Antik Mimaride Kullanılan Sütunlar ve Sütun Başlıkları

Antik Mimaride Kullanılan Sütunlar ve Sütun Başlıkları

Antik sütunlar, tarihi yapılarda, antik kentlerde çokça karşılaştığımız mimari yapılardır. Yapıya sadece yük desteği sağlamakla kalmayıp zaman içerisinde, yapıların görünüşüne de estetik yönden katkı sağlamışlardır. Bu yazımızda antik sütunlara ve sütun başlıklarının özelliklerine ayrıntılı olarak yer veriyoruz.

Sütunların Tarihsel Gelişimi

Sütunlar ilk olarak, yapının yüklerini desteklemek için geliştirildi. Persler ve Mısırlılar, binaların çatılarını desteklemek için “direk” veya “lento” olarak da isimlendirilen iç direkleri veya sütunları kullandılar.

Mısırlılar ise sütunları, Nil nehri boyunca konutların saz kaplı çatılarını desteklemek için kullanmışlardı. Zamanla, destek çubukları evrimleşerek sütun halini almıştır.

Antik Sütunlar ve Sütun Başlıkları
Antik Sütunlar ve Sütun Başlıkları

Erken Dönem Yunan mimarisinde, yapıların ahşap malzemelerden oluştuğu görülür. Zaman içerisinde, Mısır’dan taş işçiliğini öğrenmesi ile birlikte; sütunları ustalıkla geliştirmişlerdir. Sütunları dış cephede kullanmaya başlamış ve  beton, kemer ve tonoz kullanarak mühendislik teknikleri ile birleştirmişlerdir.

Zaman içerisinde, direk ve lento yapımından uzaklaşan Romalılar da dekoratif unsur olarak dış cephede sütunları kullanmışlardır.

Sütunun Parçaları

Bir sütun başlığı; üzerindeki yapı yükünü sütun gövdesine emniyetli bir şekilde dağıtma işlevine sahiptir. Bu sebeple; sütun başlıkları, üzerinde bulunan, kiriş görevi gören arşitrav mimari elemanı ile zemin arasında bulunur.

Antik Sütunlar
Antik Sütunlar

Sütunlar üç temel bölümden oluşur. En altta, sütunun dayandığı taban yer alır. Orta kısma şaft ve en üstteki elemana ise sütun başlığı denilmektedir.

Sütun Başlıkları

Romalı mühendis Vitruvius’un  “De Architectura” adlı mimarlık  incelemesinde;  eksiksiz şekilde klasik mimarlık düzenleri incelemiştir. Vitruvius, bugün genel olarak bildiğimiz düzenleri: Dor, İyon, Korint, Bileşik ve Toskana şeklinde açıklamaktadır.

1. Dor Düzeni Sütun Başlığı

Yunan mimarisinin taş işçiliği ile tanışması ile birlikte; dayanıklı yapılar inşa edilmeye başlanmıştı. Kütlesel olarak da daha ağır olan yapıların ağırlığını taşıyabilecek sağlam sütunlara ihtiyaç duyuluyordu. Bu sebeple; yapıların yükünü taşıyabilecek, süsten uzak ve basit Dor sütun başlıkları ortaya çıktı.

Dor Düzeni Sütun
Dor Düzeni Sütun

Dor tipi sütun başlıkları, ekhinus ve abakus (başlığın levhası) bölümlerinden oluşmaktadır. Sütun doğrudan zemine veya temele oturur ve tipik olarak yivli olan şaftın altta daha geniş olduğu ve yukarıya doğru hafifçe inceldiği görülür. Ekhinusun sütunla birleştiği yerde hypotrakhelion (bilezik) yer alır. Başlık üzerine arşitrav eklenir. Dor sütunlar, hangi açıdan bakılırsa bakılsın; aynı görünüme sahiptir. Görsel ağırlığı ve gücü nedeniyle Vitruvius, Dor Düzeni’ni erkeksi erdemlerle ilişkilendirmiştir.

2. İon Düzeni Sütun Başlığı

İon Düzeni Sütun başlıklarının MÖ. 6 yy’da İyonya’da ortaya çıktığı düşünülmektedir. Taş işçiliğinin, mimari ve mekanik bilginin Antik Yunan’da gelişmesiyle birlikte; estetiğe de önem verilmeye başlanmıştı. Bunun sonucunda ise; dor düzeninin aksine, daha estetik ve süslü İon Düzeni sütun başlıkları ortaya çıkmıştır.

İon Düzeni Sütun Başlıkları
İon Düzeni Sütun Başlıkları

Kimi mimarlar tarafından, Dor düzeni ile karşılaştırıldıklarında, İon Düzeni kesin kuralları olmamasından dolayı saf bir klasik düzene sahip olarak görülmemektedir. İon düzeni sütun başlıkları, dor düzenine oranla; daha ince, zarif ve dekoratiftir. İon düzeninde inşa edilen yapılar, incelik ve yüksekliği nedeniyle Dor düzeninin aksine daha alçak ve hafif yapılardır.

