Ana vatanı Güney Amerika olan ve Türkiye’de de yetiştirilen guava meyvesi, ilginç bir Flipin efsanesine konu olmuş. Oldukça yararlı olan guava meyvesinin özelliklerini, başkahramanı Kral Barabas olan bu efsaneyi ve guava meyvesi hakkında bilmeniz gereken her şeyi yazımızda birlikte inceliyoruz.

Guava Meyvesi Nasıl Bir Meyvedir ve Nerede Yetişir?

Guava meyvesi, ana vatanı Güney Amerika ve Batı Hindistan (Hindistan şu anda 1 numaralı guava üreticisi olup dünyadaki üretimin %41’inden sorumludur.) olan, boyu 7 metreyi geçmeyen bodur bir ağacın ürünüdür. Guava meyvesinin dışı sarı veya yeşil, içi ise pembe renktedir. Aynı zamanda çok keskin ve güzel bir kokusu vardır. Yaklaşık 100 kadar türü bulunur. Elma guava ve çilek guava en bilinenleridir. Genellikle dikimden 2 yıl sonra uygun sulama ve gübreleme yapılırsa meyve vermeye başlar.

Sıcak iklim koşullarını seven guava meyvesi, ülkemizde ilk olarak Mersin’in Silifke ilçesinde yetiştirilmeye başlandı. Yaklaşık 5 yıldır üretiliyor. Yüksek antioksidan özelliğine sahip olması ve içinde birçok vitamin bulundurması sebebiyle guava meyvesinin üretimine çokça önem veriliyor. Sayılamayacak kadar çok faydası olsa da en önemlilerini yazımızın devamında yer verdik.

Guava Meyvesinin En Önemli 7 Faydası

1. Guavalar, C vitamininin en zengin besin kaynaklarından biridir. Turunçgillere oranla 4 kat daha fazla C vitamini içerir. Bu vitaminin yeterli seviyelerini korumak, hastalık ve enfeksiyonlara karşı korunmak için önemlidir.
2. Guava özü, diyabetli veya risk altındaki kişilerde kan şekeri kontrolünü iyileştirmeye yardımcı olur.
3. İçinde yüksek seviyede A vitamini bulunur. Bu sebeple göz sağlığı için çok önemlidir. İleri yaşlarda yaşanma riski olan görme problemlerini engeller.
4. Cilt sağlığına iyi gelir. Cildin parlak görünmesini sağlar. Ayrıca saç dökülmesini azaltır.
5. Guava meyvesi, boğazda virüs ve enfeksiyonlu hücrelerin birikmesini önler. Akciğerlere virüsler gitmeden yok eder.
6. Guava yaprağının özünü günlük olarak almak, kramplar da dahil olmak üzere ağrılı menstrüasyon semptomlarını azaltmaya yardımcı olur.
7. Guava’daki yüksek antioksidan seviyeleri, kanser hücrelerinin gelişimini ve büyümesini önlemede oldukça etkilidir.

Guava Meyvesi Nasıl Tüketilir?

• Hawaii ve Amerika’da guava meyveleri sirke yapımında kullanılır. Bazen de soya sosu ve sirke karışımın içine biraz şeker ve karabiber ilave edilerek bir sos yapılır ve guava meyvesi bu dip sosun içine batırılarak yenir.
• Pakistan’da guava meyveleri genellikle çiğ olarak, üstüne tuz ve karabiber gibi baharatlar eklenerek yenir. Sokakta satılması çok yaygındır, bir sokak lezzeti olarak bolca satıcısı bulunur.
• Asya’da guava meyvesinin dilimleri erik tozunun içine veya tuza batırılır. Aynı zamanda yapraklarından içecekler de yapılır. Hindistan’da ise benzer bir kullanım olarak özel bir kaya tuzu serpilerek çiğ yenir.
• Yüksek miktarda pektin (Pektin, asidik koşullarda jel biçimini alır kıvamlaştırıcı olarak kullanılır.) içermesi nedeniyle guava meyveleri gıda endüstrisinde tartlarda, jöle yapımında, içeceklerde, kokteylerde kullanılır

Yararlarından ve özelliklerinden bahsettiğimiz Guava meyvesinin tek adı bu değil, birçok yerde Bayabas meyvesi olarak da bilinir. Bu adın kaynağı da ünlü bir Flipin efsanesinden geliyor. Gelin bu efsaneye göz atalım.

