Mutlaka hepimiz, varlığına inanmasak da içimizi hoplatan korkunç canavarlarla ilgili rivayetler duymuşuzdur. Hem ürküten hem eğlendiren bu sohbetlerde geçen canlıların gerçek olabileceğini hiç düşündünüz mü? Dünyanın dört bir yanında yankılanan bu hikayelerin başrollerini yazımızda birlikte inceliyoruz. Kriptid nedir? Kriptozooloji ne iş yapar? Kriptid’e örnek olarak neler verilebilir? Bu soruların cevaplarını yazımızda bulabilirsiniz.
Kriptid Nedir? Gerçekte varlar mı?
Bilimsel olarak kanıtlanamasa da geçmişten bugüne, görgü tanıklarının ifadeleri ve kulaktan kulağa yayılan hikayelerle var olma ihtimalleri göz önüne alınan yaratıklara “Kriptid” denir. Bu canlılar, hayvan ya da insan-hayvan karışımı biçiminde bulunur. Genellikle korkutucu olarak tasvir edilen kriptidler, kriptozoologlar tarafından incelenir.
Kriptidler gerçekte var mı maalesef hala bilemeyiz. Elimizde ortaya atılan iddialar dışında hiçbir şey yok. Öyle ki yapılan National Geographic röportajında Amerikalı jeolog Donald R. Prothero‘ya göre, şüphe oluşturacak birçok faktör var. Örneğin, kriptidler tek bir hayvan olamaz. Bir tane varsa daha fazlası olmalı. Ama eğer bir nüfus yoğunluğuna sahiplerse neden daha sık tespit edilmiyorlar? Neden bulunamıyorlar? Ya da eğer gerçekten var olsalardı, geride çok daha fazla kanıt kalırdı. Jeolojik açıdan da mümkün olmayan birçok durum söz konusu. O yüzden büyük bir muamma diyebiliriz.
Kriptozooloji Nedir?
Zooloji‘yi hepimiz biliriz, hayvanların yaşam tarzlarını, davranışlarını, beslenmelerini, üremelerini, yaşadıkları çevreyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalına denir. Kripto ise kelime anlamı olarak “gizli ve görünmez” olarak tabir edilmekte. Bu iki açıklamayı birleştirdiğimizde de anladığımız üzere Kriptozooloji, gizli ve varlığı ispatlanamayan bu canlıların araştırılmasını sağlar. Özellikle 1950’li yıllarda çokça adından bahsettiren bu uğraşın takipçileri, “Delilin eksikliği, eksikliğe delil değildir!” sözünü kendilerine slogan edinmiştir.
Kriptozoolojinin, zoolojinin alt dalı olarak görülmemesinin en büyük nedeni, somut kayıtlara değil rivayetlere dayanmasıdır. Resmi bilim, kriptozoolojiyi tanımaz. Daha doğrusu bir bilim olarak bile kabul etmez. Çünkü bilim, yöntemle elde edilen ve uygulamayla doğrulanan, her zaman ve her yerde geçerlilik ve kesinlik nitelikleri taşıyan yöntemli ve dizgesel bilgi olarak tanımlanmaktadır. Bu, kriptozoolojinin bilimden neden ayrıldığını göz önüne seren önemli bir tanımdır. Kriptozoologlar çoğu zaman gülünç olarak görülmüştür ve “canavar avcısı” olarak adlandırılır. Bernard Heuvelmans, Ivan T. Sanderson, Daniel Loxton, Odette Tchernine, kriptozoolojiyle uğraşmış en bilinen kişilerdendir.
İçerik Başlıkları
Bernard Heuvelmans Kimdir?
Kaşif ve araştırmacı Bernard Heuvelmans, Kriptozoolojideki en önemli isimlerden biridir. 1955’te yayınladığı “Bilinmeyen Hayvanlar İzinde” kitabı, “Kriptozoolojinin Babası” ünvanını kazanmıştır. Heuvelmans’ın kitabı, dünyanın dört bir yanından gelen kriptidlerin detaylı şekilde araştırmasını ortaya koymuş ve pek çok kişiye de ilham vermiştir. Bununla birlikte Heuvelmans, “Bir kriptid olmak için, bir hayvanın beklenmedik veya bir şekilde farklı olması gerekir, aynı zamanda “duygusal olarak rahatsız edici” de olabilir.” sözünü öne sürmüştür.
Bazı Kriptidler
1. Tatzelwurm
Alp folklorunda ortaya çıkan bu yaratığın efsanesi Bavyera, İtalya hatta Fransa’ya kadar uzanır. Kediye benzer bir yüzü, yılana benzer bir bedeni olduğu söylenir. Ön ayakları kısadır ve uzun pençelerle donanmıştır, arka ayakları yoktur ve bunun yerine vücutları, uzun kuyruklarına doğru incelir. Söylenene göre zehirli olan bu yaratık, tiz sesiyle tıslar ve zehirli nefesiyle saldırır. Bergstutz , Springwurm, Praatzelwurm ve Arassas dahil olmak üzere birçok başka bölgesel adı vardır .

