Aldatmanın Psikolojik Etkileri ve Başa Çıkma Yöntemleri

İlişkilerde yeni bakış açısı

Aldatan kişi ne hisseder? Aldatmanın temelinde ne var? Aldatma duygusu neden olur? Aldatmak psikolojik bir sorun mu? Aldatan birisiyle ilişki devam eder mi? Tüm detaylarıyla rehberimizde.

İnsanların neden aldattığı konusunu ve aldatmanın neden bu kadar travmatik olduğunu ele alıyoruz: çünkü duygusal güven hissimizi tehdit ediyor. Aldatmada, beklemedik bir şeyden bahsediyoruz: Özlem ve kaybın ifadesi.

Aldatma Nedir, Ne Anlama Gelir?

Neden aldatırız? Ve mutlu çiftler neden aldatır? Ve “aldatma” tam olarak ne anlama gelmektedir? Bu, bir çıkma, bir aşk hikayesi, mutlu sonla biten bir mesaj mıdır? Neden erkeğin can sıkıntısı ve yakınlık korkusuyla aldattığını düşünürken, kadının yalnızlık ve yakınlığa duyduğu açlıktan dolayı aldattığına inanırız? Ve aldatma her zaman bir ilişkinin sonu mu demek?

Bir çiftin elinden ilişkilerini, mutluluklarını ve çift olarak kimliklerini çalabilecek basit bir suç eylemi vardır ki; bu da aldatmadır. Ve buna rağmen, bu olağanüstü yaygın davranış çok az anlaşılmış durumda. Bu yüzden bu yazı, aşık olmuş herkes içindir.

Tarih boyunca, erkekler, hiçbir cezası olmaksızın aldatmak için neredeyse ehliyete sahip olmuşlardır ve arayış ihtiyaçları, bir takım biyolojik ve evrimsel teori tarafından desteklenmiştir, bu yüzden çifte standart aldatmanın kendisi kadar eskidir.

Aşk
Aşk

Çünkü konu arayış ihtiyaçları olunca, erkekler üzerindeki baskı övünme ve abartmaya yönelikken, kadınlar üzerindeki baskı gizleme, indirgeme ve inkara yöneliktir, ki bu kadının yoldan çıktığı için öldürülebileceği 9 ülkenin halen var olduğu düşünüldüğünde çok da şaşırtıcı değil.

Aldatmanın tanımı 3 önemli öğeyi içeriyor: gizli bir ilişki, ki aldatmanın çekirdek yapısıdır; bir miktar ya da daha fazla duygusal bir bağ ve cinsel bir simya, ki simya buradaki önemli kelimedir.

Çünkü buradaki heyecan öyle ki sadece düşlediğin bir an, gerçekte saatlerce birlikte zaman geçirmek kadar güçlü ve etkileyici olabilir. Marcel Proust‘un dediği gibi, Aşktan sorumlu olan bizim hayal gücümüzdür, diğer insan değil.

Aldatma hiç bu kadar psikolojik bir bedele mal olmamıştı. Evliliğin ekonomik bir yatırım olduğunda, aldatma bizim ekonomik güvenliğimizi tehdit ederdi. Ancak madem şimdi evlilik romantik bir düzenleme, aldatma bizim duygusal güvenliğimizi tehdit ediyor.

Duygusal gerçeklik
Duygusal gerçeklik

Aldatmanın günümüzde farklı olarak incitebileceğini düşündüğüm bir yol var: Romantik bir idealimiz var ki bu ideal bizi bitip tükenmez tüm ihtiyaçlarımız için tek bir kişiye yöneltiyor:

En büyük aşkım, en yakın arkadaşım, en iyi ebeveyn, güvenilir sırdaşım, duygusal destekçim, zihinsel olarak eşitim ol. Ve ben O’yum: Seçilmiş, eşsiz, vazgeçilmezim, yerine koyulamazım, “İşte O’yum”.  Ve aldatma böyle olmadığını söylüyor.

