Dünya’nın ve insan yaşamının nasıl başladığı ve sonunun nasıl olacağı tüm insanlık tarafından tarih boyunca sorulan ve merak edilen bir konu olmuştur. İslamiyet ile, dolayısıyla Allah’ın sözleriyle, insanlığın sonu olarak işaret edilen “kıyamet”, Müslüman kimselerin inandığı ‘son’ olacaktır.
Kıyamet Nedir?
Kıyamet, genel anlamda insanlığın sonu anlamına gelmektedir. Bütün din ve inanışlarda kıyamet, insanlığın ve dünyanın yok oluşuna işaret eder ve eğer inanılıyorsa sonraki yaşama geçmeyi temsil eder.
Birçok din ve inanış, kıyameti barındırır. Yaşamın tekrar ettiği Budizm ve Hinduizm gibi dinlerde kıyamet, kişinin içerisinde bulunduğu hayatının bitmesi ve yeniden doğması anlamına gelir. Semavi dinler gibi tek yaşamı işaret eden dinlerde ise kıyamet, fiziki dünyadan ruhani dünyaya geçişi temsil etmektedir.
İslamiyet’te kıyamet günü, kıyamet alametleri ile işaret edilmiştir. Dört büyük meleklerden biri olan İsrafil (a.s), kıyamet günü gelene dek susacak, kıyamet günü geldiğinde ise “Sur” üfleyerek habercisi olacaktır. İsrafil (a.s), Sur’a ilk üflediğinde yeryüzündeki insanların yaşamı son bulacak, ikinci üflediğinde ise tekrar doğacaklardır. Kıyamet koptuktan sonra ise, inanan ve inanmayanlar Allah’ın huzurunda hesap vererek hak ettikleri cennet veya cehennemin yolcusu olacaklardır.
Kıyamet Alametleri Nelerdir?
Hz. Muhammed (s.a.v)’ın hadislerine göre kendisi kıyamet saatini bilmemektedir fakat kıyametin yaklaştığını bildirecek olan olaylardan bahsetmiştir. Bu alametler genellikle ahlâki ve toplumsal yozlaşmaya ve doğa olaylarının artmasına işaret etmektedirler. En çok söz edilen kıyamet alametleri şu şekildedir:
- İlimin, yerini cehalete bırakması,
- Cehalet ile birlikte sarhoşluk yaratan içkilerin tüketiminin artması,
- Zinanın yaygınlaşması ve sıradan hâle gelmesi,
- Çocukların, anne ve babalarına karşı saygıyı yitirmesi, onların efendisi gibi davranması,
- Zenginlikten dolayı zekat verilecek insan bulunamaması,
- Aynı amaca hizmet eden iki büyük grubun birbirleri ile çatışması,
- Cinayet, sinsilik, iftira gibi kötü olayların artması ve sıradan hâle gelmesi,
- Kadın nüfusunun erkek nüfusunun 50 katına çıkması,
- Kıldan ayakkabı giyen, küçük gözlere sahip büyük yüzlü insanların Müslümanlara saldırması,
- İnsanların yaşayanlardan çok ölülere gıpta ederek hayatlarından vazgeçmeleri,
- Allah’ın elçisi olduğunu ileri süren 30’dan fazla kişi türemesi,
- Müslümanların sayısının azalması, hatta hiç kalmaması,
- Depremlerin sıklaşması,
- Güneş’in batıdan doğması,
- Gece ile gündüzün birbirine yaklaşarak zaman kavramını yitirmesi.
Bu olaylar kıyametin habercisi olsalar da, kıyametin bir anda kopacağı ve insanların yaptığı bütün işler yarım kalacağı yine Hadis-i Şerif’lerde vurgulamıştır.
Kıyamet Günü Gelince Ne Olacak?
Kıyamet günü geldiğinde, İsrafil (a.s) Sur adı verilen şeye iki kez üfleyecektir. İlk üflendiğinde yeryüzündeki insanların yaşamı sonlanacak, dağlar tuzla buz olarak düzleşecek, depremler olacak ve yanardağlar patlayacaktır. Kur’an’da Kıyamet Suresinin 1/15’inde Kıyamet günü için, gözler kamaşacak, ay karanlığa gömülecek, güneş ve ay bir araya getirilecektir sözleri de kıyamet günü olacakların habercisidir.
Sur’a ikinci kez üflendiğinde ise insanlar tekrar hayata döndürülecek ve Allah’ın huzuruna getirileceklerdir. İnsanlar için kıyametten kaçış yeri olmayacaktır ve Allah’ın huzurunda Dünyada geçirilen zaman için hesap verilecektir.