2. The Mothman (Güve Adam)
Güve Adam, Batı Virginia folkloruna aittir. On metrelik kanatları ve kırmızı, parlak gözleri olan insansı bir yaratık olarak bilinir. Bu yaratığın kaydedilmiş birçok görüntüsü vardır ve genellikle afetlerden önce rapor edilir, bu nedenle tehlike ve kaosun Güve Adam’ı çektiğine inanılır.

3. Chupacabra
Cabra, keçi; chupa, emen anlamına gelir. Tavuk, keçi gibi çiftlik hayvanlarını ve evcil hayvanları yemesinden dolayı bu isimle anılır. Bazı efsanelerde “Vampir” olarak da geçer. İlk kez 1995 yılında Porto Riko’da görüldüğü bildirildikten sonra Amerika’nın güney kısımlarında ve Meksika’da da görüldüğü rapor edilmiştir. Tüysüz bir köpeğe benzetilen Chupacabra’nın bir sıçrayışta 1,8 metre yükselebildiği rivayet ediliyor. Büyük, gri, tazı gibi dört ayaklı ve keskin dişli bir görünüme sahip olduğu biliniyor.

4. Bigfoot (Koca Ayak)
En bilinen kriptidlerden olan koca ayak, Sasquatch olarak da bilinir. Amerika’nın Kuzeybatı Pasifik’inin ormanlık alanlarında dolaşan dokuz metrelik kaslı, kıllı, maymun benzeri bir canlıdır. Özelikle Kuzey Amerika’da görüldüğü yoğun şekilde bildirilmiştir.

5. Ahool
Ahool’lar, Endonezya’daki Java’nın yağmur ormanlarında yaşadığı söylenen devasa etçil yarasalardır . Kanat açıklığının 10 fitten fazla olduğuna inanılır (kabaca bir akbaba ile aynı boyutta olurlar), ahoollerin kalın, kahverengi veya siyah bir kürkle kaplı oldukları söylenir. Normal yarasaların aksine uzun, güçlü bacakları ve pençeleri vardır ve insanlar da dahil olmak üzere birçok canlıyı avlayabildiğine inanılır.

6. Olgoi-khorkhoi
Olgoi-khorkhoi adı Moğolca ” kalın bağırsak solucanı ” anlamına gelir. 4 fit uzunluğundadır. “Moğol ölüm solucanı” olarak da bilinen Olgoi-khorkhoi’nin, Güney Gobi Çölü’nün kumlarının altında yaşadığı ve sadece daha sıcak yaz aylarında veya zemin ıslak olduğunda yüzeye çıktığı bilinir. Birçok yerli Moğol, olgoi-khorkhoi’nin ağzından zehir ve hatta asit tükürebildiğini iddia etmiştir.

7. The Jersey Devil (Jersey Şeytanı)
Jersey Şeytanı, at yüzlü, köpek başlı, yarasa benzeri kanatlı, boynuzlu ve yaklaşık 1 metre boyunda kuyruklu kanguru benzeri bir yaratık olarak tanımlanır. 300 yıl önce doğum yapan bir kadının 13. çocuğu olduğu rivayet edilir. 250 yıldan fazla bir süredir bu gizemli yaratığın Güney New Jersey’nin bataklıklarında gezindiği söylenir.

Bu canlıların gerçekte bizlerle olup olmadığını bilmesek de şüphesi bile oldukça ilgi çekici. Ayrıca buraya sığdıramayacağımız kadar çoklar. Kim bilir, belki bir gün bir tanesine denk gelirsiniz.