Guava Meyvesinin Ünlü Flipin Efsanesi

Bir zamanlar, açgözlülüğü ve bencilliği nedeniyle birçok insan tarafından nefret edilen Barabas adında bir Kral varmış. Kral Barabas, oldukça kaba ve aşırı kilolu biriymiş. Kendini sarayın zengin yiyeceklerine kaptırır, kimseyle de paylaşmazmış. Zamanının çoğunu oturarak ve çıplak elleriyle yemek yiyerek geçirirmiş.
Bir gün Kral Barabas öğle yemeğini yerken, kambur yaşlı bir kadın şatoya yiyecek dilenmek için gelmiş ve neredeyse açlıktan ölecekmiş. “Git buradan! Verecek bir şeyim yok. Yemek yediğimi görmüyor musun?” demiş sinirli kral. Yaşlı kadın, “Lütfen kralım! “diye yalvarmış. “Çok acıktığım için bana verebileceğin her şeye kabulüm, küçük bir parça ekmek ya da meyve bile yeter.”. Bencil Kral “Hemen dışarı çık, beni iğrendiriyorsun!” diye bağırmış yaşlı kadına.

İşte o an yaşlı kadın kambur duruşunu bir kenara bırakarak dimdik ayağa kalkmış. “Senin ve krallığının nasıl acı çektiği hakkında çok şey duydum.” Adeta sesinin tonu değişmiş. Artık zayıf, yaşlı bir kadının sesi değilmiş. “Yardım istedim, beni ittin. Kendin için çok zenginlik içindesin ama ben biraz yemek istediğimde beni küçük gördün. Bencilsin. Seni kimse sevmiyor ve sen öldüğünde kimse seni hatırlamayacak!” Ve dilenci ortadan kaybolmuş.

Birkaç gün sonra kral yavaş yavaş zayıflamış ve hastalanmış. Ona ne olduğunu kimse anlamamış. Çok kilo vermiş, yaşından daha yaşlı görünüyormuş. Kısa bir süre sonra da ölmüş. Ne kadar talihsiz ve beklenmedik olursa olsun, kimse ağlamamış ve kralın cenazesine kimse gelmemiş. Nefretle anılan Kral Barabas yalnız ölmüş.

Bir zaman sonra halkı, kralın gömüldüğü yerde daha önce hiç görmedikleri bir bitkinin büyüdüğünü fark etmiş. Bitki kısa süre sonra olgunlaştığında sarımsı yuvarlak meyveler taşıyan bir ağaca dönüşmüş.
İnsanlar ayrıca meyvenin geliştikçe bir taca sahip olduğunu fark etmişler, bu da onlara bencil, kibirli krallarını hatırlatmış. Meyvenin eti biraz ekşiymiş, tıpkı kralın onlara karşı ekşi kişiliği gibi.
İnsanlar meyveyi nasıl yiyeceklerini öğrendikten sonra bu meyve onlara açlıkları konusunda çok yardım etmiş. Ve ağaca, Kralları Barabas’ın mezarından olduğu ve tıpkı kralları gibi tacı olduğu için “Barabas” adını vermişler, bu isim de zamanla bayabas olarak kullanılmaya başlanmış.

Bu yazımızda, sağlığımız için çokça faydası bulunan tropikal guava meyvesini her yönüyle inceledik. Eğer bu içeriğimizi beğendiyseniz yine sitemizde yer alan 10 Egzotik Kokteyl Tarifi: Tropikal Lezzetleri Evinize Taşıyın adlı yazımıza göz atabilirsiniz.