Tarih 16 Eylül 1979, sabahın erken saatlerinde bir grup insan hayatlarının en büyük atılımını, Günter Wetzel ve Peter Strelzyk öncülüğünde gerçekleştirmek üzereydi. Bir sıcak hava balonu ile özgürlüğe yolculuk! Alman yapımı Balloon filmi, gerçek bir hayat hikayesinden esinlenen ve izleyicinin nabzını yüksek tutmasıyla akıllara kazınan bir yapım. Peki balonla kaçma fikri nasıl ortaya çıktı? Dönemin ikiye ayrılmış yönetim biçimi insanları nereye sürükledi? Tüm soruların cevapları Balloon filmi inceleme yazımızda.
Sinema evrenine bakıldığında çoğu filmin senaryosunu gerçek bir hikayeden aldığına şahit oluruz. Fakat bazı filmler vardır ki tarihi bir belge niteliği taşır. Bence bu film de insanın içine cesaret ve azim tohumları eken bir film. Filme adını da veren ve tarihe Doğu Alman Balon Kaçışı adıyla da geçen bu olay, türlü denemeler sonucunda gerçekleştirilebilmiştir. İşlenişi, sahneleri ve diyalogları bakımından bir tür biyografi tadı da vermektedir. Yönetmen koltuğunda Michael Herbig’in yer aldığı filmin başrollerinde ise Friedrich Mücke, Karoline Schuch ve David Kross yer almaktadır. Bu yazımızda, Balloon filmine hikayesini veren gerçek kaçış öyküsüne detaylı bir şekilde yer vermek istedik.
İçerik Başlıkları
Balloon (Balon) Filmi Konusu
Balloon filmi, Eski Doğu Alman Hava Kuvvetleri teknisyeni ve elektrikçi olan Peter Strelzyk (Friedrich Mücke) ve ticari bir duvar ustası olan Günter Wetzel‘in (David Kross) yıllardır esareti altında bulundukları Komünist Doğu Almanya’dan kurtulma (kaçma) girişimini konu almaktadır. Bir dergi makalesinde karşılarına çıkan sıcak hava balonu resmi onlara ilham kaynağı olmuştur. Bir sıcak hava balonu yaparak, bu şekilde kurtulabileceklerini kurgulamaya başlayan ekip hemen çalışmalara başlar. Bu sırada sınırdan sürekli başarısız kaçma haberleri gelmeye devam etmektedir.
İlk kaçış denemelerinde sadece Strelzyk ve ailesi yer alır çünkü Wetzel son dakika karar değiştirmek zorunda kalır. Ne yazık ki denemeleri, balonun gazının donmasından dolayı başarısız olur ve Peter Strelzyk’ın eşi Doris (Karoline Schuch), bu tehlikeli kaçış girişiminden kocasını vazgeçirmeye çalışır. Fakat başarısız kaçış girişimini fark eden Doğu Alman Rejimi, bunun peşini bırakmayacaktır. Olaylar hızla seyreder ve yeniden kaçmak için bir plan yaparlar. Bu sefer iki aileyi de taşıyabilecek kapasitede bir balon yapmak zorundadırlar. En nihayetinde 16 Eylül 1979 tarihinde, saatler yaklaşık olarak 02.26’yı gösterdiğinde asıl başarılı olacakları kaçışa başlarlar. Polis istihbaratı, bütün plandan haberdar olmasına rağmen, ekip önceki kaçış girişiminden çıkarttıkları ders ve hava durumunun onların lehine gelişmesi sayesinde, inişleri Batı Almanya topraklarına olacaktır.
Balloon (Balon) 2018 Film Fragmanı
Balloon (Balon) Filminin Gerçek Hikayesi
Filmde bahsi geçen kaçış öyküsü, hiçte kurgu bir hikaye olmamakla beraber döneminin şartlarıyla ele alındığı vakit oldukça da tehlikeli bir girişimdir aslında. Almanya’nın II. Dünya Savaşı’ndan mağlubiyetle ayrılmasından sonra toprak kaybına uğraması birçok hayatı ikiye bölmüştü. Durum sadece devletin bölünmüş olmasından ibaret değildi. Aile kurumu da büyük bölünmelere uğramış, kimi insan yakınından bir daha haber bile alamamıştır. Komünist Doğu Almanya, gerek yönetimiyle gerek taviz vermeyen tutumuyla bölgeyi yaşanamaz bir hale getirmiştir: Artık Almanya olmayan bir bölgede yaşamaya çalışan Alman halkı, zaman zaman sınırı aşıp Batı Almanya’ya geçmeye çalışsa bile, bu çabalar büyük olasılıkla ölümle sonuçlanmıştır. 1961’den 1988’e kadar 75.000 kişiye yakın insan Doğu Alman sınırından kaçmaya çalıştığı için hapse atılırken, 800’den fazla erkek, kadın ve çocuk hayatını kaybetti.
