Perili olduğuna inanılan lanetli tablolara ve ürpertici hikayelerine yer verdiğimiz listemizde asla görmek istemeyeceğiniz paranormal olaylara konu olmuş yağlı boya tabloları listeledik.
Ressamlar, çizdikleri tablolarda duygusal ve sanatsal deneyimlerini paylaşırlar. Tarihte tablolarıyla ünlenmiş birçok ünlü ressam vardır. Bazı durumlarda tam tersi de mümkündür.
Ressamların sıradışı yaşamları sanatsal perspektifte tablolarını ünlendirmiştir. Hatta bazen ressamların kendi kişilikleri tablolarının da önüne geçer. Zira bazı tablolar vardır ki ressamlarını gölgede bırakır. Kimisi bir devrimin hikayesini anlatır, kimisi mitolojik bir öyküyü! Her biri farklı bir üslupla resmedilmiştir. Kimisi soyut kimisi realist…
Resim sanatına ilgi duyanlar için bu harika tabloları incelemek, fırça darbelerinden anlamlar çıkarmak ve o renk cümbüşü görsel bir zevktir adeta…
Yine de bu harika sanatsal eserlerin yanı sıra korkunç olayların yaşandığı mekanlarda sıklıkla görülen ve asla görmek istemeyeceğiniz lanetli veya perili olarak tabir edilen tablolarda var!
Kimi tablonun öyküsü korkunç olaylardan esinlenilmiş kimisi ise bulunduğu yerde paranormal olayların yaşanmasıyla ilişkilendirilmiş.
İçerik Başlıkları
- 1 Perili Olduğuna İnanılan Lanetli Tablolar
- 1.1 1. Soul Bowl (Ruh Kasesi)
- 1.2 2. Portrait of Maria Ivanovna Lopukhina (Maria Ivanovna Lopukhina’nın Portresi)
- 1.3 3. The Hands Resist Him (Eller Ona Direniyor)
- 1.4 4. The Stagecraft (Postacı Arabası veya Başsız Adam)
- 1.5 5. The Crying Boy (Ağlayan Çocuk)
- 1.6 6. Woman of the Rain (Yağmurun Kadını)
- 1.7 7. The Dead Mother (Ölü Anne)
- 1.8 8. The Artist’s Left Hand (Sanatçının Sol Eli)
- 1.9 9. Portrait of Samantha Houston (Samantha Housten’ın Portresi)
- 1.10 10. The Anguished Man (Acılı Adam)
Perili Olduğuna İnanılan Lanetli Tablolar
Tüyler ürperten hikayelere sahip bu tablolar birçok insan tarafından lanetli olarak lanse ediliyor. Ve bu eserlerin çoğu birçok müze ve galeri de halka açık olarak sergileniyor. Ancak bir kısmının da nerede olduğu bilinmiyor ya da gözlerden ırak, kilit altında tutuluyor.
1. Soul Bowl (Ruh Kasesi)
Bu tablo trademe adlı bir alışveriş sitesinde listelendiğinde sahibinin bu eserden bir an önce kurtulmak istediğini çünkü tablonun perili olduğunu iddia etmişti.
Yeni Zellanda’da bir antikacıdan alınan ve arka planı cehennem ateşini andıran bu kase tablosunu evine asan kişi, geceleri tablonun sürekli yere düştüğünü ve bazı geceler de tablonun yanında karanlık silüetler gördüğünü söylüyor.
2. Portrait of Maria Ivanovna Lopukhina (Maria Ivanovna Lopukhina’nın Portresi)
Ukrayna menşeii Rus ressam Vladimir Lukich Borovikovsky’nin en ünlü tablosu olan Maria Ivanovna Lopukhina’nın Portresi vücudunun sakin duruşu, nazikçe kaldırdığı başının aksine bir tavır sergiliyor.
Yüzündeki şefkat ve derin bakışlarıyla görenleri duygusal bir hüzünle büyülüyor. Dirseğinin sağında çiçek açmış beyaz güller aşağı sakıyor ve soluyor. Resimdeki kontrast aydınlıktan loş bir karanlığa doğru azalıyor.
Tablo adeta Maria’nın melankolik ve korkunç kaderini çağrıştırıyor gibi. Zira Portre, Lopukhina’nın 1700’lü yılların sonunda hastaların solgunluğundan dolayı beyaz veba olarak adlandırılan Tüberküloz sonucu 20 yaşında vefat etmesinden sadece birkaç yıl önce çizilmişti.
