Hukukçuların Okuması Gereken 25 Kitap

Hukukçuların Okuması Gereken 25 Kitap

Hukuk öğrencilerinin mutlaka okuması gereken kitaplara yer verdiğimiz listemizde hukuk anlayışına ve adalet kavramına değinen edebi eserler yer alıyor. Çoğu hukukçunun bakış açısına yön verecek bu kitaplar aslında herkesin raflarında yer edinmesi gereken eserler olarak karşımıza çıkıyor. 

Hukuk, toplumun düzenini ve adaleti sağlamak adına önemli bir rol oynar. Ancak hukukun sadece kurallar ve yasalarla sınırlı kalmadığı, aynı zamanda insani boyutları da bulunduğu unutulmamalıdır.

Bu nedenle hukukçuların, edebiyatın insana dair derinlikli portrelerinin bulunduğu eserlerini de okuması gerektiği söylenebilir. Zira edebiyat, hukukun kuru kurallarından uzaklaşıp, insanı ve insanlık hallerini keşfetme imkanı sunar. Bu listemizde, hukukçuların zihin dünyalarını zenginleştirecek, edebiyat eserlerine yer verdik.

1. Adalet – Michael J. Sandel

Adalet - Michael J. Sandel
Adalet – Michael J. Sandel

Adalet‘ kitabı, adalet kavramına dair çeşitli teorileri ve felsefeleri ele alarak okuyuculara etik ve siyasi düşünce konularında derinlenmesine bir anlayış katmakta ve ayrıca ”Doğru Olan Nedir?” sorusuna cevap aramaktadır.

Sandel, birçok örnek ve vaka çalışması ortaya koymakta ve farklı adalet teorileri inceleme olanağı sunmaktadır. Bunlar arasında en dikkat çekenler arasında, John Rawls’un “adaletin adaleti” teorisi, Robert Nozick’in “devletin haklılığı” teorisi ve Aristotle’in “erdem etiği” teorisi de yer alıyor.

Kitapta ele alınan konular arasında gelir eşitsizliği, haklar, özgürlük, toplumsal cinsiyet eşitliği, çevre etiği, ceza adaleti ve biyoetik gibi konuların yanı sıra bireysel ve toplumsal karar alma süreçlerine de değinmektedir.

Adalet, sosyal ve ekonomik dezavantajlara çare üreten politikaları gerektirir ve herkese başarı için eşit şans sunmalıdır.

Bir toplumun adil olup olmadığını sormak, hak ettiğimiz gelirin, sorumlulukların ve hakların, güçlerin ve fırsatların, makamların ve rütbelerin nasıl dağıtıldığını sormaktır.

Az bir fark yaratmaz. Gençliğimizden itibaren değişik şekillerde alışkanlıklar edinmemiz büyük bir fark yaratır; daha doğrusu bütün farkları yaratır.

2. Bülbülü Öldürmek – Harper Lee

Bülbülü Öldürmek - Harper Lee
Bülbülü Öldürmek – Harper Lee

Bülbülü Öldürmek, ABD Güneyi’ndeki ırk ayrımı ve ırkçılık konularını ele almakta olup insanların ön yargıları ve ayrımcılıkla yüzleşmesi gerektiğini, adaletin önemi ve insanların sahip olduğu değerlerin evrensel boyutuna ışık tutuyor. Ayrıca edebiyat dünyasının en önemli eserleri arasında yer almakta ve Pulitzer Ödülü de dahil olmak üzere birçok ödül kazanmıştır.

Roman, Alabama eyaletinde 1930‘larda yaşanan olayları bir çocuk kahramanının Scout Finch‘in gözünden anlatır. Genç bir kız olan Scout’un babası Atticus Finch‘in, Afrika kökenli bir Amerikalı olan Tom Robinson‘ın tecavüz suçlamasıyla yargılandığı bir dava üzerinde çalışmasını anlatmaktadır.

Tom Robinson, masumiyetine rağmen yargılanırken diğer yandan bölgedeki siyahilerin sosyal ve ekonomik durumları da tasvir edilmekte ve adaletin ne derece hakkaniyetli olduğunu düşündürmektedir.

Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.

İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.”

