The Irıshman’ın yapımcısı tarafından Isabella Stewart Gardner Müzesi soygununu konu alan mini belgesel geçtiğimiz günlerde Netflix’te yayınlandı. İki adamın polis kılığında Aziz Patrick kutlamaları sırasında onlarca değerli sanat eserini çaldığı ve gizemi çözülemeyen bir soygunla karşı karşıyayız. FBI ile çalışan müze son olarak eserlerin ortaya çıkarılması için bilgiye sahip olan kişiye 10 Milyon dolar ödül vereceğini söylüyor. Şimdi gelin bu soygun nasıl tıkır tıkır işlemiş inceleyelim.
Isabella Stewart Gardner Müzesi Hakkında Bilgiler
Müze aslında bir evdir ve 1903 senesinde hayırsever ve aynı zamanda sanat aşığı olan Isabella Stewart Gardner tarafından yaptırılmıştır. Isabella’nın vasiyeti tüm koleksiyon Paris’te bir müzayede de satılsın ve geliri Harvard’a bağışlansın şeklindedir. Isabella bu müze inşa edilirken akustiğini ölçmek için bir kalabalık gerektiğinden bahsetmiş. Kimsenin henüz eserleri görmesini istemediğinden dolayı da müzenin bağlantılı olduğu bir görme engelliler derneğinden misafirler davet etmiş ve bu şekilde istediği sonuca ulaşmış. Müzenin her odasında farklı bir temaya yer verilmiştir. Müzenin müdürlüğünü, soygunu da içine alan süre içinde 1989 yılından 2016 yılına kadar Anne Hawley sürdürmüştür. Müze, hâlâ birçok esere ev sahipliği yapmaktadır.
İçerik Başlıkları
Gardner Müzesi Soygunu Nasıl Gerçekleşti?
Günlerden 18 Mart 1990 ve yer Massachusetts eyaletinin başkanti Boston. Aziz Patrick Günü dolayısıyla böyle bir durum olunacağı düşünülememiş tabi. Fakat güvenlik sistemleri ve alarmlar da elbetti ki var sonuçta sene 1990 ve teknolojiye sahipler. Saat gece 01.00 – 04.00 arasında iki Boston polisi üniformalı adam müzeden içeri girer ve bir ihbar dolayısıyla geldiklerini söylerler. Güvenlik görevlilerini oyalayarak lobiden uzaklaştırırlar. Buradaki amaç polis alarmına dokunmalarını engellemek. Daha sonra ” Beyler bu bir soygundur.” diyerek asıl olayı başlatırlar. Yaklaşık 200 – 500 milyon dolar değerinde 13 sanat eserini çalıp müzeden kaçmışlardır. Gizli geçit ve tünellerini de kullandıklarından polis bu noktada çok duruyor çünkü bu detayları ancak içeriden birinin bileceğini düşünüyorlar.
İnsanlar bu soygunu aptalca bulduklarını ve soyguncuların bu kadar önemli ve pahalı eserleri nasıl satabileceklerini düşünüyorlar. Fakat belkide çalan kişiler hayatı boyunca bunları ellerinde tutacaklardı. Koleksiyon yapmak için bile çalmış olabilirler. Polis ve FBI bölgenin genel olarak gansterlere sahip olduğunu bildiğinden sanat eserlerinin silahlar ile takas yapılabileceği konusu üstünde de duruyorlar. Fakat çok önemli bir nokta daha var ki bu da sanat eserleri ile hapis yatan kişilerin cezalarının indirilmesi hatta direkt olarak hapisten çıkabilir olmalarıdır.
Gardner Müzesi Soygununda Çalınan Eserler Nelerdi?
Hollanda Odasından:
Rembrandt’a ait Celile Denizi’nde Fırtına ( Rembrandt’ın denize yer verdiği tek tablosudur)
Rembrandt’a ait Siyahlar İçindeki Hanımla Beyefendi ( Bu eserde aslında bir çocuk da vardır ancak çocuğun ölmesi acı verici diye resimden çıkartılmış)
Flinck’in Bir Dikilitaş ve Peyzaj tablosu
Rembrandt Gravürü (Otoportreyi de çalmaya çalışmışlar ancak daha sonra bırakmışlar)
Vermeer’in Konser Tablosu
Titian’ın Europa’nın Tecavüzü tablosu
Çin işi bronz kadeh ( Gu Vase)
Kısa Galeriden:
Degas – Üç Jokey tablosu
Kartal Süsü Ve Napolyon Bayrağı Süsü
Mavi Odadan:
Manet’in Chez Tortoni tablosu
Ve diğer kısımlardan:
Raffaelo ve Matisse Eserleri
Degas’ın Podok’tan Çıkış tablosu
Degas’ın Florensa Yolunda Tören Alayı tablosu
Soyguncuların Tarif Edilen Eşgalleri
Biri 30 yaşlarında beyaz 1.78 boylarında 70 kilo siyah saçlı yuvarlak altın çerçeveli bir gözlük ve takma bıyık takan bir adam.
