Bryan Cranston yapımcılığını üstlendiği Amazon Prime Orijinal dizisi Sneaky Pete dizi incelemesi, eğlenceli ve zihninizi bir paradoks labirentine hapsedecek cinsten tempolu entrikalarla dolu!
Sneaky Pete, Breaking Bad ve Now You See Me(Sihirbazlar Çetesi) havası taşıyan ve her dakikasında coşku ve heyecanı dile getiren başarılı bir Amazon Prime dizisi. Breaking Bad’den aşina olduğumuz Walter White rolüyle akıllara kazınan Bryan Cranston bu sefer yapımcı koltuğunda.
House ve The Good Doctor gibi dizilerin yapımcılığını üstlenmiş David Shore ile birlikte kusursuz bir dolandırıcılık hikayesi yaratmışlar. Ancak dizi 3. sezonun ardından yapımcıların sürekli değişmesi ve izlenme oranlarının düşmesi gibi bazı nedenlerden ötürü ne yazık ki iptal edildi.
Dizi ilk olarak CBS için yaratılmış olsa da daha sonra Amazon’un dizi haklarını alarak Amazon Prime Video’da yayınlamaya başlamasıyla resmen yayın hayatına başlamış oldu. İlk sezonun yayınlanmasıyla eleştirmenlerden tam not alan dizi adeta umut vaat ediyordu.
David Shore’un ikinci sezondan ayrılması ile dizi düşüşe geçti. David Shore’un yerine Justified’ın baş yapımcısı Graham Yost’un geçmesiyle dizi kendini toparlamaya çalıştı. Ve toparladı da, fakat izlenme oranlarının düşmeye devam etmesi dizinin kaçınılmaz iptaliyle sonuçlandı.
Sneaky Pete’in oyuncu kadrosunun kalitesi dizinin trajikomik bir şekilde iptaliyle ters orantılı olması kabul edilebilir cinsten değil. Kadroda Avatar’dan tanıdığımız Giovanni Ribisi ve Umbrella Academy’den güçlü duruşuyla gözü pek Marin Ireland yer alırken konuk oyuncu olarak Bryan Cranston var. Sadece oyuncu kadrosu için bile izlenecek bir dizi!
Peki ya diğer tüm olasılıkları göz önünde bulundurduğumuzda dizinin ne gibi artıları var? Teknik açıdan baktığımızda profesyonel bir sinematografi, müzikler ve efektler… Hikaye ve senaryonun muhteşem uyumu, drama ve gerilim unsurlarının her sahneye zekice ilmik ilmik işlenmesi. İzleyicinin olacakları yorumlamasına karşın akıl karıştıran senaryo taktikleri ve daha birçok unsurun dizinin ruhuna işlemiş olması da cabası.
Dizinin eksileri ise bir elin 5 parmağını geçmiyor. İlki bölümlerin gereksiz yere uzun tutulması. Zaman geçirmek için bilerek yapılmış gibi. Tüm sezonlar toplamda 30 bölümden oluşuyor fakat dizi 15 bölüme-gereksiz sahneleri kestiğimizde-sığabilirdi.
İkincisi ise Bryan Cranston, Margo Martindale ve Peter Gerety haricinde oyunculuklar ortalamanın altındaydı. Üçüncüsü karakter gelişimi yetersizdi. Birden ortaya çıkan karakterler izleyicinin aklında soru işaretleri yaratıyor. Bu maddeye özellikle ilk sezonun sonları ve ikinci sezonun başları referans gösterilebilir.
Sneaky Pete Özeti ve Konusu
Sneaky Pete bir dolandırıcılık ve üçkağıtçılık hikayesi. Dizi, gerçek adı Marius Josipović olan ve daha sonra Pete Murphy olarak yeni bir hayata başlayan üçkağıtçı bir adamı odağına alıyor. Marius kumar oynatan bir mafya liderini dolandırmaya çalışırken foyasının ortaya çıkmasıyla 150 bin dolar borçlanır.
Bu borcu ödeyemediği ve mafya liderinin adamları tarafından baskıya uğradığı için gönüllü olarak suç işler ve hapse girer. Hapiste Pete Murphy adında bir mahkumla tanışır. Fakat Pete, Marius’un kafa dengi bir adam değildir.
Bu yüzden Marius, Pete ile konuşmaz onu görmezden gelir. Bir süre sonra Marius’un cezası biter ve hapisten çıkar. Marius’un hapisten çıkacağını duyan mafya lideri adamlarını Marius’u öldürmesi için gönderir. Fakat kardeşi Eddie tarafından uyarılan Marius bir şekilde mafyayı atlatarak hapiste tanıştığı Pete Murphy’nin kimliğine bürünür.
Bu üçkağıt ile mafyanın dikkatini dağıtan Marius saklanmak için Pete Murphy’nin Bridgeport’ta bir çiftlikte yaşayan ailesinin yanına gider. Pete’i 12 yaşından beri görmeyen büyükanne ve büyükbabası doğal olarak Marius’u kabullenir.
Fakat Marius, Pete’in ailesini bu üçkağıda inandırmak için hapisteki Pete Murphy’nin hayatını ve geçmişini öğrenmesi gerekir. Marius hem gerçek Pete’in ailesini hem de mafyayı dolandırmak için tüm kozlarını masaya yatırır.
Sneaky Pete zoraki bir yapım olmasının aksine eğlenceli, ve zihninizi bir paradoks labirentine hapsedecek cinsten tempolu entrikalarla dolu. Hayretler içerisinde izleyeceksiniz ve Marius’un kendini Pete olduğuna ikna etmek için sarf ettiği kıvrak yalanlara şahit olacaksınız.