Gerçek cesaretin ne olduğunu görmeni istiyordum, gerçek cesaretin eli tüfekli bir adamla ilgisi olmadığını.

3. Bir İdam Mahkumun Son Günü – Victor Hugo

Bir İdam Mahkumun Son Günü - Victor Hugo
Bir İdam Mahkumun Son Günü – Victor Hugo

Bir İdam Mahkumun Son Günü, bir idam mahkumunun son gününü anlatan ve cezanın insanlık dışı ve haksız olduğunu eleştirel bakış açısıyla anlatıldığı kitaptır. Yazarın mahkumun adına bilerek değinmedi bu kitap, insan hakları ve sosyal adalet kavramlarına değinirken okurlara adalet sistemin nasıl olması gerektiğini sorgulatıyor.

Kitap, idam mahkumun kendi iç sesiyle yazılmış monologlarından oluşmakta ve idamın gerçekleşeceği son günü anlatmakta olup İdamın, insanların acımasızlığına, haksızlığa ve adaletsizliğe olan bakışa dikkat çekmektedir.

Korkmayın, size kin besleyecek kadar vaktim yok!

İnsanların hepsi belirsiz bir süre ertelen ölüm cezasına mahkumdurlar.

İnsan içinde bulunduğu umutsuz koşullarda bezen bir zincirin bir saç teliyle kopabileceğini sanır.

4. Bir Ceza Avukatından Gerçek Hikayeler (Suç) – Ferdinand von Schirach

Bir Ceza Avukatından Gerçek Hikayeler (Suç) - Ferdinand von Schirach
Bir Ceza Avukatından Gerçek Hikayeler (Suç) – Ferdinand von Schirach

Bir Ceza Avukatından Gerçek Hikayeler, yazarın avukatlık yaparken aldığı ceza davalarından ilham alarak yazdığı kısa öykülerden oluşmaktadır. Kitap, akıcı ve sürekleyici bir üslupla yazılmış olup okuyuculara adalet kavramını derinlemesine irdelemektedir.

Hikayeler, genellikle suç işleme nedenleri, anları ve ceza sistemini ele almakta ve bunlar sonucunda gelen birçok soruları tartışmaktadır.

Schirach, öyle üstün, açık ve anlaşılır yazıyor ki, sanki hayatı boyunca başla bir şey yapmamış. Olağanüstü bir anlatıcı, çünkü insanlara ve kaderlerine güveniyor.

Yargıçların bağımsızlığının asıl amacının, onların da geceleri huzur içinde uyuyabilmeleri.

Bütün insanların özlemi, sevenlerinin yanına dönmek değil midir?

5. Savunma Saldırıyor – Jacques Verges

Savunma Saldırıyor - Jacques Verges
Savunma Saldırıyor – Jacques Verges

Savunma Saldırıyor, Jacques Verges’in hayatını, avukatlık kariyerini ve savunma stratejilerini anlatan otobiyografik kitaptır. Verges, savunma avukatı olarak insan hakları ve adil yargılanma ilkelerine oldukça ehemmiyet vermekte olup çalışmalarını buna yöneltmektedir.

Kitap, Verges’in ünlü davalarından bazılarına yer vermiştir. Nazi savaş suçlusu Lyon Gestapo şefi Klaus Barbie’den Abdullah Çatlı’ya, Sırp diktatör Slobodan Miloseviç’den “ÇakalCarlos’a kadar en azılı suçluların davalardan bahsetmesi sebebiyle hukuk öğrencilerin ilgisini çekmektedir.

Davaların, mahkeme salonunun dört duvarı arasında kalmadığı, dünyanın gözleri ve kulakları önünde yer aldığı günümüzde, hem davasını kazanıp hem de kafasını kurtaranların sayısı artmaktadır. “Uygarlık”larının ve ellerinde tuttukları öldürme gücünün verdiği güvenle davranan tuzu kurular, Adaletleri’nin geçerliği kalmadığını ve tek söz söyleme hakkının kendilerinde olmadığını anlamalıdırlar artık.