Karakteristik olarak ion sütun başlıklarına, ön yüzden bakıldığında sütun başlıklarının iki yanında, “volt” olarak isimlendirilen helezonik kıvrımlar olduğu görülür. Bu iki kıvrım arasında kalan alan ise zarif motiflerle doldurulur. Volüt, volüt gözü ve abakustan meydana gelen başlığın üzerine üç fascialı arşitrav yerleştirilir. İon sütun başlıkları ön ve arka yüzden bakıldığında aynı görünüme sahiptir.

3. Korint Düzeni Sütun Başlıkları

Artık Roma döneminde, çatı ağırlığı gibi sorunlara çözüm bulunması ile birlikte; daha estetiğe, süse ve görkeme önem verilmeye başlanmıştı. Sütunların en gösterişlilerinden olan Korint düzeni sütun başlıkları, Yunanistan’da en son geliştirilen sütun başlığıdır.

Korint Düzen Sütun Başlığı
Korint Düzen Sütun Başlığı

Bir kaidenin üzerine yerleştirilmiş ince yivli sütunlardan oluşmaktadır. Başlık, akantus yaprakları ve parşömenlerle zengin bir şekilde süslenmiştir. Vitruvius; Korint Düzeni sütun başlıkları ile kadınlık arasında paralellikler kurmuştur.

Dünyanın ilk mimari ders kitabı olarak görülen ‘De Architectura’da, Vitruvius’un şöyle bir anlatısı yer alır.

Korint’in özgür bir kızı evlilik çağında bir hastalığa yakalanarak ölür. Sütannesi, kızın ölümünden sonra, yaşamında ona zevk veren bazı ufak eşyaları toplayarak bir sepete koyar ve mezara taşır; mezarın üzerine koyduğu sepetin içindeki eşyaların daha uzun ömürlü olması için üstüne bir çatı kiremidi yerleştirir. Sepet, rastlantı sonucunda bir acanthus kökü üzerinde bulunmaktadır. Bastırılan akantus kökü, bahar gelince ortadan filizlenerek yaprak verir, sepetin kenarlarında gelişen filizler kiremidin ağırlığı altında kıvrılarak uçlarda volütleri oluşturur.

O sıralarda Atinalılar’ın sanatsal yapıtlarındaki incelik ve zarafet nedeniyle κατατηξίτεοϛ adını verdikleri Callimachus, mezarın yanından geçerken, kenarlarından körpe yaprakların fışkırdığı sepeti görür. Bu yeni biçemden hoşlanarak Korinthlilere o örnekten esinlenerek sütunlar inşa eder; bakışım oranlarını da belirleyerek, o zamandan sonra Korent üslubundaki yapıtlarda uygulanacak kuralları ortaya koyar.

Atina’da bulunan Zeus Tapınağı, Korint nizamda yapılmış sütun başlıkları ile ünlüdür ve en iyi örnekleri olarak kabul görmektedir.

Atina Zeus Tapınağı
Atina Zeus Tapınağı

4. Bileşik/Kompozit Düzen Sütun Başlıkları

Adından da anlaşılacağı gibi Kompozit düzen sütun başlıkları, daha önceki mimari düzenlerin bir birleşimidir. MS 1. yüzyılda Roma’da ortaya çıktığı düşünülmektedir. İon kıvrımlarının Korint akantus yapraklarıyla estetik birleşiminden oluşan bir başlıktır.

Tüm düzenlerdeki sütunlar
Tüm düzenlerdeki sütunlar

5. Toskana Düzeni Sütun Başlığı

İtalyan Rönesansı’nın mimarları ve mimari otoriteleri tarafından icat edilen Toskana Düzeni, sadeliğe dönüş olarak görülür. Temel olarak, başlığın ve şaftın detayları, oldukça basittir. Pürüzsüz, yivsiz sütunlar içerir. Dor Düzeni’nin sade ve estetik bir versiyonunu olarak da görülmektedir. Ancak, inceliği ve zarafeti ile Dor düzeni sütunlar ile ayrılırken;  İon sütunlarının  ince formunun yansıması olarak görülmektedir.

Sütunlar ve sütun başlıkları, sayılanlarla sınırlı değildir. Pers başlığı, Aiol sütun başlığı, Küp başlık, Baklavalı Osmanlı başlığı ve Mısır sütunları gibi sütunlar ve başlıkları çağa, bölgeye ve medeniyete uyumlu bir şekilde, çeşitlilik göstermektedir.

Mimariye ilginiz var ise; sitemizde yer alan; “Alexandre Vallaury Kimdir? İstanbul Eserleri Nelerdir?” yazımıza göz atabilirsiniz.

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
İlgili İçerikler