Borovikovsky, muhtemelen, onun trajik kaderini hissetmekten ziyade, tabloyu kendi meşguliyetiyle doldurmuştu. Ancak olaylar sadece bu tesadüfle kalmadı.
Şimdi bu resmin bekar olan kızların ölümüne neden olabilecek bir güce sahip olduğuna inanılıyor. Maria Ivanovna Lopukhina’nın babası Ivan Tolstoy ünlü bir mistik ve mason loncası üyesiydi.
Bir dizi ayinsel ritüel ile ölen kızının ruhunu bu portreye çekmeyi başardığını söyledi. Halk arasındaki söylentilere göre Mary’nin portresi evlilik çağındaki en az on soylu kadını öldürdü.
3. The Hands Resist Him (Eller Ona Direniyor)
Resistance at the Threshold ve Threshold of Revelation adlı eserleriyle de bilinen Amerikan ressam Bill Stoneham’ın 1972 yılında çizdiği bu ürpertici tabloda, cam panelli bir kapının ardındaki karanlık bir ortamdan uzanan birden fazla elin tasvir edildiği ve kapının dışında duran oldukça ciddi görünen 5 yaşında bir çocuk ve oyuncak bebeği andıran bir kız yer alıyor.
Resmin kendisi kadar perde arkası da ürkütücü olan The Hands Resist Him tablosu sergilendiği sırada hem galerinin sahibi hem de gösterimi inceleyen Los Angeles Times sanat eleştirmeni gizemli bir şekilde ölmüştür.
Olaylar zinciri bununla da kalmayıp tabloyu satın alan ve Godfather filmindeki at kafası sahnesinin parlayan yıldızı John Marley’in de 1984’te ölmüş olması… Hatta devamında, tablo bir binada terk edilmiş biçimde bulundu ve daha sonra ortadan kayboldu.
2000 yılına gelindiğinde eBay adlı bir alışveriş sitesinde ortaya çıkan The Hands Resist Him tablosu acilen satılıktı! Tablonun sahibi, evinde asılı duran resmin çocuklarını rahatsız ettiğini ve geceleri tablodaki çocuk ve oyuncak bebeğin canlandığını iddia ediyordu.
O sırada eBay’deki ilanı fark eden Michigan’daki Perception Gallery’nin sahibi Kim L. Smith, tabloyu satın aldı.
Şu an da tablo Galeri’de ve diğer sanat eserlerinden izole bir odada, örtü altında muhafaza ediliyor.
4. The Stagecraft (Postacı Arabası veya Başsız Adam)
Sanatçı Laura P., bu tabloyu Tombstone fotoğrafçısı James Kidd’in çift pozlama şeklinde çektiği bir fotoğrafı referans alarak yaptığı bilinmektedir.
Henüz geliştirme aşamasındayken resimde görünmeye başlayan posta arabasının arkasındaki başsız bir insan silueti izleyenleri hayrete düşürdü. Daha sonra resmin lanetli olduğu düşünüldü ve bulunduğu mekanlarda doğal olmayan paranormal olaylara sebep oldu.
5. The Crying Boy (Ağlayan Çocuk)
Popüler olarak Giovanni Bragolin olarak bilinen italyan ressam Bruno Amadio’nun 1950’li yıllarda seri olarak üretilmiş Ağlayan Çocuklar adlı tabloları; hepsi ağlamaklı bir ifadeye sahip olan hüzünlü kız ve erkek çocuklardan oluşmaktadır.
Ancak son derece masum görünen bu tablolar birçok korkunç şehir efsanesine konu olmuştur.
5 Eylül 1985’te İngiliz The Sun gazetesi, yayınladığı makalede bir Essex itfaiyecisinin, Ağlayan Çocuk tablosunun hasar görmemiş kopyalarının sıklıkla yanmış evlerin yıkıntıları arasında bulunduğunu iddia ettiğini bildirdi.
Olaylar bir yana tabloların çizimi de ayrı bir muamma! Bu konuda birçok hikaye var. Ancak aralarındaki en tüyler ürperten hikaye, 2. Dünya Savaşı esnasında Bruno Amadio’nun nazi tarafında olmasıydı. Hatta ona “Çocuklara İşkence Eden” lakabını takmışlardı.
