Elbette burada size yaşlanma karşıtı kozmetik ürünlerden bahsetmeyeceğim. Yaşlanmayı önlemeye yönelik mucize işlere imza atacak kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Lifespan.io ve yaptığı çalışmalardan söz edeceğim. 2016 senesinde yaşlanmayı önlemeye yönelik adımlar atılmasını sağlayan, fareler üzerinde yaptığı deneyler ve sonuçları nelerdir birlikte inceleyelim.
İçerik Başlıkları
Lifespan.io Nedir?
ABD merkezli New York’ta bulunan, kar amacı gütmeyen ve bağış fonları ile çalışmalar yürüten bir kuruluştur. Lifespan.io yaşlılığın önlenmesi, alzheimer, parkinson ve kanser gibi henüz tedavisi tam bulunamamış hastalıklar için araştırmalar yapıyor. Ending Age-Related Diseases (EARD) yani Yaşa Bağlı Hastalıkların Sona Ermesi adında 2018’den 2020’ye kadar konferanslar ve etkinlikler düzenlemişlerdir. Kitle fonlaması ile bağış toplayıp başarıyla gerçekleştirilmiş 9 çalışmaya imza atmışlardır. Gençleştirme yol haritası adında bir veri tabanı oluşturmuşlardır. Bu proje sayesinde yeni yaşlanma konusunda bulunan tedavi yöntemleri ve teknolojik ilerlemeler başlıklara ayrılarak takip edilmesi kolay bir formata dönüştürülmüştür.
Yaşlanma Nedir?
Yaşlanma, hücrelerde atık birikmesi, hücrelerin hasar alması ya da onarılan dokuların kusurlu olması sonucu gelişen bir süreçtir. Bunlar beraberinde bizi ölüme götüren tehlikeli hastalıklara da aracı olurlar. Yaşlanmanın temel nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
DNA’nın doğal olarak onarılamaması. Hücrelerin işlevlerini yerine getiren ve bizi oluşturan kodları taşıyan bu yapının zarar görmesi sonucu hücrenin kendi kendine yok olmasına dahi neden olabilir.
Başka bir neden olan telomer yıpranmasıdır. DNA’nın temel yapı taşlarından biri olan telomerler, hücre bölünmesi sonucu kısalan kromozomları tamamlayan yapılardır.
Proteostaz kaybı sonucu da hücreler yaşlanabilir. Proteostaz, hücrelerde üretilen protein miktarlarının sabit ve istikrarlı üretimi anlamına gelir. Bu düzenin bozulması sonucu alzheimer hastalığı görülme olasılığı artar.
Yaşlanmaya neden olan diğer bir önemli sebep ise mitokondriyal disfonksiyon yani mitokondrinin işlevsiz hale gelmesidir. Biyoloji derslerinden de hatırlayacağımız üzere mitokondri, hücrelerin enerji üretiminden sorumlu organellerdir. Kas kasılması, sinir uyarılarının yayılması ve protein sentezi gibi işlevlerin yerine getirilmesi için gerekli enerjinin üretildiği merkezdir. Bu organeller yaşlandıkça reaktif oksijen üretimine neden olur. Tehlikeli olan bu olay kanser, kemik kırılganlığının artması ve kas güçsüzlüğü gibi olaylara neden olabilir.
Kök hücre tükenmesi sonucu yaşlılığın en önemli sebeplerinden biridir. Birçok hücreye dönüşebilen bu özel hücreler bağışıklık için gerekli akyuvarların üretilmesine de katılabilirler. Bu hücrelerin azalması ve yok olması sonucu virüs ve enfeksiyonlar ayrıca tıpkı mitokondrideki gibi kemik ve kaslarda zayıflıklar meydana gelir.
Yaşlanma Nasıl Önlenir?
