Plutarch, Kleopatra için ”Kleopatra’nın güzelliği yalnızca eşsiz değil aynı zamanda onu görenlerin feleğini şaşırtacak kadar da çarpıcıydı.” ifadelerini kullanmıştır. Roma’nın en etkili liderlerini kendisine hayran bırakan, Doğu’nun büyülü cazibesi Kleopatra’yı biraz daha yakından tanımak ister misiniz?
İçerik Başlıkları
- 1 Kleopatra Kimdir?
- 2 Kleopatra Hakkında Bilinmeyen 10 Gerçek
- 2.1 1. Kleopatra aslında Kleopatra VII. Philapator’du
- 2.2 2. Kleopatra Mısırlı değildi
- 2.3 3. Kleopatra sadece güzel değil oldukça da zekiydi
- 2.4 4. Kleopatra ensest bir ilişki sonucu dünyaya geldi ve ensest evlilikler yaşadı
- 2.5 5. Kleopatra çok acımasızdı, kardeşlerine karşı bile
- 2.6 6. Kleopatra kendisinin bir tanrıça olduğuna inanıyordu
- 2.7 7. Kleopatra Julius Caesar öldürüldüğünde onun metresi olarak Roma’da yaşıyordu
- 2.8 8. Kleopatra’nın dört çocuğu vardı
- 2.9 9. Kleopatra tahtını düşündüğü kadar Mısır’ı da düşünüyordu
- 2.10 10. Kleopatra’nın ölüm sebebi hala kesinleşmiş değil
Kleopatra Kimdir?
Antik Mısır’ın son Helenistik kraliçesi ve firavunu Kleopatra, gözlerini büyük bir imparatorluğun varisi olarak açmıştır. Kleopatra, 18 yaşında tahta geçmiş ve 22 sene hüküm sürmüştür. Kleopatra oldukça zeki, sahip olduğu gücün farkında olan ve bu güçle giderek hırçınlaşan bir kadındı. Hırsına ve öfkesine yenik düştüğü zamanlar olsa da 22 yıl boyunca hem kendi refahını hem de Mısır halkının refahını artırmış, tahtını ve Mısır’ın bağımsızlığını korumak için her türlü yolu denemiştir.
Dünyanın yaşamış en güçlü kadınlarından birisi olan ve tarihin en büyük krallıklarından birine hükmeden Kleopatra’nın nasıl göründüğü ise hala gizemini koruyan bir konu. Kleopatra’nın güzelliği ile ilgili tartışmalar uzun süre daha devam edecek gibi duruyor. Kimileri baştan çıkarıcılığını muazzam güzelliğine bağlıyor, kimileri için ise bunun sebebi Kleopatra’nın oldukça manipülatif bir kişiliğe sahip olması. Hem aşk hayatıyla hem de elde ettiği başarılarıyla tanıdığımız Kleopatra’yı, Romalı tarihçiler ise baştan çıkarıcı, kötü ruhlu bir kadın olarak tarif etmekte. Kleopatra’nın zekasını, güzelliğini ve çekiciliğini erkekler üzerinde kullanmaktan hiçbir zaman çekinmediğini biliyoruz, evet. Fakat sahip olduğu büyülü cazibesi fiziksel güzelliğinden çok daha fazlasıydı.
İngiliz edebiyat eleştirmeni Wilson Knight, Kleopatra’yı şöyle tanımlamıştır:
Renkleri boyuna değişen, göz kamaştırıcı bir ipek kumaşa benzeyen, binbir yüzeyli bir kişiliğe sahiptir.
Kleopatra Hakkında Bilinmeyen 10 Gerçek
Biz de sizler için bu yazımızda Kleopatra’nın gizemli hayatına bir kapı araladık. Kleopatra hakkında muhtemelen bilmediğiniz 10 gerçeği sıraladık. Keyifli okumalar!
1. Kleopatra aslında Kleopatra VII. Philapator’du
Hepimizin bildiği Kleopatra aslında hanedandaki VII. Kleopatra’ydı. Makedon Ptolemy (Ptolemaios) hanedanının son üyesiydi, dolayısıyla Mısır’ın son Yunan hükümdarıydı.
