Bilginin Sessiz Koruyucuları: En Eski 8 Antik Kütüphane

Antik Kütüphaneler

Kütüphaneler yüz yıllar boyu bilimin ve edebiyatın merkezi olmuştur. Öyle ki; çağdaş kütüphaneler, birbirleri ile bünyesinde bulundurdukları eserler ile yarış içerisine girmişlerdir. Bu yazımızda, antik çağın önde gelen kütüphanelerini ve özelliklerini sizler için derledik. 

1. Asurbanipal/Ninova Kütüphanesi

Asurbanipal Kütüphanesi

Dünyanın bilinen en eski kütüphanesi olan Asurbanipal Kütüphanesi, Ninova Kütüphanesi ismi ile de anılmaktadır. MÖ 7. yüzyılda kurulduğu düşünülen kütüphane; Asur hükümdarı Asurbanipal’in Irak sınırları içerisindeki yapı, yaklaşık 30.000 adet konularına göre düzenlenmiş çivi yazılı tablet içermekteydi.

Arşiv belgeleri, dini büyüler ve bilimsel metinlerden oluşan bir seçkiye sahip olan kütüphane, aynı zamanda “Gılgamış Destanı” da dahil olmak üzere, birçok edebiyat eserine de ev sahipliği yapıyordu. Kitaplara olan düşkünlüğü ile de bilinen Asurbanipal, kütüphanesindeki eserlerin çoğunu Babil’den ve fethettiği diğer bölgelerden derlemiştir.

Kütüphanedeki eserlerin çoğu, şu anda Londra’daki British Museum’da saklanmaktadır.

2. İskenderiye Kütüphanesi

İskenderiye Kütüphanesi

Büyük İskender’in ölümünün ardından ,Mısır’ın kontrolü, İskenderiye şehrinde bir öğrenim merkezi kurmaya çalışan eski generali I. Ptolemy Soter’e geçmişti. Bunun sonucunda ise; antik dünyanın bilim merkezi haline gelen İskenderiye Kütüphanesi kurulmuştur.

Yapının mimari özellikleri hakkında çok az şey bilinmektedir. Edebiyat, tarih, hukuk, matematik ve bilimi konu alan metinleri içeren 500.000’den fazla papirüs parşömenini içerdiği düşünülmektedir. Kütüphane birçok bilim insanını cezbetmiştir. Araştırmaları için İskenderiye’ye gelen bilim insanlarının çoğu bu bölgede yaşamışlardır. Strabon, Öklid ve Arşimet gibi isimler, akademisyenler arasındaydı.

Büyük bir yangının kütüphaneye zarar verdiği düşünülse de; çoğu tarihçi, yangının ardından, kütüphanenin birkaç yüzyıl daha varlığını sürdürdüğüne inanmaktadır. Bazı tarihçiler Roma İmparatoru Aurelianus’un hükümdarlığı sırasında MS 270’de sona erdiğini iddia ederken; bir kısmı da dördüncü yüzyıla kadar varlığını sürdürdüğünü düşünmektedir.

3. Bergama Kütüphanesi

Bergama/Pergamon Kütüphanesi

MÖ 3. yüzyılda, Attalos hanedanlığının üyeleri tarafından yapılan Bergama Kütüphanesi, yaklaşık 200.000 parşömenden oluşan bir hazineye ev sahipliği yapmaktaydı. Yunan bilgelik tanrıçası Athena’ya adanmış bir tapınak kompleksinde yer alan kütüphanenin; dört odadan oluştuğu düşünülmektedir. Bu odalardan, üçünün kütüphanenin, ziyafetler ve akademik konferanslar için bir toplantı alanı olarak hizmet ettiği düşünülmektedir.

Tarihçi Plinius’a göre, Bergama Kütüphanesi zamanla, o kadar ünlenmişti ki, İskenderiye Kütüphanesi ile şiddetli bir rekabet içine girdiği kabul edildi. Her iki kütüphane de eksiksiz olarak metin koleksiyonlarını toplamaya çalışmıştır. Bu rekabet insanlığa yaramış ve rakip düşünce ve eleştiri okullarının gelişmesine sebebiyet vermiştir.

Mısır’ın, kütüphanenin büyümesini yavaşlatma umuduyla, Bergama’ya papirüs sevkiyatını durdurduğuna dair bir efsane bile vardır. Bunun sonucunda ise Pergamon şehri, parşömen kağıdı üretimi için önde gelen bir üretim merkezi haline gelmiştir.

4. Papirüs Villası

Papirüs Villası
Papirüs Villası

Antik çağın büyük kütüphanelerinden birisi olmasa da; Papirüs Villası, koleksiyonu günümüze kadar ulaşan tek kütüphanedir. Yaklaşık 1.800 parşömen, Roma şehrinin Herculaneum’unda, Lucius Calpurnius Piso Caesoninus tarafından yaptırıldığı düşünülen bir villada bulunuyordu. Vezüv Yanardağı’nın patlamasının ardından kütüphane 90 metrelik bir volkanik malzeme tabakasının altına gömülmüş ve böylelikle korunmuştur.

