında idama götürülür.

Toplum ona öyle öfkelidir ki herkes işini gücünü bırakıp Grenouille’ in idamını seyretmeye gelir. Kalabalığın öfkesi seyircide, “mümkün olsaydı eğer herkes Grenouille’in celladı olmak için sıraya girerdi” fikrini uyandırır.

Başarılı Bir Parfüm Ve Kendi Olmayan Bir Koku

Grenouille idam sehpasına geldiğinde, parfümünden kendisine yalnızca bir damla damlatmıştır ve halk artık ona tapacak kadar sevgi duymaya başlar. Bir tanrı gibi kutsanır Grenouille, günahsız ilan edilir. İnsanlar Grenouille’un parfümünün etkisiyle adeta sarhoş olurlar.

Grenouille’un masum olduğu çığlıkları havada uçuşur ama asıl yaralayıcı sahne, kızı Laure’u kurtarmak için çabalayan babanın, içinde en önemli notası kendi kızının kokusu olan parfümün kokusunu aldığında Grenouille’un önüne gelip ondan af dilediğini gördüğümüz andır.

İdam meydanı

Grenouille, yaptığı parfüm sayesinde hayatında ilk defa sevgi görüp, saygı duyulan biri olmuştur. İlk defa varlığı diğer insanlar tarafından kabul edilmiştir.

Ama gerçek şudur ki; görülen, sevilen, saygı duyulan ve varlığı kabul edilen şey Grenouille’un kendi kokusu değil başkalarının bedenlerinden elde ettiği kokudur.

“Paranın ya da şiddetin ya da ölümün gücünden büyük bir güçtü elindeki: insanlarda sevgi uyandırmanın yenilmez gücü. Yalnız bir şeye yetmiyordu bu güç: Kendi kendisinin kokusunu almasını sağlayamıyordu. O zaman da, isterse bütün dünyaya karşı parfümü sayesinde Tanrı gözüksün kendi kendini koklayamadıktan, onun için de kim olduğunu asla bilmeyecek olduktan sonra, hiçbir şey umurunda değildi, ne dünya ne kendisi ne parfümü.”

Grenouille beklediği huzura ulaşamaz, meydanı terk eder ve uzun bir yolculuğun ardından ayakları onu doğduğu yere, Paris’in en pis kokan pazaryerine getirir.

Grenouille gece yarısı bir ateşin başında toplanan hırsızların, uğursuzların yanlarına gidip elindeki bütün parfümü kendi üzerine boca eder ve bedenini onların ellerine bırakarak yaşamından vazgeçer.

Grenouille Yeniden Pazaryerinde
Grenouille Yeniden Pazaryerinde

“Bir an için saygıdan, katıksız şaşkınlıktan geri çekildiler. Ama aynı anda, bu geri çekilmenin daha çok bir tür kuvvet alma olduğunu, saygılarının isteğe, şaşkınlıklarının hayranlığa dönüştüğünü de anlamışlardı. Bu melek-insana doğru çekildiklerini hissediyorlardı. Hiçbir insanın karşı koyamayacağı, hele hiçbir insanın karşı koymak istemeyeceği için karşı koymanın daha da güç olduğu yavuz bir hortuma, tuttuğunu koparan bir sele yakalanmış gibiydiler, çünkü bu selin yıkıp sürüklediği, kendi tarafına çevirdiği şey istencin ta kendisiydi: Ona ulaşmalı, diyordu istenç.”

Parfüm filminde, Grenouille yaşamı boyunca hayatına katkı sağlayan insanlar dahil hiçkimsenin zihninde yer edinemediği gibi dünyadan ayrılışında da bedeninin tek bir parçası, yaşadığına dair tek bir iz kalmayacak şekilde, ateş başındaki insanlar tarafından parçalanıp yenilerek yolculuğunu tamamlar.

Eğer Koku film incelemesini beğendiyseniz Alman yapımı olan ve Patrick Süskind’in Perfume kitabından uyarlanan Perfume dizisi hakkındaki yazımızı okuyabilirsiniz.

Koku Filmi Fragmanı

Abone ol
Bildir
guest
1 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
Yusuf Bahadır ÇEVİRGEN
Yusuf Bahadır ÇEVİRGEN
1 yıl önce

Şeyma Hanım bu mükemmel yazıyı kaleme aldığınız için çok teşekkür ederim. Mükemmel bir perspektifle ele almışsınız, adeta filmi ilk defa izliyormuş gibi oldum okurken, muhteşemsiniz!

İlgili İçerikler