Kleopatra’nın gerçek adı Cleopatra Thea Philopator, “Babasının Sevgili Tanrıçası Kleopatra” anlamına geliyordu.
2. Kleopatra Mısırlı değildi
Kleopatra Mısır’da doğmuştu fakat Ptolemy ailesi Mısır’a Yunanistan’dan göç etmişti. Yani Kleopatra aslında bir Yunandı.
3. Kleopatra sadece güzel değil oldukça da zekiydi
Kleopatra’yı hepimiz baştan çıkarıcı güzelliği ile tanıdık. Fakat Kleopatra fiziksel özelliklerinden çok daha fazlasıydı. Güzelliğinin yanında zekasıyla ve eğitimiyle de insanları büyülerdi. Kleopatra on iki dil biliyordu. Metamatik, felsefe, hitabet ve astronomi gibi alanlarda eğitim almıştı. En keskin Yunan filozoflarıyla derin tartışmalara girebilecek kadar bilgiliydi.
Arap tarihçi Al-Masudi’ye göre:
Kleopatra, alimlerin saflarını yükselten ve onların arkadaşlığından zevk alan bir bilge ve filozoftu.
Kleopatra’nın tıp, tılsım ve kozmetik gibi konuları içeren bir sürü kitabı bulunuyordu. Kleopatra, bu kitaplarında saç dökülmesi ve kepek gibi sorunlar için tedavi yolları önermişti.
4. Kleopatra ensest bir ilişki sonucu dünyaya geldi ve ensest evlilikler yaşadı
Ensest ilişki kraliyet ailelerinde oldukça yaygındı. Ptolemy hanedanında da soyun saflığını korumanın bir yolu olarak ensest ilişkiler yaşanır, kardeşler ya da kuzenler ile evlenilirdi.
Eski Mısır’da anaerkil olarak devredilen taht, kralların kız kardeşleri ya da kız kuzenleri ile evlenmelerini zorunlu kılmıştı. Kleopatra da iki erkek kardeşi ile evlenmişti. (13. ve 14. Ptolemy)
5. Kleopatra çok acımasızdı, kardeşlerine karşı bile
Kleopatra üç kardeşinin ölümüne yol açmıştır. Evli olduğu kardeşi 13. Ptolemy, Kleopatra ve Julius Caesar’ın (Jül Sezar) işbirliği ile öldürülmüş, daha sonra Nil Nehri’ne atılmıştır. 14. Ptolemy de Kleopatra’nın tek başına iktidar olma arzusundan dolayı öldürülmüştür.
Marcus Antonius’un emriyle idam edilen kız kardeşi Arsinoe’nin ölüm kararının arkasında da yine Kleopatra’nın olduğuna inanılır. Bunun sebebi Kleopatra’nın kız kardeşini tahtın rakibi olarak görmesiydi.
6. Kleopatra kendisinin bir tanrıça olduğuna inanıyordu
Mısır’daki yaygın inanış, firavunların insan suretine bürünmüş birer tanrı oldukları yönündeydi ve bu sebeple Mısır hükümdarları kutsal sayılıyordu. Fakat Kleopatra, insanların kendisini bir tanrıça olarak görmeleri için çok fazla uğraş veriyordu.
Kleopatra, kendisini hem Mısır hem de Yunanistan için önemli olan tanrı ve tanrıçalara benzetirdi. Afrodit ve Mısır mitolojisindeki en önemli tanrıçalardan biri olan bereket tanrıçası Isis’i sembolize eden tanrısal kıyafetler giyerdi.
7. Kleopatra Julius Caesar öldürüldüğünde onun metresi olarak Roma’da yaşıyordu
M.Ö. 44’de Sezar, giderek tiranlaştığını düşünen senatörler tarafından Roma Senatosu’nda öldürüldüğünde Kleopatra ve Sezar, oğulları Caesarion ile birlikte Roma’da yaşıyordu. Kleopatra sadece aşığını değil en büyük destekçilerinden birini de kaybetmişti. Ve sıranın ona gelebileceğini biliyordu. Bu sebeple hemen Roma’dan ayrıldı.
Bonus: Roma halkı Kleopatra’dan pek hoşlanmıyordu. Onun için ”Nil’den gelen kraliyet fahişesi” diyorlardı.
8. Kleopatra’nın dört çocuğu vardı
Kleopatra’nın Julius Caesar’dan olan ilk çocuğu Caesarion‘du. Ayrıca Alexander Helios ve Kleopatra Selene adında ikiz çocukları vardı. Marcus Antonius’dan olan oğlunun adı Ptolemy Philadelphos Antonius’du.
Caesarion, Octavianus‘un emriyle öldürüldü. İkizler ve Ptolemy Philadelphos Antonius’un ise hayatları bağışlandı. Birkaç yıl sonra, Alexander Helios ve Ptolemy Philadelphus Antonius iz bırakmadan ortadan kayboldu. İkisini de öldüren kişinin yine Octavianus olduğuna inanılıyor. Kleopatra’nın hayatta kalan tek çocuğu ise Kleopatra Selene.
9. Kleopatra tahtını düşündüğü kadar Mısır’ı da düşünüyordu
Kleopatra şöhrete ve servete düşkünlüğü ile bilinirdi. Güç ve iktidar gibi kavramlar konusunda takıntılıydı. Fakat bunları sadece kendisi için istemezdi. Julius Caesar ve Marcus Antonius ile yaşadığı ilişkilerde hem kendi gücüne güç katmayı hem de güçlü bir devletle ittifak kurarak krallığın sınırlarını genişletmeyi amaçlamıştı. Kleopatra Mısır’ın gelişmesi, güçlenmesi ve bağımsızlığının korunmasındaki en önemli isimlerden birisidir.
Kleopatra, Roma’nın artan gücünü engellemek yerine bu gücü Mısır için yararlı hale getirmenin bir yolunu buldu ve tarihteki en büyük askeri zaferlerin sahipleri Julius Caesar ve Marcus Antonius ile bugün hala konuştuğumuz o destansı ilişkileri yaşadı. Julius Caesar ve Marcus Antonius, askeri yetenekleri ve liderlik özellikleri ile öne çıkan isimlerdi. Fakat ikisi de Kleopatra’nın yanında gözü kara aşıklara dönüyorlardı. Kleopatra onları yalnızca birer aşık olarak değil güçlü birer müttefik olarak da görüyordu.
Kleopatra, aynı zamanda Mısır’ın Roma’ya da bağımlı olmasını istemiyordu. Bunun için birçok Arap ulusuyla da ticaret yapmıştı.
10. Kleopatra’nın ölüm sebebi hala kesinleşmiş değil
Octavianus’un Mısır’ı işgal etmesinden sonra, Kleopatra ve Marcus Antonius, Octavianus tarafından esir edilmektense asil bir şekilde intihar etmeyi tercih ettiler. Marcus Antonius kendi kılıcıyla intihar etti. Kleopatra’nın intiharını nasıl gerçekleştirdiği ise hala tartışma konusudur.
Yaygın inanış, Kleopatra’nın bir Mısır kobrasının (asp) onu ısırmasına izin vererek intihar ettiği yönünde. Fakat Yunan ve Roma tarihçilerine göre Kleopatra’nın her zaman yanında taşıdığı saç tokasındaki zehirle intihar etmiş olması çok daha yüksek bir ihtimal.
Edebiyat eleştirmeni Harold Bloom’a göre dünyanın ilk ünlü kişisi olan Kleopatra’nın hayatıyla ilgili çok fazla bilinmeyen 10 gerçeği sizlerle paylaştık. Kleopatra’nın şehvet düşkünü bir despot mu manipülatif bir hükümdar mı olduğuna karar vermek ise size kaldı. Hala karar veremiyorsanız National Geographic, Mısır’ın Kayıp Hazineleri’nin Peşinde belgesellerine göz atabilir, ‘’Search for Cleopatra’’ bölümünü izleyebilirsiniz. Keyifli seyirler!