Kömürleşmiş parşömenler, 18. yüzyılda keşfedilmiştir ve o zamandan günümüze kadar araştırmacılar, multispektral görüntülemeden x-ışınlarına kadar tüm yolları deneyerek parşömenleri okumaya çalışmaktadır. Koleksiyonun çoğu henüz deşifre edilememiş olsa da; araştırmalar, kütüphanenin Philodemus adlı Epikürosçu bir filozof ve şairin birkaç metnini de içerdiğini ortaya çıkarmıştır.

5. Trajan Forumu Kütüphaneleri

Trajan Forumu Kütüphaneleri
Trajan Forumu Kütüphaneleri

İmparator Trajan, Roma şehrinde çok amaçlı bir bina kompleksinin inşaatını tamamladı. Bu Forum plazalar, pazarlar ve dini tapınaklarla anılsa da; Roma İmparatorluğu’nun en ünlü ve büyük kütüphanelerinden birini de içeriyordu. Forum, Latince ve Yunanca eserleri kapsayarak şekilde iki ana bölümden oluşuyordu. Odalar ise, İmparator’un askeri başarılarını onurlandırmak için inşa edilmiş büyük bir anıt olan Trajan Sütunu’nun bulunduğu revağın karşılıklı iki yanında yer alıyordu.

Her iki bölüm de beton, mermer ve granitten zarif bir şekilde yapılmıştı ve büyük merkezi okuma odaları ve tahminen 20.000 parşömen içeren iki katlı kitap rafları vardı. Tarihçiler, Trajan kütüphanelerinin ne zamana kadar ayakta kaldığını bilmemektedir. Ancak Forumdan, MS beşinci yüzyılın sonlarına kadar, yazılı kaynaklarda bahsedilmektedir.

6. Celsus Kütüphanesi

Celcus Kütüphanesi
Celsus Kütüphanesi

Celcus Kütüphanesi, Roma könsülü Tiberius Julius Celsus Polemaeanus adına inşa edilmiştir. İnşa yazıtında, Celsus’un oğlu ve 110 yılının konsülü olan C. Julius Aquila’nın kütüphaneyi babası için bir “Heroon-Mezar Anıtı” olarak inşa ettiği yazmaktadır. Tarihçiler tarafından; Aquila’nın, babasının vasiyetini yerine getirmek amacıyla kütüphane yerine heroon (mezar anıtı) yaptırmak istediyse de kent merkezinde bir mezar anıtı yapımı için izin alamadığı için kütüphane yaptırmak zorunda kaldığı düşünülmektedir. Binanın süslü cephesi bugün hala ayaktadır ve mermer bir merdiven ve sütunların yanı sıra Bilgelik, Erdem, Zeka ve Bilgiyi temsil eden dört heykele de sahiptir.

Bina yapısal olarak, dikdörtgen bir oda ve kitaplıkların bulunduğu bir dizi küçük nişten oluşmaktaydı. Kütüphanenin yaklaşık 12.000 parşömeni bünyesinden barındırmış olabileceği düşünülmektedir. Ancak yapının en çarpıcı özelliği hiç şüphesiz ki, içerisinde süslü bir lahdin içine gömülmüş olan Celsus’dur.

7. Konstantinopolis İmparatorluk Kütüphanesi

Kostantinapolis Kütüphanesi
Kostantinapolis Kütüphanesi

Batı Roma İmparatorluğu gerilemeye başladıktan çok sonra, klasik Yunan ve Roma düşüncesi Bizans İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopolis’te gelişmeye devam etmişti. Şehrin İmparatorluk Kütüphanesi ilk olarak MS 4. yüzyılda Büyük Konstantin döneminde ortaya çıkmıştır. Koleksiyonunun 120.000 parşömen ve el yazmasına ulaştığı beşinci yüzyıla kadar nispeten muadillerinden küçük bir kütüphane olarak kalmıştır.

İmparatorluk Kütüphanesi’nin boyutu, ihmal ve sık sık çıkan yangınlar nedeniyle küçülmüş son olarak da; Haçlı ordusunun 1204’te Konstantinopolis’i yağmalamasının ardından büyük bir darbe almıştır.

8. Bilgelik Evi/ Beyt-ül Hikme

Hikmet Evi
Hikmet Evi

Irak’ın Bağdat şehrinde yer alan Beyt-ül Hikme, İlk olarak MS dokuzuncu yüzyılın başlarında Abbasiler döneminde kurulmuş; matematik, astronomi, bilim, tıp ve felsefe üzerine Farsça, Hint ve Yunanca el yazmalarıyla dolu bir kütüphanedir. Kitapları, metinleri incelemek ve Arapçaya çevirmek için Orta Doğu’nun en iyi akademisyenleri sık sık Bilgelik Evi’ni ziyaret etmişlerdir. Hint rakamlarının, en önemlisi sıfırın, Arap dünyasına ve oradan da tüm dünyaya yayılması Beyt-ül Hikme’deki çeviriler sayesinde gerçekleşmiştir.

1258’de Moğolların Bağdat’ı yağmalamasının ardından; efsaneye göre; Dicle Nehri’ne o kadar çok kitap atılmıştır ki, nehrin suyu mürekkepten siyaha dönecek şekilde talan edilmiştir.

Antik çağ ilginizi çekiyorsa; sitemizde yer alan “Antik Mimaride Kullanılan Sütunlar ve Sütun Başlıkları” adlı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
İlgili İçerikler