6. Küçük Avukat – John Grisham

Küçük Avukat - John Grisham
Küçük Avukat – John Grisham

Küçük Avukat, 13 yaşındaki Theodore Boone’nin tek hayali olan avukatlık mesleğini daha küçük yaşlarda başlamasını ve bunun etrafında gelişen olayları anlatan hikayesidir. Duruşma ve savunma sistemini şeffaf bir şekilde ele alması okuyucuya akıcı bir okuma sunmakta olup savunma teorisine farklı bir bakış getirmektedir.

Erkek çocukların hayalinde genellikle itfaiyeci, pilot, polis, komando vb. olmak vardır fakat Theodore‘nin en büyük hayali avukat olmaktır. Ancak bir konuda karar verememektedir.

Acaba duruşma avukatı olup jüri karşısında etkili konuşmalar yapmayı mı seçsin, yoksa zor kararları verebilen tarafsız bir yargıç olmayı mı? Zaman böyle akıp giderken Theodore kendini bir cinayet davasının ortasında bulur.

Erkekler kılıksız olabilirler, derdi sık sık. Ama kadınların şık görünmesi beklenir. Adalet bunun neresinde?

Bütün ünlü avukatlar kasıntıdır.

7. Reis Bey – Necip Fazıl Kısakürek

Reis Bey - Necip Fazıl Kısakürek
Reis Bey – Necip Fazıl Kısakürek

Reis Bey, yazarın tiyatro türünde yazdığı ve adalete eleştirisini Ağır Ceza Hakimi olan Reis Bey’in bakış açısıyla okura sunmaktadır.

Kitap, ömrü otel odasında geçen, yalnız ve tuhaf bir adam olan Reis Bey’in, günün birinde annesini öldürdüğü iddiasıyla huzuruna çıkarılan gencin idam kararının sonuçları yüzünden yaşadığı içsel bunalımı ve vicdanı arasındaki savaşını ele alıyor.

3 bölümden oluşan bu tiyatro, kendi adaletimizi nasıl sağlamamız gerektiğine dair bir yol gösterici niteliğindedir.

Gözyaşı suçun rengini soldurmaz.

-Kalplerinizi değiştirin! Size hakikat gibi görünen şeylerin hemen değiştiğini görürsünüz. -Kalp değişir miymiş istenince? – Dünyanın en sert ve en yumuşak madeni,kalp; ateşini bulsun hemen değişir.

8. Hukuk ya da Kukla Tiyatrosu – Cemal Bali Akal

Hukuk ya da Kukla Tiyatrosu - Cemal Bali Akal
Hukuk ya da Kukla Tiyatrosu – Cemal Bali Akal

Hukuk ya da Kukla Tiyatrosu, hukuk ve adalet sistemine eleştirel bir bakış açısını, tiyatronun kurallarını kullanarak okuyucuya sunmaktadır.

Kitap, yetişkin adaletinin nasıl çalıştığını, yozlaşmasını ve insanların hukuka olan güvenin yok oluşunu kukla tiyatrosunun karakterleri ile bize göstermekte. Fakat bunu edebi metinlerde hukuki terim avına çıkarak değil, ”edebiyat ve hukuk” denince şartlı refleks haline gelmiş kabulleri sorgulayarak yapmaktadır.

Özgürlüğün siyasi düşmanı ahlak düşkünlüğüdür.

Josef K. daha sonra böyle küstah olmaması gerektiğini, bu mahkemede insanın kendini savunamayacağını, olsa olsa itirafta bulunabileceğini öğrenecektir.

Hukuk sisteminin soyutluğundan azade bir haklar mücadelesi verirken, “gerçek bir karşı çıkış için, insanın önce kendisini kuşatan zorunlulukları mı kavraması gerekir acaba?”

9. Otomatik Portakal – Anthony Burgess

Otomatik Portakal - Anthony Burgess
Otomatik Portakal – Anthony Burgess

Otomatik Portakal, sadece bir başyapıt olarak değil, aynı zamanda insana ilişkin derin sorulara cevaplar arayan ve neyin yanlış olduğunu sorgulatan bir romandır.

Roman, distopik bir dönem de geçmekte olup ”şiddetin normalleştirildiği” bir dünya tasvir edilmektedir. Romanın ana karakteri Alex ve çetesinin işledikleri suçlara karşı cezalandırma biçimi konusunda sıra dışı bir yöntem denenmekte ve Alex, iyi ya da kötü nedir? ‘İnsan özgür iradesiyle kendi kaderini seçebilir mi? gibi soruların cevaplarını ararken okura insan yükü, ahlak, özgürlük gibi kuralların bir kez daha sorgulatıyor.

Suçluları bir araya tıkıp onlardan hayır beklemek çölde su aramaya benzer. Bundan böyle hapishaneler yalnız siyasi suçluların barındıkları bir yer olacak gibime geliyor.

İyilik kişinin içinden gelir. Kişi iyiliği seçebilmelidir. Kişiye seçme hakkı tanınmazsa, o kişiliğini yitirir.

10. Çocuk Yasası – Ian McEwan

Çocuk Yasası - Ian McEwan
Çocuk Yasası – Ian McEwan

Çocuk Yasası,  yazarın usta kaleminden güçlü bir üslupla ortaya çıkmış ve toplumun etik, ahlak, insan hakları, yasal sorumlulukları vb. değerlere çarpıcı bir şekilde değinmektedir. Kitap, ayrıca ‘Modern Gıda Tüketimi’ ve dini inançların çatışmasını tartışmaktadır.

Roman, Fiona Maye‘nin yüksek mahkemede görev yapan saygın bir yargıçken aynı zamanda evli bir kadın olmanın getirdiği sorumlulukları arasındaki gelgitleri anlatmaktadır. Yargıç Fiona tam bu sırada kendini Adam Henry davasının hakimi olarak bulur.

Dava, 17 yaşındaki lösemi hastası olan Adam’ın, tedavisi için elzem olan kan naklinin günah olduğu gerekçesiyle reddedilmesini ve Adam’ın kişisel haklarına saygı göstermekle bu hakları çiğneyerek hayatını kurtarmak arasında kalan yargıç Fiona’nın, vereceği kararının ne derece de hakkaniyetli olduğunu sorgulatıyor.

”Çocuk Yasası”, inançlarla kanunların kırılganlığına ve insanlar arasındaki mesafelere dair, içe işleyen, unutulmayacak bir roman. -Roza Hakmen’in Türkçesiyle.

“Hayatımın en sıra dışı, güçlü ve dokunaklı okuma deneyimlerinden biri. Bütünüyle çarpıcı, hassas dengeler üstüne kurulmuş, kusursuz işlenmiş ve çok güzel yazılmış bir roman.” Alberto Manguel

11. Körlük – José Saramago

Körlük - José Saramago
Körlük – José Saramago

Körlük, yazarın insan yükünün açıklığını, insanların başında olan liderliğini, insanların acımasızlığını ve kontrolünü dikkat çekici bir üslupla okuyucuya sunmakta olup, insanlık ve vicdan hakkında düşünme fırsatı sunmaktadır.

Roman, bilinmeyen bir yerlerde şehirde yaşayan insanların birer birer kör olmaya devam etmesi ve kısa süre içinde kör olanların etrafını hızla yayılmasını anlatıyor.

Olaylar, isimsiz bir şehirde başlar ve kör olan insanlar bir karantina kampında toplanarak, devlet tarafından izole edilirler. Kampın kötü koşulları, yetersiz yiyecek ve su gibi temel ihtiyaçlarının karşılanamaması ve insanların sadece hayatta kalmak için mücadele etmeleri, insanlık kavramını bir kez daha sorgulatıyor.

Körlük, ürkütücü bir roman, beklenmedik bir felaketi yaşayan bir toplumun nasıl çöktüğünün, nasıl bencilleştiğinin ve değer yargılarını yitirdiğinin hikâyesi. Konusunun ürkütücülüğüne rağmen olağanüstü bir şiirsellikle anlatılmış bu unutulmaz roman, usta yazarın belki de en etkileyici yapıtı.

Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, Gören körler mi, Gördüğü halde görmeyen körler.

Bir gün, bu dünyada artık yararlı hiçbir şey yapamaz hale geldiğimizi fark edersek, yaşamımıza basitçe son verecek kadar cesur olabilmeliyiz.