6. Woman of the Rain (Yağmurun Kadını)
Ukraynalı ressam Svetlana Telets’in en tuhaf tablosu olan Yağmurun Kadını tablosu da tabloyu satın alanlarda endişe, çatışma, evde yabancı bir varlığın dolaşması ve sürekli izlenilme hissi yaratmıştır.
Tablonun kendisi kadar çizilme öyküsü de tüyler ürpertici niteliktedir. Sanatçı bu resmi sadece 5 saatte çizdiğini ve çizimi ruhani bir elin yardımıyla yaptığını iddia etmiştir.
7. The Dead Mother (Ölü Anne)
En çok The Scream (Çığlık) adlı tablosuyla tanınan Norveçli dışavurumcu ressam Edvard Munch’un kendi kişisel yaşamından ilham aldığı bir tablo olan The Dead Mother tablosu, sanatçının iki kız kardeşi ve annesinin tüberkülozdan ölmesinden kaynaklı en ürkütücü tablolardan biridir.
Birçok kişi, tablonun etrafında sürekli yankılanan çarşafların hışırtısı ve çevreyi umutsuz gözlerle gözetleyen küçük kızdan dolayı tablonun etrafında kendilerini huzursuz hissettiklerini iddia ediyor.
8. The Artist’s Left Hand (Sanatçının Sol Eli)
Fransız ressam ve litografi ustası Jean Louis Theodore Gericault’un en ünlü eseri (Medusa’nın Salı) olmasa da The Artist’s Left Hand adlı tablosunun da tüyler ürperten bir mazisi var!
Ünlü ressam akıl hastanelerinden ve morglardan ampute uzuvlar ve cesetler satın alıp tablolarını natürmont usulü, cesetleri referans alarak çiziyordu.
Bu resimde de ampute bir elin çizimini görüyoruz. Ancak bu resmi, sanatçının diğer dehşet verici tablolarından ayrı kılan ise Jean Louis Theodore Gericault’un bu tabloyu çizdikten yaklaşık 8 saat sonra ölmesiydi.
Birçok kişi bu tablonun yakınındayken soğuk bir elin kendisini rahatsız ettiğini iddia etti. Şu an da tablonun nerede olduğu bilinmiyor ve herhangi bir sergide gösterilmiyor.
9. Portrait of Samantha Houston (Samantha Housten’ın Portresi)
Charles Trevor Garland’ın “Love Letters” adlı eserinin modern bir kopyası olan Portrait of Samantha Houston, Richard King tarafından çizilmiştir. Şu an da Austin, Texas’taki Drisskill Hotel’in 5.katında asılı durmaktadır.
Tablonun hikayesi ise tablonun görünüşünün aksine elim bir kaza sonucu ölen 4 yaşındaki bir kızdan bahseder.
Söylentiye göre otelde kalmaya gelen bir senatörün 4 yaşındaki kızı Samantha merdivenlerde top oynarken düşerek hayatını kaybetmiş.
Bunun sonucunda ise Samantha’nın onuruna Richard King bu tabloyu çizmiş ve kızın öldüğü yere tabloyu asmışlar.
Otelde kalan birçok kişi bu tabloya baktığında paranormal olaylar yaşamaya başlamış. Baş dönmesi sonucu düşme ve uzun süre resme bakınca havaya yükselme gibi olaylar…
10. The Anguished Man (Acılı Adam)
Görmek istemeyeceğiniz en korkunç perili tablolar listemizin belki de en korkuncu olan The Anguished Man tablosu sanatçısı bilinmeyen ürpertici bir tablodur.
Tablonun sahibi Sean Robinson resmi ilk olarak büyükannesinin evinin tavan arasında gördüğünü ve büyükannesinin bu resimden rahatsızlık duyduğunu belirtmiştir.
Büyükannesi vefat edince tabloyu tavan arasından çıkarıp kendi evine götürmüş.
Söylentilere göre tabloyu çizen ressam kullandığı boyalara kendi kanını karıştırmış ve tablonun çizimini bitirince kendini silahla vurarak intihar etmiştir.
Tablonun paranormal olaylara sebep olduğunun altını çizen Sean Robinson, perili tablo ile ilgili videoları The Anguished Man Youtube sayfasında paylaşmaktadır.
Ayrıca bu tarz içerikler ilginizi çekiyorsa yine sitemizde yer alan “Ziyaret Edebileceğiniz 14 Korku Filmi Mekanı” adlı listemize de göz atabilirsiniz.