Adaptojenik Bitkiler: Stresle Baş Etmede Direncinizi Arttırın

Adaptojenler vücudu uyum sağlayıcı bir etki mekanizmasıyla sarar, stres ve kaygıyı azaltarak dinginlik verir. Çin ve Ayurvedik tıp yüzyıllardır kullanıyor.

Stres hayatımızın kaçınılmaz bir parçasıdır. Herkes, stresin zararlı etkilerinden kurtulmak için birçok farklı yol dener. Bunlardan biri de Adaptojenik Bitkilerdir. Bu bitkiler stres ve kaygıyı ortadan kaldırarak vücudu rahatlatır ve farkındalık kazandırır. Tabi öncelikle bu bitkileri anlatmadan stresin kaynaklarını ve vücudumuzda gerçekleştirdiği reaksiyonlar hakkında bilgi sahibi olmalıyız.

Stres Nedir?

Peki stres nedir? Madem hayatımızdan çıkaramıyoruz, bu kadim dostumuzla tanışmak hiçte fena bir fikir değil(?) Stres, vücudun çeşitli içsel ve dışsal uyaranlara verdiği ilkel savunma tepkilerinden meydana gelir. Dışsal uyaranlar genelde günlük hayatımızdaki değişimlerden, duygusal unsurlardan oluşan fizyolojik tepkilerdir. Örneğin yeni bir şehre taşınmak, sevilen birinin zamansız kaybı, travmatik olaylar vs. İçsel uyaranlar ise fiziksel ve zihinsel tepkilerden meydana gelir. Örneğin ruhsal bozukluklar, hayal kırıklığı, izolasyon vs. Bu uyaranlar tehdit edici bir unsur olduklarında vücut kendini ilkel bir koruma içgüdüsüyle metaforik anlamda Hulk’a dönüştürür. Olayın mizahı bir yana olumsuz stres trajikomik bir durumdur. Çünkü beyin aksiyonun yaşandığı süre zarfında “Kaç yada Savaş” taktiğini uygular. Artık kontrol tamamen vücudun kriz anında salgıladığı stres hormonlarının etkisiyle uygulanan stres reaksiyon aşamalarına bağlı gelişir.

Vücutta gerçekleşen stres reaksiyon aşamaları üçe ayrılır:

  • Alarm: Vücudun stres unsuruyla karşılaşma anı. Bu andan sonra vücutta adrenalin ve noradrenalin, kortizol, endorfinler, büyüme hormonu, prolaktin hormonları salgılanır. Terleme, vücut ısısında değişim, kan basıncının artması ve kaslarda gerginlik meydana gelir.
  • Direnç: Eğer stres kaynağı kontrol altına alınabilirse vücut Alarm aşamasında meydana gelen zararları onarır. Vücudun verdiği tepkiler ortadan kaybolur.
  • Tükenme: İkinci aşamanın başarısız olduğu aşamadır.  Bu sebeple vücudun adaptasyon kapasitesi zorlanır, kronik bir stres oluşur.

Stres Reaksiyonlarının istenmeyen yan etkilerinden kurtulmak ve dinginliğe ulaşmak için Adaptojenler dediğimiz tıbbi literatürde takviyeler olarak bilinen bitkiler kullanılır

Adaptojenler Nedir?

Adaptojen terimi ilk olarak 1947 yılında Sovyet doktor ve bilim adamı Nikolai Lazarev tarafından insanlarda kalıtsal-yapısal(nonspesifik) direnci uyarmak için tasarlanmış antispazmodik dibazolün(Adderall, Bendazol(Dopamine Receptor antagonisti) vs.) adaptojenik dengeleyici etkisinin keşfi ile ortaya çıkmıştır. Bir organizmayı olağanüstü fiziksel, duygusal ya da zihinsel durumlarda yaşanan gerginliklere karşı uyum sağlamak ve strese neden olan unsurları azaltmak için, kalıtsal-yapısal direncin artmasına neden olan maddelere Adaptojenler ve gerçekleşen etkiye de Adaptojenik Etki denir. Kısaca Adaptojenik Etki; çeşitli stres faktörlerine(fiziksel, kimyasal vs.) karşı vücudun dayanıklılığının ve adaptasyonunun artırılması olarak tanımlanır. Adaptojenik etkide amaç; gerilim halinde alarm dönemindeki tepkimelerin azaltılması, tükenme durumunun önlenmesi veya en azından geciktirilmesidir. Flavonoidler, triterpenoidler, oksilipinler gibi maddelerin bu türden etkileri vardır. Bu maddeler; gerilime karışan bazı hormon (kortizol gibi), nöromedyatör (adrenalin gibi) gibi maddelerin etkilerini taklit ederek gerilimin zararlı etkilerini azaltır.