12. Sokrates’in Savunması – Platon

Sokrates'in Savunması - Platon
Sokrates’in Savunması – Platon

Sokrates’in Savunması, MÖ. 399 yılında yazılmış Atina’da gerçekleşen Sokrates‘in yargılanması ve idamı üzerine kaleme alınmış diyalog türünde bir eserdir. Kitap, Sokrates’in suçlu bulunmasının ardından savunma yapma hakkını kulanarak kendi savunmasını yapmasını anlatır.

Kitapta, Sokrates’in suçunun, gençleri bozduğu ve Atina tanrılarını inkar ettiği iddia edilmesidir. Bunun sonucun da Sokrates, suçlamaları reddeder ve bu suçlamaların asılsız olduğunu göstermeye, izah etmeye çalışmaktadır. Kitapta Sokrates’in öğrencileri ile yaptığı diyaloglara da yer verilir ve tartışma sırasında kullanılan sorgulama yöntemine de dikkat çekilmektedir.

– Haksız yere idam ediliyorsun Sokrates
+ Ne yani, haklı yere edilsem daha mı iyiydi?

Sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez.

13. Mahkemelerde – Sabahattin Ali

Mahkemelerde - Sabahattin Ali
Mahkemelerde – Sabahattin Ali

Mahkemelerde, Sabahattin Ali’nin hayatı, eserleri ve farklı dönemlerinde yazdığı gazete ve dergilerde yayınladıkları yazılarının birleşimden oluşmaktadır.

Sabahattin Ali’nin mahkemelerde yazdığı dilekçe ve savunmalarını da okuduğumuz bu kitap, mahkemelerin adaletsizliğine ve güçsüzlüğüne vurgu yapmasıyla okuyucuya düşündürücü bir yol izlettirir.

Yazar, Türkiye’deki adalet sisteminin kaldırılmasını ve eksikliklerini eleştirmekte ve aynı zaman da bu süreçte insan psikolojisine de değinmektedir. Kitap,  yazarın fikir ve düşüncelerinin tartışmaya açık hale gelmesi sebebiyle her hukukçunun gözden geçirmesi gereken bir yere sahiptir.

Muhitim beni tatmin edemediği müddetçe onlardan uzaklaşmaya ve beni doyuran kitaplarıma dönmeye mecburum.

Bir fikre sahip olmak cürüm değilse ona lisan vermek de cürüm değildir.

İstediğim şey adalet, vermekle mükellef olduğunuz adalettir.

14. Hayvan Çiftliği – George Orwell

Hayvan Çiftliği - George Orwell
Hayvan Çiftliği – George Orwell

Hayvan Çiftliği, Orwell’ın sosyalist görüşü  ve politik mizahı iç içe kullandığı bir romandır. Kitap, insanların politik hedeflerini sorgulaması ve toplumda demokratik özgürlükleri korumanın önemine dikkat çekmektedir.

Roman, hayvanların isyan edip çiftliğin kontrolünü ele geçirmelerini ve kendilerine özgü bir toplum kurmasını anlatır. Zamanla domuzların, diğer hayvanların üstüne çıkarak otoriter bir rejim kurmaya çalışmasını ve daha sonra hayvanların çiflik yönetiminde gücü kaybetmesine evrilen mücadeleye değinmektedir.

Kitap, sosyalizmin idealist hedefleri ile gerçekleşen sonuçları arasındaki farkı ele alarak, insanların politik ideallerine ulaşmak için izlediği sıkça yapılan hataları distopik bir evrende okura aktarmaya çalışır.

Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir

Bu hayatta başımıza gelen tüm kötülüklerin insanların zorbalığından kaynaklandığı gün gibi açık değil mi?

15. Beş Cinayetin Anatomisi – Namık Kemal Behramoğlu

Beş Cinayetin Anatomisi - Namık Kemal Behramoğlu
Beş Cinayetin Anatomisi – Namık Kemal Behramoğlu

Beş Cinayetin Anatomisi, Yazarın 35 yıllık savcılık ve ceza avukatlığı sürecindeki sistemi ele almaktadır. Kitap, hukuk sistemindeki çarpıklığı, cezaevleri ve tahkikatları yürüten kişilerin eğitim yetersizlikleri, yargısız infaz yapan medyayı daha yakından tanımamızı sağlıyor.

Yazarın bakış açısıyla okuduğumuz bu kitap hukuk fakültesi öğrencilerinin ve bu yönde ilgisi olan kişilerin başucu kitabı olmakta gayet başarılı durmaktadır.