Diğeri 30 yaşlarında beyaz 1.82 boylarında siyah saçlı yine takma bıyıklı bir adam.
Bir Dodge Daytona araç kullandıkları söyleniyor.
Gardner Müzesi Soygununu Gerçekleştirdiğinden Şüphelenilen Kişiler
Myles Connor:
Kendisini baş süpheli olma nedeni 1975 yılında bir Rembandt tablosu çalmış olmasıdır. Bilinen en büyük sanat hırsızlarından biridir. En büyük soygunu 4-5 adet Wyeth tablosu çalmasıdır. Komik olansa babası ve bir üvey kardeşinin polis diğer üvey kardeşinin ise bir papaz olmasıdır. Yaptığı bir soygun sırasında yaklaşık 4-5 kez vurulmasına rağmen hayatta kalmayı başarmıştır. Şüpheleri üstünden uzaklaştıran şey ise soygunun gerçekleştiği sıralarda Myles’ın hapis yatmasıdır.
Güvenlik Görevlisi Richard ” Rick” Abarth
Rick, güvenlik görevlisi işi dışında bir rock grubunda çalıyor ve hippi bir stili var yani ara sıra sarhoş olarak işe geldiği bile olmuş. Kendisinden şüphelenilme nedeni mavi odaya yalnız bir kişinin girmesi ve onun olmasıdır. Fakat Rick soygun sonunda aşağı tünellerde eli kelepçeli, ağzı ve yüzü bantlı bir şekilde bulunur. Rick olaylardan sonra istifa etmiş ancak bunu üyesi olduğu rock grubu ile müzik yapmaya devam etmek istediği için olduğunu söylemiştir.
Güvenlik Görevlisi Mulvey
O gece izinliymiş çünkü yaşı epey geçkin. Onun yerine daha önce hiç gece vardiyasına gelmemiş olan Randy adında bir görevli gelmiş.
İtalyan Mafyası
En çok şühelenilen gruplardan biri onlardır. Zaten 1990’larda FBI İtalyanlara darbe indirmek istiyordu onlar ve diğer mafyalar yüzünden 1980-1990 arası Vahşi Batı diye tabir ediliyor çünkü herkes kendi adaletini sağlamak için şiddet kullanıyor. Her yerde organize suç çeteleri var.
Bobby Donati
İtalyan mafyası Vinnie Ferrara‘nın şoförüdür. Ferrara ana gruptan ayrılıp muhalif bir grup kurmuştur. Donati mafya savaşlarının ağır olacağını ve kaybedeceklerini düşünüyordu. Bunun için tabloları çalıp takas ile Ferrara’yı serbest bıraktırabilirdi. Ayrıca Myles Connor ile yakın arkdaşlardır ve o da bu işi Donati’nin yapabileceğini düşündüğünü söylüyor. FBI, Donati’yi soygun öncesi ve sonrasında da bir süre takip ediyor ve bir kağıt torba içinde iki polis üniforması ile onu gözlemliyorlar. Fakat Donati’ye suikast yapılması ile o da aradan çıkıyor.
- 1990-1997 yılları arasında herhangi bir gelişme olmuyor ve müze ilk arama teklifleri olan 1 milyon dolar ödülü 5 milyon dolara çıkartıyorlar. Ancak bu da yeterli olmuyor.
Youngworth
Bu adam Tom Mashberh adındaki Boston Herald gazetesi muhabiri ile konuşuyor. Onu bir depoya götürüyor ve orada sanat eserlerinin saklandığı rulolardan Celile Deniz’inde Fırtına eserini çıkartıyor. Mashberg resmin gerçek mi sahte mi olduğunu bilmediğini çünkü bir sanat eseri uzmanı olmadığını dile getiriyor. Chicago’daki Walter McCrone elektron mikroskobunda boya pulları inceleniyor ve dönemin Hollanda’sı ile aynı boylar olduğu ortaya çıkıyor. Fakat boya çalınan eserde kullanılmamış. 17. yüzyılda kullanılmış bir boya olduğu öğreniliyor. Bu süreçten sonra Youngworth ortadan kayboluyor çünkü kendisi Myles Connor’un karavanındaki sanat eserlerini haberi olmadan karaborsada satıyor ve Myles’ın onu öldürebileceğinden korkuyor.
Rosetti Çetesi Üyeleri
- George Reissfelder: Üvey kardeşi onun tanımlanan eşgala uygun bir fiziğe sahip olduğunu ve çok yavaş hareket ettiğini 81 dakika süren soygunda onun parmağı olabileceğini düşünüyor. Ayrıca kardeşinin evine gittiğinde bir tablo asmak için ona yardım ediyor ve o zamanlar bunun Manet’in Chez Tortoni eseri olduğunu bilmiyor. Onunla yapılan konuşma soygundan çok sonraları olduğu için gösterilen sanat eserlerini incelemesi istediğinde kesinlikle bu tabloyu gördüğünü söylüyor. Ne yazık ki George aşırı dozdan uyuşturucu alımı sonrası ölüyor ve bir şüpheli daha aradan çıkmış oluyor.
