Şıpsevdi sakızlarını bir çoğumuz biliriz. Pek çok farklı aromaya sahip sakızların içinden ufak karikatürlerde birbirine aşık iki minik karakter aşkın binbir yüzünü yaşar, karikatürlerin altında da aşkı tanımlayan sözler yazar. Bu karikatürlerin en başta birer flört aracı olarak çizildiğini ve ilk çizerlerin, çizimlerinin sakız paketlerine konulduğundan habersiz olduğunu biliyor muydunuz? Gelin Şıpsevdi sakızlarının ilginç ve romantik tarihine bir göz atalım!
İçerik Başlıkları
Şıpsevdi Sakızı Nedir?
Türkiye’de 80’li yıllardan beri popüler olan, halen de tüketilmeye devam eden Şıpsevdi sakızları, içlerinden çıkan aşk karikatürleriyle pek çok insanın ilgisini çeker. Bu karikatürlerde biri erkek biri kadın iki minik figür, bazen balayında, bazen bir kayık gezisinde, bazen evde TV izlerken görülür. Bu sahnelerin altında aşkı tanımlayan sözler yazar.
Şıpsevdi Karikatürlerinin Ortaya Çıkışı
1960’ların sonunda Yeni Zelanda’lı bir çizer Marilyn Kim Grove, bir kayak kulübünde Roberto Casali adında bir adama aşık olur. Aşkını Roberto’ya verdiği ufak çizim ve notlarla anlatan Kim, 1967’de bir kartpostalın arkasına kendinin minik bir versiyonunu çizer, arkasına bıraktığı notta harika bir haftasonu için Roberto’ya teşekkür eder. Çizerinin “Minikim” adını verdiği bu figür, Şıpsevdi illüstrasyonlarının ilk örneği olur.
Kim, Roberto’ya ufak notlar ve sürekli çizimlerle kur yapar. Çizim ve aşk notlarını bazen yastığının altına, bazen ceketinin cebine, kimi zaman eldivenlerinin içine, bazı bazı da bir çekmeceye bırakır sevgilisinin bulması için.
Çizimler işe yarar, Kim ve Roberto 1970 yılında nişanlanıp evlenir. Aynı yıl karikatürler ilk kez Los Angeles Times dergisinde yayımlanıp büyük bir başarıya kavuşur. 50’nin üstünde ülkenin gazete ve dergilerinde yayımlanan karikatürler, 25’ten fazla dile çevrilir. Kim’in aşkını Roberto’ya tercüme edebilmek için çizdiği ufak figürler, milyonlarca insanın, milyonlarca sevgilinin birbirine gösterip sevgisini ifade ettiği araçlara dönüşür.
Aşk Hikayesi Filmiyle Gelen Popülerlik ve Trajik Kader
Aşkı tanımlayan ufak notlarla yayımlanan çizimler, 1970 yılında “Aşk asla pişman olmak zorunda kalmamaktır.” sloganıyla ortaya çıkan, ikonik müziğiyle gişede büyük başarı yakalayan Aşk Hikayesi (Love Story) filmiyle aynı dönemde popülerleşir. Varlıklı bir ailenin oğlu olan Oliver ile işçi sınıfına mensup bir ailenin kızı Jenny’nin aşkını anlatan trajik film büyük bir başarı yakalayınca Casali’nin benzer sloganla ortaya çıkan çizimleri de büyük başarıya kavuşur. “Aşk üzgün olduğunu söyleyebilmektir” gibi meşhur çizimler, Kim’e müthiş bir servetin de kapılarını açar.
Ancak talih 1975 yılında tersine döner ve Roberto Casali ölümcül bir kanser teşhisiyle sarsılır. O ana kadar çizimlerine düzenli devam eden Kim, Roberto ile daha çok vakit geçirebilmek için İngiliz tasarımcı Bill Asprey’den kendisinin yerine çizimlere renkli olarak devam etmesini ister. Teklifi kabul eden Bill Asprey, çizimleri devralır ve 1975’ten bu yana da düzenli çizmeye devam etmektedir.
Sakızlarla Türkiye’ye Geliş
1980’li yıllarda, First, Falım gibi sakızların da üreticisi olan Türkiye menşeili Intergum firması, Love is… illüstrasyonlarını Türkçe ve Rusça çevirilerle sakız paketlerine koymaya başlar. 90’larda Ukrayna ve Rusya’da büyük popülerlik kazanan Şıpsevdi sakızları halen Türkiye’de üretilip tüketilmeye devam etmekte.
Kim Casali 1997 yılında hayata veda etti. 1975’ten beri çizimlere aralıksız devam eden Bill Asprey’in ise söylentilere göre çizimlerinin sakızlarda kullanıldığından ancak çok yakın bir zamanda haberi olmuş. Her yaştan insanın çiğneyip tükettiği, bu sırada da aşka dair kimi mizahi, kimi duygusal aforizmalar okuduğu bu sakızlardan çıkan çizimler hala sevgililerin ceplerine, yastık altlarına, hediyelerin içine bırakılmaya devam ediyor!
Eğer bu yazımızı beğendiyseniz Louis Wain: Kedilerle Dolu Bir Yaşam Hikayesi adlı yazımız da ilginizi çekebilir!