İnsan insanı nasıl öldürür, kavrayamıyor bir türlü.

Benim kafam da pek düzgün değil, karışık. Hukukçulukla duygusallık terazisinin iki kafesinde bir bu yana ağdırıyor, bir o yana.

Aynı yere bakarken farklı şeyler düşünmek ne garip.

16. Dava – Franz Kafka

Dava - Franz Kafka
Dava – Franz Kafka

Dava, suç, sorumluluk ve özgürlük üzerine yazılmış ve herkes adına sistem eleştirisini üstlenmekte oldukça başarılı bir kitaptır. Yazar, okura totaliter rejimlere dair öngörü ve eleştirel bakış açısı sunmaktadır.

Kitap, Josef K. Adlı bir bankacının ani bir şekilde tutuklanmasını ve yargılanmasını konu almakta. Josef, kendisine yöneltilen suçlamaların ne olduğunu anlamadan kendisini adım adım bu yargılama sürecinde bulur.

Adalet rahat olmalı, yoksa terazi sallanır ve adil bir hüküm verilemez.

Yalnızca aptal oldukları için bu denli kendilerinden emin konuşabiliyorlar

17. Diriliş – Lev Tolstoy

Diriliş - Lev Tolstoy
Diriliş – Lev Tolstoy

Diriliş, zengin ve fakir arasındaki uçurumu, eşitsizliği ve hukuk sisteminin adaletsizliğine değinmekte olup okura  sosyal eleştiri sunan bir kitaptır.

Kitap, genç bir soylu olan Dimitri İvanoviç Nekhlyudov’un hizmetçi kızı Moslova’nın yargılanması ve mahkumiyetine sebebiyet vermesinden dolayı vicdan azabı çekmesinin ardından yaşanan olayları ele almaktadır.

Dmitri, Maslova’yı hapishanede ziyaret ettiği sırada, onun yaşadığı yaraları ve adaletsizliğini görür. Bu olay, onun içindeki vicdanı yeniden canlandırır ve kendi hayatını yeniden değerlendirmeye başlar. Daha önce yaşama amacını para, güç ve devlet olarak gören Dmitri, artık insanlığa hizmetin önemini anlar ve birçok fedakarlıklar yapar.

Amerikalı yazar Thoreau’nun sözlerini anımsıyordu. Thoreau, Amerika’da köleliğin hüküm sürdüğü yıllarda köleliğin onaylandığı ve korunduğu bir devlette namuslu bir yurttaşa uygun tek yerin hapishane olduğunu söylüyordu.

İnsanlar hakkımda ne isterlerse düşünsünler, onları aldatabilirim ama kendimi aldatmayacağım.

18. Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley

Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley

Cesur Yeni Dünya, 26. yüzyılında teknolojinin kontrolünde bir dünya tasvir etmektedir. Toplumsal sınıf ayrımlarının, kontrol edilen üreme sistemlerinin, duygusal bağların önemsizleştirilmesinin ve bireysel özgürlüklerin kısıtlanmasını değinerek eleştirel bir bakış sunmaktadır.

Roman, insanların biyolojik olarak üretildiği, üreme eylemlerinin yasaklandığı, tüm duygusal bağların hiçe sayıldığı bir distopya olan ”Usta Kontrol” adlı bir toplumda geçmekte olup bir ”savage” olan John‘ın bu toplumun dışından gelen biri olarak topluma uyum sağlamakta yaşadığı zorlukları anlatır.

Ne sebeple olursa olsun hatanızın üzerinde kara kara düşünmeyin.Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir

Devrim, dış dünyada değil, insanların ruhları ve bedenlerinde gerçekleşmelidir.

Her şeyin ulaşılabilir olduğu bir dünyada hiçbir şeyin anlamı yoktur.

19. Dreyfus Olayı – Emile Zola

Dreyfus Olayı - Emile Zola
Dreyfus Olayı – Emile Zola

Dreyfus OLayı (Adalet için bir savaşın öyküsü), 1894 yılında Fransa’da yaşanan ve Yahudi subay Alfred Dreyfus‘un haksız yere casusluk suçlamasıyla mahkum edilmesini anlatan belgesel tarzında bir kitaptır.