Günümüzde hazır satılan birçok gıdanın Oksidatif strese neden olduğunun farkında mısınız? Oksidatif Stres vücudun metabolik faaliyetlerinde ürettiği ya da dışarıdan aldığı serbest radikallerin hücrelerin yapısını bozan zararlanmalardır. Bu zararlanma ilerleyen dönemlerde karsinojen etki yaratarak kanser hastalıklarına sebep olmaktadır. Adaptojenler ise bu serbest radikal oluşum mekanizmalarını ve normal stresin etkilerini azaltan antioksidanlar içerir. Adaptojenler daha çok yatıştırıcı etkiye sahip bitkilerden meydana gelir. Örneğin Ginseng, Meyan, Kargagözü, Reishi vs.

Adaptojenik Bitkiler: Stresle Baş Etmede Direncinizi Arttırın

Adaptojenler vücudu uyum sağlayıcı bir etki mekanizmasıyla sarar, stres ve kaygıyı azaltarak dinginlik verir. Çin ve Ayurvedik tıp yüzyıllardır kullanıyor. Hatta Anadolu’da da bu tarz bir kullanım var. Plasebo kontrollü bilimsel çalışmalarda etkili olduğu tespit edilmiştir. Hipotalamik hipofiz ekseni ve sempatik adrenal eksenini düzenledikleri teorik olarak ispatlanmıştır.

Ashwagandha(Mor Salkım)

Ayurvedik tedavinin en önemli adaptojenik bitkilerinden biri olan Ashwaganda yani Mor Salkım binlerce yıldır şifa kaynağı olarak kullanılan şifalı bir bitkidir. Daha çok yenileyici özelliği olan bitki stresle baş etmek, farkındalık arttırıcı ve enerji seviyelerini yükseltici olarak kullanılan antioksidan kaynaklı adaptojenik bir bitkidir. Kanser tedavisinde kullanılan bitki aynı zamanda iltihaplanmayı önlediği ve tümörlerde küçülmeyi sağladığı bilinmektedir.

Yaprakları ve kökü lapa şeklinde kullanılır. Yangıya neden olan irin toplanmasını önleyici, adaptojenik, yatıştırıcı, antidepresan, kansere bağlı tümör gelişimini önleyici, merkezi sinir sistemi uyarıcı, bağışıklığı arttırıcı ve kortizol seviyelerini stabil hale dönüştüren etkileri vardır; hemoglobin şekillenmesini de artırır. Dolaşım ve solunum sistemini düzenleyici etkileri gibi daha saymakla bitiremeyeceğimiz birçok özelliğe sahiptir.

Bacopa Monnieri(Brahmi)

Ayurvedik tıpta kullanılan adaptojenik bitkidir. Hemen hemen dünyanın her yerinde mevsim şartları el verdiğince bulunan sulak alanlarda yetişen çok yıllık sürüngen özelliktedir. Adaptojenik bitki özelliği taşıyan Bacopa Monnieri ya da diğer adıyla Brahmi hafızayı geliştirmede ve stresi ve kaygıyı azaltmada kullanılan oldukça etkili bir bitkidir. Serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarını engelleyen bir nevi kalkan görevi gören antioksidanlar içerir. Bu bitkinin ayrıca iltihap önleyici, beyin işlevini arttırıcı ve dikkat eksikliğinin neden olduğu hiperaktivite bozukluğunun semptomlarını %85’e kadar azaltan fonksiyonları da mevcuttur.

klinik testlerde Bacopa Monnieri’nin enflamatuar bağışıklık uyaran moleküller olan proinflamatuar sitokinlerin vücut içerisindeki salınımını engellediği görülmüştür. Ayrıca iltihaplanmada ve kronik rahatsızlıklarda etkin rol oynayan siklooksijenazlar, kaspazlar ve lipoksijenazlar gibi enzimleri enzim-substrat kompleksinin oluşmasını etkileyerek enzim faaliyetine engel olduğu kanıtlanmıştır. Bu bitki günde 250-300 mg toz halinde veya kapsül şeklinde tüketilebilir.

Meyan Kökü

Dünyanın en eski şifalı bitkilerinden olan meyan Güney Avrupa ve Batı Asya’ya özgü olan Baklagiller familyasından çok yıllık bir çalımsı bitkidir. Adaptojenik Bitki sınıfına girdiğinden birçok rahatsızlığı tedavi etmek amacıyla ve tatlandırıcı endüstrisinde şeker olarak kullanılmaktadır. Meyan kökü tarihte firavunların tatlandırıcı olarak kullandığı ve günümüzde de bu tür bir kullanıma can verdiği bilinmektedir. Faydaları ise saymakla bitmez. Mide ekşimesi, reflü, yangı, öksürük, bakteriyel ve viral enfeksiyonlar gibi rahatsızlıkları tedavi etmek amacıyla kullanılır.

Meyan bitkisinin kökleri biyolojik açıdan aktif olan bir bitki olup magnezyum ve silisyum kaynağıdır. Bileşiminde nişasta, şeker, zamk, reçine ve aktif bir bileşen olan glisirizin vardır. Glisirizin deri hastalıklarında ve ülser tedavisinde başlıca kullanılan glisirutenik asit içerir. Ayrıca Meyan bitkisinin kökleri suda kaynatıldığında düşük basınç altında yoğunlaştırılarak meyan balı elde edilir. Bu balda glisirizin miktarı oldukça yüksektir.

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
İlgili İçerikler