Yunan mitolojisinde ateş tanrısı olarak bilinen Prometheus ve insanın yaratılışını konu alan Prometheus hikayesi hakkında tüm detaylara değindik.
Prometheus’un hikayesi, antik Yunan’ın popüler bir efsanesidir. Çağlar boyunca çeşitli varyasyonlarla yeniden ve yeniden anlatıldı.
İnsanlığın velinimeti olarak rolünü oynadığı için cezalandırılan bir titanın oğlu Prometheus’un hikayesi, insanın yaratılışının yanı sıra sefaletin sonlanmasını ve aydınlanmanın doğuşunu anlatan bir efsanedir.
İçerik Başlıkları
Prometheus Kimdir?
Yunan mitolojisinde, Prometheus Titan Lapetus ve Clymene’in oğlu, Epimetheus, Menoetius ve Altas’ın kardeşidir.
Prometheus(forethought) önceden gören-bilen anlamına gelmektedir. Zekası, kurnazlığı ve analitik düşünme yeteneğiyle ünlüdür.
Prometheus “ Ateş Tanrısı” olarak da bilinir. En çok Olimpos tanrılarına meydan okuyarak onlardan ateşi çalmasıyla ve onu teknoloji, bilgi ve medeniyet biçiminde insanlığa vermesiyle tanınır.
Prometheus’un Olimpos’tan ateşi çalıp insanlara verdiği için cezalandırılması hem antik hem de modern kültürün konusudur.
Prometheus Efsanesi: İnsanın Dostu Prometheus
Prometheus, Titan Lapetus ve su perisi Clymene’in oğlu olmasına rağmen, Zeus’un Titanlarla Savaşı’nda(Titanomachy), yani Zeus’un babası Kronos liderliğindeki tanrılar ve Titanlar arasındaki mücadelede tanrıların yanında yer almıştı.
Tanrıların gücüne karşı Prometheus çok akıllı, kurnaz ve zeki bir titandı. Adının da anlamı gibi titanların yanında savaşa girse bile tanrıların kazanacağını öngörmüştü. Bu yüzden kardeşi Epemetheus’u da tanrıların yanında savaşmaya ikna etti.
Zeus savaşı kazanıp ortalık durulduktan sonra iki kardeşi yanına çağırdı ve savaşta müttefik oldukları için onları Olimpos’ta tanrılarla beraber yaşamakla ödüllendirdi. Ve dünyadaki tüm canlıları yaratma görevini iki kardeşe verdi.
İnsanlığın Yaratılışı
Epimetheus tanrılardan gelen armağanları canlılar arasında paylaştırma görevini üstlendi. Her canlıya yetenekler bahşedildi.
Bazı canlılar yüzebilirken bazıları çok hızlı koşuyordu, bazıları ise uçabilmekle onurlandırdı. Sıra insanı yaratmaya gelmişti.
Bu görevi Prometheus üstlendi. Prometheus insanları çamurdan yarattı ve onlara tanrıların şeklini verdi. Prometheus’un aksine çok da zeki olmayan Epimetheus, tüm yetenekleri diğer canlılara dağıtmıştı. İnsana verilecek hiçbir yetenek kalmamıştı.
Bu aslında tam da Zeus’un istediğiydi. Zeus insanların tanrılara bağımlı ve güçsüz olmasını istedi. Onların ahlaklı olmalarına ve Olimpos Dağı sakinlerine aşağıdan tapmalarına karar verdi.
Zeus, insanları doğaya karşı savunmasız ve korunmak için tanrılara bağımlı, boyun eğen yaratıklar olarak kabul etti.
Prometheus, İnsanlık ve Ateş
Prometheus yarattığı bu varlıkların güçsüz olmasını kabul etmedi, onları üstün bir varlık olarak tasavvur etmişti. İnsanlar mağaralarda yaşıyor, vahşi hayvanlardan saklanıyordu.
Ağaçlardan yere düşen meyvelerde besleniyor, karanlıktan korkuyorlardı. Bu durumdan memnun olmayan Prometheus, insanları ateşle tanıştırdı.
Onlara ateşi kullanmayı ve doğaya hükmetmeyi öğretti. Ateş sayesinde insanlar beslenebilir ve ısınabilirdi. Ancak aynı zamanda silahlar üretebilir ve savaş açabilirlerdi.
Prometheus’un ateşi, medeniyetin hızlı ilerlemesi için bir teşvik oldu. Zeus insanlığın bu ilerleyişini görünce onlardan tanrılara adak yapmaları gerektiğini söyledi.
Prometheus’un Kurnazlığı
Prometheus’dan adakların nasıl yapılacağına karar vermesini istediğinde Prometheus’un aklına insanların yararına olacak bir kurnazlık geldi.
Çünkü tanrılar zaten yüceydi, güçlüydü ve ölümsüzdü. İnsanlıktan gelecek bir adağa ihtiyaçları yoktu. Prometheus görkemli bir boğayı ortadan ikiye ayırdı. Tanrılar ve insanlar için payları hazırlamaya başladı.