Yazar, Dreyfus’un adaletsizliğe uğramasını, Fransız ordusunun yargısız infazlarını eleştirel bakış açısı sunmaktadır. Dreyfus Olayı, çoğu hukukçu tarafından öğrenip düşünmeye sevk edecek olan aynı zaman da adaletten, insanlıktan yana her aydının okuması gereken bir kitaptır.

Benim tek bir tutkum var, öylesine çok acı çekmiş ve mutluluğu hak etmiş olan insanlık adına, ışık tutkusu. Ateşli karşı çıkışım ruhumun çığlığından başka bir şey değil.

Borçlar ve suçlar altında ezilmiş kişiler suçsuz ilan ediliyor; buna karşılık, onurun ta kendisi, yaşamı lekesiz bir adam cezalandırılıyor. Bir toplum bu noktaya geldiği zaman, artık çürüme başlamış demektir.

20. Suçlar Ve Cezalar Hakkında – Cesare Beccaria

Suçlar Ve Cezalar Hakkında – Cesare Beccaria
Suçlar Ve Cezalar Hakkında – Cesare Beccaria

Suçlar ve Cezalar Hakkında, İtalyan filozof ve hukukçu Cesare Beccaria tarafından yazılan, ceza hukuku ve ceza infaz sistemini konu alan bir kitaptır.

Yazar ceza sisteminin amacının suçları cezalandırmak değil, suçların işlenmesini ve toplumun çoğunluğu elde etme düşüncesinden kaynaklandığını anlatan bir bakış sergilemektedir. Ayrıca işkence ve diğer insanlık dışı cezaların ne ölçüde topluma zarar verdiğine değinmektedir.

Kitap, insan hakları düşüncesini  önem taşıdığı ve modern ceza hukuku sisteminin benimsenmesine katkı sağlamasıyla önemli bir kaynak da olmuştur.

Suçları önleyen en önemli frenlerden biri, cezaların ağırlığı değil cezaların kaçınılmaz olmalarıdır.

Bir insan üzerindeki bir başka insanın otoritesi, eğer kesin zorunluluktan kaynaklanmıyorsa, bu bir zorbalıktır.

21. Sineklerin Tanrısı – William Golding

Sineklerin Tanrısı - William Golding
Sineklerin Tanrısı – William Golding

Sineklerin tanrısı, distopya örneği olarak karşımıza çıkmakta ve insanın içinde hem kötü hem iyinin var olmasının sonuçlarını nelere neden olduğunu sorgulatan bir kitaptır. Kitap, insan doğasının içindeki karanlık yönü ve toplumun bireyleri kontrol altında tutmak için var olduğunu vurgulamaktadır.

Roman, uçakları düşen İngiliz okul çocuklarının, ıssız bir adada hayatta kalmak için verdikleri mücadeleyi anlatmaktadır. Zamanla liderlik mücadelesi ve ilkel dürtülerin etkisi altında, toplumda düzenin kaybolması ve çocukların şiddet,korku ve ölümle karşı karşıya kalmasını konu alıyor.

Cahilliklerini bilmenin utancı içindeydiler ve bilgisizliklerini nasıl açıklayacaklarını da bilemiyorlardı.

En küçük düşünceler, en basit olanlarıdır.

22. 1984 – George Orwell

1984 - George Orwell
1984 – George Orwell

1984’, distopya edebiyatının önemli örneklerinden biridir. Roman, totaliter bir dünyada yaşayan insanların hayatlarını anlatır ve ve bireysel özgürlüklerin yok olması, sansür, gözetleme ve devletin kontrolü gibi konulara odaklanmaktadır.

Roman, ‘Büyük Birader’ adlı polis gücün devleti yönetmesini ve ana karakter Winston Smith’in etrafında dönmektedir.

Roman, insan özgürlükleri ve bireysel hakların korunmasının önemine dair güçlü bir mesaj vermektedir. Yazar, totaliter bir dünyanın nasıl işlediğine dair bir metafor sunuyor.

Düşünün, çünkü henüz yasaklanmadı!

Bağlılık, düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir.

Aslında hiçbir şey yasadışı değildi, çünkü artık yasa diye bir şey yoktu.