Aldatma aşkın olağanüstü hevesini parçalar. Ama her ne kadar tarih boyunca, aldatma her zaman acı verici idi ise de günümüzde genellikle travmatik, çünkü benlik algımızı tehdit eder.

Aldatma, güven ihlali, bir kimlik krizi. “Sana bir daha asla güvenebilir miyim?” diye soruyor. “Bir daha asla birine güvenebilir miyim?”

Güven
Güvenmek

Ama yine de bu günlerde yüzleştiğimiz başka bir paradoks daha var. Bu romantik ideal yüzünden, eşimizin sadakatine eşi görülmemiş bir hevesle güveniyoruz.

Ama yoldan çıkmaya böylesine hazır olduğumuz başka bir zaman da yoktu ve bu günümüzde yeni arzularımız olduğundan değil, nedeni, öyle bir çağda yaşıyoruz ki arzularımızın peşinden koşmaya hakkımız olduğunu düşünüyoruz, çünkü mutlu olmayı hak ettiğimiz kültür bu.

Ve eğer geçmişte mutsuz olduğumuz için boşanıyorduysak bugün daha mutlu olabileceğimiz için boşanıyoruz. Ve eğer boşanma bir sürü utanca neden oluyorduysa, bugün, ayrılabilecekken kalmayı tercih etmek utanılacak yeni durum.

Öyleyse, boşanabiliyorsak, neden halen aldatıyoruz? Şimdi, tipik varsayım, eğer bir insan aldatıyorsa ya ilişkinizde ya da sizde bir sorun olduğu şeklinde. Ama milyonlarca insanın hepsi patolojik olamaz.

Ayrılmak
Ayrılmak

Mantık şu: Eğer evde ihtiyacın olan her şeye sahipsen, başka bir yerde arayışa gerek yok, mükemmel bir evlilik diye bir şey olduğunu varsayarsak, bu bizi arayış arzumuza karşı duyarsız kılacaktır.

Peki ya tutkunun belirli bir raf ömrü varsa? Ya bazı şeyler varsa ki iyi bir ilişki bile asla karşılayamazsa? Eğer mutlu insanlar bile aldatıyorsa, bu neyle ilgili?

İnsanların büyük çoğunluğu genellikle düşüncelerinde gönülden tek eşli insanlar ve hiç de kronik zampara değiller. Ancak kendilerini değerleri ve davranışları arasında bir ikilem yaşarken buluyorlar.

Bunlar aslında onlarca yıl eşlerine sadık kalmış insanlar, ancak bir gün bir çizgiyi aşıyorlar ki asla geçeceklerine inanmadıkları çizgiyi ve her şeyi kaybetme riskine karşılık.

Peki ya hangi ışıltının karşılığında?

Yaşam Enerjisini Geri Getirme Çabası, Aldatmaya Yol Açabilir mi?

Yaşam enerjisi, genellikle insanların hayattan zevk almalarını sağlayan, harekete geçirici bir güç olarak tanımlanır. Yaşam enerjisini geri getirme çabası, bir kişinin yaşamında daha fazla heyecan, tutku ve mutluluk arayışıdır.

Sadakatsizlik, ihanet davranışıdır ve aynı zamanda istek ve kaybın ifadesidir. Aldatmanın merkezinde, genellikle bulacağınız duygusal bir bağ için, yenilik için, özgürlük için, bağımsızlık için özlem ve istektir, kaybettiğimiz parçamızı yeniden bulmak için bir dilek ya da trajedi ya da kayıp sonucu yitirdiğimiz yaşam enerjisini geri getirme çabasıdır.

Mutlu bir evliliğe sahip, kocasını seven ve onu asla incitmek istemeyen bir kadın; aynı zamanda kendisinden ne bekleniyorsa her zaman yerine getiren: iyi kız, iyi eş, iyi anne, ebeveynlerine bakan. Bu kadın avlusundaki ağaçları temizleyen bahçıvana aşık oluyor. Ve kamyonu ve dövmeleriyle ondan tamamıyla farklı biri. Ama 47 yaşındaki bu kadının sadakatsizliği hiç yaşamadığı ergenliğiyle ilgiliydi.

Yaşam enerjisi
Yaşam enerjisi

Ve onun hikayesinin vurguladığı şey şudur ki; bir başkasının bakışlarını aradığımızda, arkamızı döndüğümüz her zaman eşimiz değil de bizim dönüştüğümüz halimiz olduğudur. Ve bu bir başka insanı aradığımızdan değil de daha çok başka bir ben aradığımız içindir.

Dünyanın her yerinde, aldatan insanların söylediği bir söz var: Canlı hissediyorlar. Ve genellikle yakınlarda yaşadıkları bir kayıptan bahsederler. Ölen bir ebeveyn ve çok erken ayrılan bir arkadaş, doktordan kötü haber.

Ölüm ve ölümlülük, genellikle sadakatsizliğin gölgesinde yaşar, çünkü onlar bu tür soruları oluştururlar. Bu kadar mı? Daha fazlası var mı? Başka bir 25 yıl daha böyle mi devam edeceğim? O şeyi tekrar bir daha yaşayacak mıyım? Ve bu beni düşündürdü ki, belki de bu sorular insanları çizgiyi aşmaya sürüklüyordur ve belki bazı aldatmalar ölümlülüğü yenme çabasıdır, ölüme bir panzehir.

İntihar
Ölüme bir panzehir

Ve düşünebileceğinizin aksine, aldatmalar cinsellikle çok daha az ve istekle çok daha ilgilidir: dikkat isteği, özel hissetme isteği, önemli hissetme isteği. Ve aldatmanın en temel yapısı, sevdiğine asla ulaşamayacağın gerçeği, isteğinizi canlı tutar. Bu kendi başına bir istek makinesi, eksiklik, belirsizlik yüzünden, sahip olamayacağını, isteyip durmana neden olur.

Tek eşlilik hakkında konuşma sadakatsizlik hakkında konuşma ile aynı şey değil. Ancak gerçek şu ki, partnerimizi seçme özgürlüğüne sahip olduğumuzda bile, halen yasak olanın gücü tarafından cezbedilmiş görünüyoruz, eğer yapmamamız gerekeni yaparsak, o zaman gerçekten istediğimiz bir şeyi yapıyor hissediyoruz.

Aldatma ile Başa Çıkma Yolları

Öyleyse, bir aldatmadan nasıl iyileşilir? Arzu derinlere işler. İhanet derinlere işler. Ancak, iyileştirilebilir. Ve bazı aldatmalar bağda zaten ölmekte olan ilişkiler için ölüm habercisidir. Ancak diğerleri bizi yeni olasılıklara doğru sarsacaktır.

İlişkiyi Kurtarmak İçin İpuçları: Aldatma Sonrası İlişkide Yeniden Güven Oluşturmak İçin Yapılabilecekler

Gerçek şu ki, aldatmayı yaşamış olan çiftlerin çoğunluğu bir arada kalırlar. Ancak, bazıları zar zor ayakta kalacaklar ve diğerleri bir krizi sahiden olanağa çevirecekler. Bunu üretken bir deneyime dönüştürmeyi başaracaklardır. Ve ben gerçekten bunun aldatılan eş için daha geçerli olduğunu düşünüyorum.

Yeni bir yol
Yeni bir yol

Fark ettiğim şu ki, pek çok çift, aldatmanın hemen arkasından, bu yeni düzensizlik yüzünden- ki gerçekte yeni bir düzene neden olabilir- onlarca yıldır yapmadıkları derinlikte dürüst ve açık konuşmalar yapacaklardır.

Ve cinsel olarak ilgisiz olan çiftler, birden kendilerini öyle arzuyla aç bulurlar ki, bunun nerden geldiğini bilmezler. Kaybetme korkusuyla ilgili bir şey isteği yeniden canlandıracak ve tamamıyla yeni bir çeşit gerçekliğe neden olacaktır.

Öyleyse, bir aldatma ortaya çıktığında, bir çiftin özellikle yapabileceği şeyler nelerdir?

Aldatmanın Üstesinden Gelmek

Travmadan iyileşmenin aldatanın yanlışını kabul ettiğinde başladığını biliyoruz. Bu yüzden, aldatan eş için bir olasılık aldatmaya son vermek, ancak diğeri çok önemli, eşini incitmenin yarattığı suçluluk ve mahcubiyet hissinin ifade edilmesi.

İyileşmek
İyileşmek

Bir süre için, sınırların koruyucu haline gelmesi gerekiyor. Bunu tartışmaya açmak aldatanın sorumluluğu, çünkü eğer bunun hakkında düşünürse aldatılanı obsesyondan kurtarabilir ve aldatmanın unutulmadığından emin olarak, bu sayede güveni tekrar oluşturmaya başlayabilir.

Ancak aldatılan eş için, tekrar öz-değer hissini oluşturacak şeyler yapmak önemli, kendini sevgi ve yaşamda anlam, heyecan ve kimliği yeniden inşa edecek arkadaş ve etkinliklerle donatmak.

Ama daha da önemlisi, aşağılayıcı detaylar için merakı frenlemek– Neredeydin? Onu nerede yaptın? Ne sıklıkla? Benden iyi mi? -sadece daha fazla acıya neden olan sorular ve gece uykunuzu kaçıran.

sorular
Merakı frenlemek

Ve bunun yerine, araştırmacı sorulara geçin, anlam ve güdüleri ortaya çıkaracak türden olanlar. Bu ilişki senin için ne anlama geliyordu? Benimle artık yapamadığın orada deneyimlediğin ya da ifade ettiğin ne vardı? Eve geldiğinde ne hissediyordun? Bizim hakkımızda değer verdiğin ne var? Bittiğine memnun musun?

Tüm aldatmalar bir ilişkiyi yeniden tanımlayacaktır ve her bir çift aldatmanın mirasının ne olacağını belirler. Ancak aldatmalar burada kalıcı ve bir yere gittikleri yok. Ve aşk ve arzunun ikilemleri, bunlar siyah beyazlı, iyi kötülü ve saldırgan ve kurbanlı basit cevaplar oluşturmuyorlar.

Bir ilişkideki ihanet pek çok şekilde olabilir. Eşimizi pek çok şekilde aldatırız: hor görmeyle, ihmalle, umursamamayla, şiddetle. Cinsel ihanet birinin eşini incitmesinin sadece bir yolu. Diğer bir deyişle, bir ihanetin kurbanı her zaman evlilikteki kurban değil.

Öz keşif
Öz keşif

Aldatmayı tabi ki de desteklemiyorum. Bir kere, aldatmayı, kanser olmanızı desteklediğimden daha fazla destekleyemem ve yine de biliyoruz ki hasta olan insanlar sıklıkla hastalıklarının nasıl yeni bir perspektif kazandırdığından bahsederler.

Aldatmalara ikili perspektiften bakıyorum: acı ve ihanet bir yanda, gelişme ve öz-keşif öbür yanda. Sana ne yaptığı ve senin için ne anlama geldiği. Bu yüzden ortaya çıkmış bulunan bir aldatma sonrası:

Bugün Batı Dünyasında, çoğumuz iki ya da üç ilişki ya da evlilik yaşayacağız ve bazılarımız bunu aynı kişi ile yapacak. İlk evliliğiniz bitti. Bir sonrakini birlikte yaratmak ister misiniz?

Ayrıca bu tarz psikoloji konuları ilginizi çekiyorsa, yine sitemizde yer alan “Seçme Çelişkisi Nedir ve Nasıl Başa Çıkılır?” adlı yazımıza göz atabilirsiniz.

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
İlgili İçerikler