İlk paya çok leziz etleri doldurdu ve üzerini yağ ve işkembe gibi hayvanın kötü görünen parçalarıyla kapladı. Diğer payı ise kemiklerle doldurdu ve üzerine güzel et parçaları koyarak kemikleri sakladı.
İlk pay çok iğrenç görünse de leziz etlerle doluyken diğeri leziz görünmesine karşın kemiklerden ibaretti.
Şimdi sıra adakları sunmaya gelmişti. Hangi payı insanlar, hangi payı tanrılar alacaktı? Tabii ki karar verecek olan kişi Zeus’tu.
Prometheus iki payı da Zeus’un huzuruna çıkarttı. Karar vermek çok da zor değildi. Zeus çok leziz görünen payı seçti ancak leziz görünen etlerin altındaki kemiklerden habersizdi. Kemiklerin farkına varınca Zeus çileden çıktı.
Prometheus, nasıl tanrılar tanrısı Zeus’u kandırmaya cüret edebilirdi. İnsanlara ateşi yasakladı. “Bir sürü leziz etiniz var ama bakalım ateş olmadan o etleri ne yapacaksınız?” dedi ve insanlara aciz olduklarını göstermek istedi.
Ateş Hırsızı Prometheus
Ateş olmadan insanlar yine karanlığa mahkumdu. Açlardı, üşüyorlardı ve güçsüzlerdi. İnsanlık artık gerilemeye başlamıştı. İnsanların bu halini gören Prometheus öfkelendi.
İnsanların böyle bir cezaya çarptırılmasına razı olmadı. Gece gizlice Olimpos dağına tırmandı.
Hephaestus’un demir ocağından kutsal bir ateş kıvılcımı çaldı ve rezene sapının içine saklayıp aşağı indirdi. İnsanlara tanrılar tanrısı Zeus’un yasakladığı ateşi geri vermişti.
İnsanlık ilerlemesine kaldığı yerden devam ediyordu. Zeus bir gece vakti aşağı baktığında neler olduğunu anladı.
Prometheus bir kez daha Zeus’un otoritesine karşı çıkmış ve onu aşağılamıştı. Öfkelenen Zeus, Prometheus’un yaptıklarını yanına bırakmayacaktı.
Prometheus’un Cezası
Prometheus’a vahşi bir ceza verdi. Prometheus sonsuza kadar Kafkas dağında bir kayalığa zincirlendi. Kayalığa zincirlenmek asıl cezasının yanında hiçbir şeydi.
Her gün ciğerini parçalamak üzere akbabalar onu ziyaret edecekti. Ve daha da kötüsü Prometheus bir titandı yani ölümsüzdü. Ciğeri her gün kendini yenilenecek ve akbabalar tarafından tekrar tekrar parçalanacaktı.
Yani Prometheus sonsuz bir işkence ve acı ile cezalandırılmıştı. Prometheus yıllar boyunca bu işkenceye maruz bırakıldıktan sonra bir gün Zeus çıkageldi.
Eğer insanlıktan ateşi saklarsa cezasına son vermeyi teklif etti. Ancak bu kadar acı ve işkenceye rağmen, Prometheus yaptıklarından asla pişman olmamıştı.
Zeus’un teklifini reddederek kendi yarattığı insanlık için kendisini feda etti. İnsanlarının refahı uğruna acı dolu cezasını çekmeye devam etti.
Prometheus, zulme karşı gösterdiği dirayet ve insanlık için yaptığı yatırımlardan dolayı mitolojide sevilen bir figür haline geldi. Kurnazlığı, zekası ve insanlığa kazandırdığı güçle tanındı ve anıldı.
Modern Kültürde Prometheus
Prometheus, “Tanrılardan ateşi çalacağız.” metaforunun kahramanıdır. Aslında burada geçen ateş; bilgi, bilim anlamına gelmektedir.
Tanrılardan ateşi çalmak; güçlüden, egemenden ya da bilgiyi saklayandan ya da sadece kendi lehine kullanandan bilimi kurtarıp halka bahşetmektir.
Aslında Prometheus yalnızca Yunan mitolojisinde var olmuş ateş tanrısı titan değildir. Güneş merkezli sistemi savunan ve bu yüzden engizisyon tarafından yargılanan Galileo Galilei de bir Prometheus’tur.
X-ışınlarının tıpta kullanılmasını sağlayan ve yaptığı çalışmalarda çok fazla radyasyona maruz kaldığı için kanser olan Marie Curie’de bir Prometheus’tur.
İnsanlığın gelişmesi ve kalkınması için çalışmalar yapmış ve bu yüzden yargılanmış, hastalanmış acı çekmiş ancak asla vazgeçmemiş birçok modern Prometheus vardır.
Dünya’ya titan Prometheus’tan sonra birçok Prometheus gelip geçmiştir. Ve bundan sonra da bilimi ve bilgiyi insanlık yararına kullanacak nice modern Prometheuslar var olacaktır.
Ayrıca Yunan Mitolojisi ilginizi çekiyorsa, sitemizde yer alan “Yunan Mitolojisinde Toprak Ana Gaia Kimdir?” adlı yazımıza göz atabilirsiniz.