23. Devlet – Platon

Devlet - Platon
Devlet – Platon

Devlet, M.Ö 380 yılında yazılmış ve antik dönemde büyük bir etki yaratması yanın da Batı dünyasının siyasi düşüncesinin gelişmesinde önemli bir katkı meydana getirmiştir.

Kitap, Platon‘un en ünlü diyalogu olan ‘Politeia‘ adlı metni içermektedir. Platon, farklı düşünce ve düşünceleri aktarmada insanların nasıl bir yolculuk yaşamaları gerektiği konusunda öneriler sunmakta, ideal toplum tartışmalarına neden olacak konulara değinmektedir.

Kitapta ayrıca adalet, erdem, doğruluk, güzellik ve mutluluk gibi kavramlar üzerinde durulmakta. Platon‘a göre çocukların mutluluğu, ancak ideal bir yapının oluşması ile mümkündür. Ve bunun için öncelikle bireylerin eğitimi ve eğitimin toplumun tamamını kapması gerektiğini savunur.

Bence toplumu oluşturan, kişinin kendi kendine yetmemesi, başkalarına da gereksinim duymasıdır. Toplumun oluşması için, başkaca neden gösterilebilir mi?

Kanunun temize çıkardığı katil, suçsuz sayılır.

24. Suç ve Ceza – Fyodor Dostoyevski

Suç ve Ceza - Fyodor Dostoyevski
Suç ve Ceza – Fyodor Dostoyevski

Suç ve Ceza, usta yazarın kaleminden çıkmış kült bir eser olan bu roman, düştüğü yoksulluk çıkmazında toplum kurallarının bağından kurtulduğuna inanan bir gencin hikayesini anlatmaktadır. Yazar, suç işleyenin kişisel bir bedel ödemesi gerektiğini ve vicdanın güçlü bir olgu olduğunu vurgulamakta olup okura bunu derinden düşünme imkanı veriyor.

Roman, genç bir öğrenci olan Rakolnikov‘un suç işlemesini ve çektiği vicdan azabını konu almaktadır. Raskolnikov, suç işlemesiyle ilgili kendi teorilerini geliştirmiş ve ve zenginlerin toplumunun ağırlığına sahip olabileceğini düşünmüştür. Ancak suç işledikten sonra bunun yanlış olduğunu anlar ve iç dünyasında büyük bir savaşın başlamasıyla gerçek adaletin vicdan olduğu gerçeği ile yüzleşir.

Bence, gerçekten büyük insanlar, büyük acılar çekmek zorundadırlar.

Namuslu bir insanım diye övünülür mü hiç? Herkes namuslu olmak zorunda değil midir?

Sırf kalp kırmamak, kendime yakışanı yapmak için cevap veremediğim herkes kendini haklı zannetti.

25. Sefiller – Victor Hugo

Sefiller - Victor Hugo
Sefiller – Victor Hugo

Sefiller, ana karakter Jean Valjean‘ın yaşam mücadelesini anlatmaktadır. Yazar yoksulluğu, toplumsal adaleti ve politik kargaşayı ana karakter üstünden göstererek okuyucuya 19. yüzyıl Fransa’sının hukuk sistemini sunmaktadır.

Roman, ailesine ekmek götürebilmek için hırsızlık yapmak zorunda kalan ve bunun sonucunda kürek mahkumiyetine çarptırılan Jean Valjean‘in, 10 yıl sonra serbest bırakılmasını ve toplum tarafından dışlanmasını konu almaktadır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen hayatını değiştirmeye ve dürüst bir adam olmaya çalışan Valjean, babalık yapmaya çalıştığı kızı Cosette için kaçak bir hayata mecbur kalır.

Ucuz olan ne kaldı ki? Her şey ateş pahası. Ucuz olan tek şey dünyanın kahrı; dünyanın kahrını çekmek bedava!

Elmaslar, sadece toprağın karanlıklarında; gerçekler sadece düşüncenin derinliklerinde bulunur.

Bu tarz kitap önerileri ilginizi çekiyorsa, sitemizde yer alan “Yazar Adaylarının Okuması Gereken 12 Kitap” adlı kitap öneri listemizi de inceleyebilirsiniz.

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
İlgili İçerikler