- Carmello Merlino: Bir çok suçta parmağı olan Merlino, Anthony Romano’nun muhbirliği sayesinde tutuklanmıştır. Uyuşturucu ticareti yapan Merlino, Romano’nun karısına uyuşturucu sattırmaya zorladığı için rahatsız olan Romano bundan kurtulmak istiyordu. Looms Fargo Banksaı’nın soyma planını ses dinleme cihazı sayesinde kaydetti ve Carmello TRC adındaki araç tamiri dükkanında, çetenin diğer üyeleri David Turner ve Stephen Rossetti ise FBI takibi sonucu banka soygunu için silah stokladıkları araçla enselenmişlerdir. Avukatları Marty Leppo olmasına rağmen 40’ar yıl ceza aldılar. Tabloları verirlerse serbest bırakılacakları söylendi.
- Bobby Guarente: Donatinin en yakın arkadaşlarındandır. O da şoförlükle uğraşmıştır. Donati’nin karısı Donati öldükten sonra FBI ile görüşmeleri sonucu 2 tablonun Guarente’de olduğunu söylemiş. Bobby ve Bob Gentile adlı bir adam 2002 yılında Maine’de bir restoranda buluşup yemek yemiş ve tabloları Gentile almış.
- David Turner: Charlie Pappas kokain ile yakalandığında ona muhbirlik önerilmiş o da Turner’ı ele vermiş. Ancak Turner, 1995’te Pappas’ı da öldürmüş.
Turner, FBI ile anlaşmış ve Robert Gentile’in evine bakmaları gerektiğini söylemiş. Tabloları bulamasalar da evde müze soygunu haberi olan bir gazete ve içinde eserlerin karaborsadaki değerlerinin yazılı olduğu bir kağıt bulmuşlar. Gentile soruşturmaya alınmış ancak bir şey bulunamamış. Daha sonra o da hapse atılmış.
- Lenny Dimuzio: 1991’de Turner onu öldürmüş bu yüzden şüpheli listesinden biri daha eksilmiştir.
Robert Gentile
- Bir yerel gangsterdir. Bobby Donati ile 1980’lerde tanışmış ve iyi dost olmuşlar. Gentile dalavere ile G&M oto diye bir yeri satın almış ve tamirhanenin bir kısmını mutfağa dönüştürmüş. Burada eski gangsterlere ziyafet vermiş. FBI buraya muhbir sokmuş ve tablo olayı ile ilgili Bobby’den laf almaya çalışmış fakat bir şey elde edememiş. Muhbir uyuşturucu bulabilir misin diye sormuş, ayrıca masadaki hidromorfini satar mısın demiş. Şişesine 300 $ vereceğini söyleyince olur demiş Bobby ve onu uyuşturucu satıyor diye tutuklamışlar.
- Turner, FBI ile anlaşmış ve Robert Gentile’in evine bakmaları gerektiğini söylemiş. Tabloları bulamasalar da evde müze soygunu haberi olan bir gazete ve içinde eserlerin karaborsadaki değerlerinin yazılı olduğu bir kağıt bulmuşlar. Gentile soruşturmaya alınmış ancak bir şey bulunamamış. Daha sonra o da hapse atılmış.
- Bir gün Gentile’in durumunun iyi olmadığı ve hastaneye kaldırıldığı haberi gelir. Bu itiraf için son şans olabilir. Bir süre sonra Gentile iyileşir hatta hapisten çıkar. Hapisten çıktıktan eserlerin Guarente’de olduğunu sanmadığını öyle olsa Carmello ve Turner’i hapisten çıkaracağını düşündüğünü söylemiş.
Sonuç Olarak:
David Turner haricinde soygunu yaptığından şüphelenilen herkes ya hastalık gibi normal yollarla ölmüş ya da suikaste kurban giderek öldürülmüşler. 13 Kasım 2019’da Turner ile cezası hakkında görüşülmüş ve cezası son bulmuştur. 52 yaşında serbest kalmıştır.
Her ne kadar bunca araştırma yapılmış olsa da ne yazık ki Gardner Müzesi’ndeki eserlere ulaşılamamıştır. Muhtemel düşünce Guarente ve Donati’nin eserleri dünya pazarına çıkardıkları ve eserlerin hâlâ gizemini koruduğu yönündedir. Eserlerin günümüzde Japonya, Fransa, İrlanda, Suudi Arabistan, ve Kolombiya’da olduğu düşünülüyor ancak yapılan araştırmalar sonucu yine de eserlere ulaşılamamıştır.
Soygun filmleri oldum olası ilgimi çekmiştir. La casa de papel, Lupin, Hırsızlar Şehri, Dolandırıcılık Sanatı, Focus, Hızlı ve Öfekli 5: Rio Soygunu hepsi birbirinden güzel dizi ve filmlerdir benim için. Elbette bunlar kurgu fakat Boston’da gerçekleşen müze soygunu gerçeğe damga vuran bir soygun eseri. Umarım bir gün o güzel eserler bulunur ve ait oldukları yerde, tekrar Isabella Stewart Gardner Müzesi’ndeki yerlerini alırlar.