1. Yaşlanan Hücreler
Hücrelerimiz bir son kullanma tarihine sahiptir ve ömrünün sonuna geldiğinde bölünür ve yeni hücreleri oluşturur. Bu olay sırasında kromozomlardaki DNA’nın bir kısmı kaybedilir. Bu durum sonrası kötü sonuçlar yaşamaması için telomer denen uzantılara sahibiz. Ancak telomerler de her bölünmede küçülmeye başlar. Telomerleri yok olan hücre yaşlanmaya başlar. Ancak ölmedikleri gibi bir de vücutta yer kaplamaya başlarlar. Eski dokulara zarar vermeye başlayan bu hücreler diyabet ve böbrek yetmezliği gibi sonuçlara neden olabilir. Telomer kaybını azaltmak için egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek gereklidir. Bunlar dışında araştırmacılar telomeraz yöntemi ile telomerin boyutunu uzatmaya çalışıyorlar.
Bir de zarar gören ve belli süre yaşayan, sonuçta ölen hücreler vardır. Bu hücrelerde ölüm emrini vermesi için bulunan proteinlerin yaşlanan hücrelerde az olduğunu görülmüştür. 2016’da yapılan deneyler ile bu proteinler farelere enjekte edilmiş ve başarılı sonuçlara ulaşılmıştır. Sağlıklı hücrelere zarar verilmeden yaşlı hücreler yok edilmiştir.
2. NAD+ Enzimi Nedir?
Vücudumuza iyi bakmamızı söyleyen enzimlerden biridir. 50 yaşımıza geldiğimizde 20 yaşımızdakinden çok daha az miktarda bu enzime sahip oluruz. NAD+ eksikliği cilt kanseri, alzheimer, kalp-damar rahatsızlıkları ve sinirsel hastalıklara ( multiple skleroz) neden olabilmektedir.
NAD+ enzimleri vücuda alınamayacak büyüklüktedir yani hücre zarından geçemezler. Yani hap şeklinde alınamazlar. Bu yüzden bilim adamları NAD+ sentezleyecek daha küçük maddeler üretip vücuda sokmayı başarmışlardır. Farelerle yapılan deneylerde deri, kas ve beyin hücrelerinde NAD+ artışı olduğu görülmüştür.
NASA bu deneylerle ilgilenmektedir. Çünkü Mars’a gidecek olan astronotlar için radyasyonun vücuda vereceği zararları azaltmak için kullanabilirler.
3. Kök Hücreler
Vücudun farklı yerlerinde bulunup kendilerini kopyalayabilen ve genç hücrelere kılavuz olan yapılardır. Biz yaşlandıkça azalırlar ve bu da vücudun yaşlanıp çökmesine sebep olur. Farelerle yapılan deneylerde farelerin beynindeki kök hücreleri kaybetmesi sonucu hastalık oluştuğu görülmüştür. Bunu engellemek için genç farelerin beyinlerinden alınan kök hücreler yaşlı farelerin beyinlerindeki hipotalamus bölgesine aktarılmış ve gelişim sağlanmıştır. Kök hücreler, yaşlı hücreleri mikro RNA’lar ile düzenleyerek canlandırmıştır.
Bir başka fare deneyi ise embriyo fareden alınan kök hücrelerin, yaşlı farelerin kalbine enjekte edilmesini içerir. Sonuçta farelerin kalplerinin çalışması gelişmiş ve %20 daha fazla egzersiz yapabilir hale gelmişlerdir.
Yaşlanmayı engellemek birçok olayın kolektif çalışmasıyla gerçekleşebilir. Önce yaşlı hücreler öldürülür, kök hücre takviyesi ile hücre açığı kapatılır ve son olarak NAD+ ile metabolizma- vücut düzenlemesi yapılır. Ancak unutulmamalıdır ki tüm bu çalışmalar fareler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu yüzden insanlar üzerinde de aynı sonuçların alınması şu anda belirsizdir. Lifespan.io yaşlılık üzerine çalışmalarını devam ettiriyor. İlerleyen yıllarda insan deneylerini de gerçekleştirecektir.