Balloon filminde, Friedrich Mücke ve David Kross’un hayat verdiği baş kahramanlar, onca yıl esareti altında bulundukları Sovyet Rejiminin gerek yönetim politikalarından gerekse de baskılarından o kadar yılmışlardı ki, gözlerini karartıp canlarının pahasına bu tehlikeli kaçış girişiminde bulunmaya karar verdiler. Aslında bu fikir 1978 Mart‘ından beri akıllarındaydı. Aynı yılın Nisan ayında tüm hazırlıkları tamamlamış ve ilk denemelerini yapmaya hazırdılar. Filmde bahsi geçmeyen bu ilk deneme, balonun havalanmaması hatta şişirilememesinden ve bütün aile üyelerini taşıyamamasından dolayı başarısızlıkla sonuçlanmış ve filmde gösterilmemiştir.
İkinci Kaçış Denemesi: 4 Temmuz 1979
4 Temmuz 1979 tarihinde gerçekleşen, gerçekte ikinci kaçış girişimi filmde de görüldüğü üzere Strelzyk ve ailesinin kendi başlarına yaptıkları girişimdir. Sonucu her ne kadar başarısızlık olsa da bir sonraki asıl başarıyı yakalayacakları kaçış girişimin sorunsuz bir şekilde ilerlemesini sağlamıştır. Çünkü artık hem daha tecrübelilerdir hem de bu işi birlik olmadan yapamayacakları kanıtlanmıştır. Bir dipnot olarak vermekte fayda var: balon, Batı Alman sınırına sadece birkaç kilometre kala düşüşe geçmiş ve sınırın hemen önünde ki sulak alanda batmıştır. Biraz daha şansları olsa neredeyse sınırı geçmiş olacaklardı. Bu olay sonrasında, filmde Strelzyk‘ın balon bezini evindeki fırında yaktığı görülür fakat gerçekte bu yakma işlemini ilk kaçış denemelerinden sonra yapmıştır.
İlk Başarılı Kaçış Denemesi: 16 Eylül 1979
En son kaçış denemesi yine 1979 yılı içerisinde, sadece 3 ay sonra 16 Eylül 1979 tarihinde gerçekleşmiştir. Daha tecrübeli bir şekilde dikilen balonun kumaş temini neredeyse enselenmelerine sebep olacak bir çabayla gerçekleşmiştir. O yıllarda neredeyse her mağaza denetim altında olduğundan, böyle yüksek miktarlarda kumaş siparişleri devleti şüpheye düşürebilirdi. Halihazırda dikkatleri üzerlerine çekmeye çok müsait birkaç girişimde bulunmuşlardı. Bu sebeple dikkatli bir şekilde, kasabaları Poessneck‘e komşu kasabalardan yüksek miktarlarda kumaş temin etmişlerdir. Wetzel, öncekilerden bir hayli büyük bir balon dikmiş ve bu sefer kullandıkları gazlar üzerinde de tonla deneme yapmışlar, işlerini şansa bırakmamışlardır. 15 Eylül’ü 16 Eylül’e bağlayan gece yarısı 02:00 suları, Saalfeld-Lobenstein demiryolu hattının hemen yukarısında, Probstzella‘nın on beş kilometre güneydoğusunda ki ormanlık alanda balonu şişirmeye başlarlar. Yanlarında sadece canları ve kurtulma umutlarıyla saat tam 02:26’da balonu kazıklardan ayırarak uçuşa geçerler. Polise bilgiler çok geç ulaşmış ve doğru zamanda orada olamadıkları için, balonla 2000 metre yüksekliğe kadar hızlı bir şekilde ulaşmışlardı. Lobenstein’daki ilçe kültür merkezindeki gece bekçisi, kimliği belirsiz bir uçan nesnenin ulusal sınıra doğru gittiğini bildirir fakat sonrasında gökyüzü projektörler aracılığıyla taransa da net bir görüntüye ulaşılamaz. Hava durumunun da el vermesiyle birlikte saatte 30 km hızla Batı’ya sürüklenen ekip sınırdan sadece 10 km uzaklıkta, Naila kasabası yakınına inişlerini gerçekleştirdiler.
“Doğu Almanya’nın en muhteşem kaçışlarından biri..”
Dönemin Komünist Doğu Almanya basını önde olmak üzere, özgürlüklerine kavuştukları Batı Alman basını ve Avrupa’nın çeşitli medya kuruluşlarında, kaçışları büyük ses getirdi. Dönemin bir gazetesinde bunu görmek mümkün.
Bu etkileyici gerçek kaçış öyküsü en güncel olarak 2018 tarihli Balloon filminde karşımıza çıksa da, 3 film ve çeşitli belgesel programına ilham kaynağı olmuştur. Onlara örnek vermek gerekirse sırasıyla şöyle:
- Netflix yapımı Beyaz Tavşan Projesi, 2. Bölüm ‘Firar’ (2016)
- PBS Nova programı ‘Tarihin Büyük Kaçışları‘ (2006)
- BBC Outlook ‘Sıcak Hava Balonuyla Komünizmden Kaçmak’
- 1982 Disney yapımı bir film Gece Bekçisi.
Kaçışlarını gerçekleştirdikleri 1979 yılından sonra Günter Wetzel bir araba bayisinde iş buldu. Peter Strelzyk ise kendi elektronik mağazasını açtı. Üstünden onca yıl geçmesine rağmen Batı’da bile ajanların baskılarından kurtulamadılar. 1985’te İsviçre’ye taşınan aile Berlin Duvarı‘nın yıkılışına kadar bir daha Almanya’ya dönmediler.
Umarız bu cesaret dolu, gerçek hikaye hepinize umut ışığı gibi olmuştur. Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle.